Esas No: 2021/9532
Karar No: 2022/4339
Karar Tarihi: 09.03.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/9532 Esas 2022/4339 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/9532 E. , 2022/4339 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti'nce davanın kabulüne dair karara karşı davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 03/10/2018 tarih, 2018/İHK-8264 sayılı itirazın reddine dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; davalıya sigortalı olan... plakalı aracın bisikletli olan başvurana çarpması sonucunda müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını belirterek HMK’nın 107. maddesi uyarınca 1.000,00 TL maddi tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; yargılama sırasında talebini 09/05/2018 tarihinde 42.992,00 TL’ye, yükseltmiştir
Davalı vekili; talebin zamanaşımına uğradığını beyanla başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu’nun Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararı ile; başvuru sahibinin talebinin kabulüne 42.992,00 TL'nin 16/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş; karara karşı davalı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine İtiraz Hakem Heyetinin 03/10/2018 tarih ve 2018/İHK-6907 sayılı kararı ile başvuranın sağlık kurulu raporu 27/12/2017 tarihli olup zararı ve zarar sorumlusunu öğrenen başvuranın sigorta kuruluşuna tazminat talepli başvurusu üzerine 06/02/2018 tarihinde ret cevabı verdiğini, KTK 111. maddesi uyarınca ret cevabı üzerinden 2 yıllık süre içinde tazminat için dava açılması nedeni ile zamanaşımının dolmadığı sonucuna varılarak itirazın reddine karar verilmiş, İtiraz Hakem Heyeti kararı davalı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı KTK'nun 109/1.maddesi "motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar." hükmünü öngörmektedir. Aynı Kanunun 109/2. maddesinde ise, "dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir." hükmüne yer verilmiştir. Davaya konu kaza 21/10/2009 tarihinde gerçekleşmiş, davacı vekilince 12/02/2018 tarihinde Hakem Heyetine başvuru yapılmıştır.
Davalı vekili süresi içinde zamanaşımı definde bulunmuş, yerel mahkeme, Uyuşmazlık Hakem Heyeti talebin kabulüne karar vermiş, İtiraz Hakem Heyeti ise zamanaşımı süresi dolmadan zararın öğrenilmesinden itibaren 2 yıllık süre içinde tahkime başvuru yapıldığı gerekçesi ile davalının itirazının reddine karar vermiştir.
Kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan Ceza Kanunu 5237 Sayılı TCK’dır. Davaya konu kazada bir kişinin yaralanmış olmasına göre, eylem için kaza tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK da öngörülen 8 yıllık dava zamanaşımı süresi geçerli olup, zamanaşımı süresinin işlemeye başlaması için, zarar gören tarafından failin yanında zararın da öğrenilmesi gerekir. Bedensel zararlarda, uğranılan zararın tespit edilebilmesi için, meydana gelen yaralanmanın niteliği de nazara alınarak, öncelikle zarar nedeniyle gerekli tedavi sürecinin bitmiş olması gerekir. Zira, tedavi devam ederken zarar gören kişinin sürekli ve geçici işgöremezlik durumu tam olarak tespit edilemez. Daha açık bir ifade ile tedavi devam ederken kişinin yaralanma nedeniyle maluliyeti olup olmadığı ve varsa oranının ne olduğu tam olarak tespit edilemez.
Ortaya çıkan zarar, kendi özel yapısı içerisinde, sonradan değişme eğilimi gösteriyor, kısaca, zararı doğuran eylem veya işlemin doğurduğu sonuçlarda (zararın nitelik veya kapsamında) bir değişiklik ortaya çıkıyor ise artık "gelişen durum" ve dolayısıyla, gelişen bu durumun zararın nitelik ve kapsamı üzerinde ortaya çıkardığı değişiklikler (zarardaki değişme) söz konusu olacaktır. Böyle hallerde, zararın kapsamını belirleyecek husus, gelişmekte olan bu durumdur ve bu gelişme sona ermedikçe zarar henüz tamamen gerçekleşmiş olamayacağı için zamanaşımı süresi bu gelişen durumun durduğunun veya ortadan kalktığının öğrenilmesiyle birlikte işlemeye başlayacaktır.
Açıklanan ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; kaza sonucu sadece davacı yaralanmıştır. Kaza tarihinde yürürlükte olan 5237 sayılı TCK'ya göre zamanaşımı süresi 8 yıldır. Davaya konu trafik kazası 21/10/2009 tarihinde meydana gelmiş, hakem heyetine başvuru ise 12/02/2018 tarihinde yapılmıştır. Davalı taraf, davaya konu alacağın zamanaşımına uğradığı savunmasında bulunmuş olmasına rağmen, gerek ... gerekse ..., zamanaşımı savunmasını reddetmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre zamanaşımı durduran yada kesen neden olmadığı gibi davacıya ait 21/10/2009 tarihlı tedavi evrakı dışında ve bu tarihten sonrasına ilişkin tedavinin devam ettiğine dair evrak bulunmamaktadır. Yukarıda izah edildiği üzere zararın niteliğinde gelişen yada değişen bir durumun varlığını kanıtlar delil bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle; olay tarihi ve hakem heyetine başvuru tarihi dikkate alındığında KTK'nın 109/2. maddesindeki uzamış ceza zamanaşımı süresi içinde de davanın açılmadığı gözetilerek karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, dosyanın, hakem dosyasının saklanması kararını veren ... ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 09/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.