Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/25852 Esas 2022/4383 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/25852
Karar No: 2022/4383
Karar Tarihi: 09.03.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/25852 Esas 2022/4383 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/25852 E.  ,  2022/4383 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 15.06.2021 Salı günü davalı vekili Av. ... geldi, davacılar adlarına gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı vekili dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle iade edilen dosya ikmal edildikten sonra tekrar gelmekle dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili 20/10/2017 tarihli Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurusunda; 16.08.2017 tarihinde meydana gelen çift taraflı kazada davalının sigortacısı olduğu araçta yolcu olarak bulunan, davacıların eşi ve babası olan ...'ın vefat ettiğini belirterek fazlaya ilişkin haklar hakları kalmak üzere şimdilik eş ... için 2.050,00 TL ve çocuklar için 1.000,00'er TL olmak üzere toplamda 5.050,00 TL tutarındaki tazminatın temerrüt tarihi 18.10.2017 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davacı taraf talebini ... için 138.137,29 TL, ... için 12.193,91 TL ve ... için 4.097,02 TL'ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili; sorumluluğa esas kusur oranlarının tespiti ve tazminat hesabının ... Genel şartlarına göre yapılması gerektiğini, müterafik kusur ve hatır taşımacılığı nedeniyle tazminattan indirim yapılmasını talep ettiklerini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
    Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, davanın kabulü ile ... için 138.137,29 TL, ... için 12.193,91 TL ve ... için 4.097,02 TL'nin 02.10.2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine davalı vekilinin itirazının reddine karar verilmiş; İtiraz Hakem Heyeti kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Temyiz eden davalının davacılardan ... ve ... ’a yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:
    5684 sayılı Sigortacılık Yasası’nın 30/12. maddesi gereği sigorta tahkim komisyonlarının 40.000,00 TL'yi geçmeyen kararları kesindir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01/06/1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtayca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir.
    Davacılar ihtiyari dava arkadaşı durumunda olduğundan dolayı 40.000,00 TL'lik kesinlik sınırı her bir davacı yönünden ayrı ayrı gözetilmelidir. Bu sebeple adı geçen davacılar yönünden verilen karar (... için 12.193,91 TL ve ... için 4.097,02 TL), miktarı itibariyle kesin nitelikte olduğundan temyiz isteminin miktar yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Temyiz eden davalının davacılardan ...’a yönelik temyiz itirazlarına gelince:
    a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
    b-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
    Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur Borçlar Kanunun 44.(6098 sayılı TBK'nın 52.)maddesinde düzenlenmiştir. Mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması söz konusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir.
    Meydana gelen kazada davacıların desteği ölmüş, destekten yoksun kalma talepli eldeki bu dava açılmış, davalı tarafça desteğin emniyet kemeri takmayarak ölümüne yol açan kazada müterafik kusurunun bulunduğu savunulmuş, İtiraz Hakem Heyetince “emniyet kemeri takmamak gibi tedbirin alınmamasının sonuca etkisinin açıkça tespit edilmediği ve bu konuda illiyet bağına dair saptama yapılmış olmadığı ” gerekçesiyle buna ilişkin itirazı reddedilmiştir.
    Somut olayda desteğin ön yolcu koltuğunda oturduğu, emniyet kemerinin takılı olup olmadığının belirsiz olduğu ve ölü muayene tutanağında genel beden travması ile kafatası boşlukları içerisine kanama sonucu hayatını kaybettiği tespit edilmiştir.
    Bu durumda desteğin emniyet kemeri takıp takmadığı, takmadı ise kazanın oluş şekline göre bu hususun zararın artmasına etkisinin olup olmadığı, desteğin müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı, kazanın meydana geliş şekli, desteğin otopsi raporu ve belirtilen tüm hususların kapsamlı olarak değerlendirilmesi, emniyet kemeri takılmayışı ile ölüm olayı arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı konusunda uzman doktor bilirkişi heyetinden rapor alınması; koruyucu ekipmanın takılmayışının ölümle illiyeti bulunduğunun saptanması halinde, BK'nın 52. maddesi uyarınca tazminattan müterafik kusur indirimi yapılmak suretiyle karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    c- Davalı vekili davacı tarafa daha önceden 118.780,00 TL ödendiğini ileri sürmüş, İtiraz Hakem Heyetince, davalının bu bakiyeyi daha önceden ödememiş olduğu için tahkim başvurusuna sebep olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir.
    Davalı vekili, davacı vekili adına yapılmış “03.04.2008 tarihli 118.780,00 TL tutarında ... nolu hasar dosyası ödemesi açıklamalı” dekontu temyiz aşamasında dosyaya sunmuştur.
    O halde İtiraz Hakem Heyetince, öncelikle sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme belgelerinin de bulunduğu hasar dosyası dosyaya kazandırılarak, yapılan ödeme konusunda gerekli araştırma yapılmak suretiyle karar vermek gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
    d-Somut olayda, Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına tam ve nispi vekalet ücretine hükmedilmiş, İtiraz Hakem Heyeti tarafından davalı vekilinin itirazının reddine karar verilmiştir.
    5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu 30/17. maddesi ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 6. maddesi ile Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16. maddesinin 13. fıkrasına "(13) (Ek: RG-19/1/2016-29598) tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü eklenmiştir.
    İtiraz Hakem Heyetince verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği göz önüne alınarak AAÜT'nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, ancak hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Kararın bu nedenle de bozulması gerekir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle temyiz eden davalının davacılardan ... ve ... ’a yönelik temyiz dilekçesinin hükmün kesin olması nedeniyle REDDİNE, (2-a) no’lu bentte gösterilen nedenlerle temyiz eden davalının davacılardan ...’a yönelik diğer temyiz itirazlarının reddine, (2-b/c/d) no’lu bentlerde gösterilen nedenlerle temyiz eden davalının davacılardan ...’a yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, 3.815,00 TL vekalet ücretinin davacılardan ...'dan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya gei verilmesine, 09/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara