Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/10899 Esas 2022/4397 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/10899
Karar No: 2022/4397
Karar Tarihi: 09.03.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/10899 Esas 2022/4397 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sigorta tahkim davası hakkında verilen karara karşı davalı vekili tarafından itiraz edilmiş, İtiraz Hakem Heyeti itirazı reddetmiştir. Dosya incelendiğinde hakem heyetinin tazminat hesabının yanlış yapıldığı ve eksik inceleme yapıldığı belirlenmiştir. Davacının kaza tarihi ile ilgili net gelirinin doğru belirlenmesi gerektiği, işlemiş dönem ve işleyecek dönem hesabının yapılması gerektiği, bakiye yaş hususunda davalının itirazlarının değerlendirilmesi ve raporun denetime elverişli olması gerektiği belirtilmiştir. Kararın yukarıda belirtilen nedenlerle bozulması hüküm altına alınmıştır.
Kanun Maddeleri: Tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini TBK 51 ve 52. maddelerinde, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan zararların tazmini TBK 54. maddesinin 3. fıkrasında düzenlenmiştir.
4. Hukuk Dairesi         2021/10899 E.  ,  2022/4397 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sigorta tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından verilen karara karşı davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetinin 12/01/2019 tarih ve 2018/İHK- 10288 sayılı itirazın reddine dair verilen kararının süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    K A R A R
    Davacı vekili, davalı tarafından ... ile sigortalanan araçta 01/10/2016 tarihinde yolcu olan müvekkilinin tek taraflı trafik kazası neticesinde yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalıdan kaza tarihinden avans faizi ile tahsilini talep etmiş, 01/10/2018 tarihli dilekçesi ile talebini toplam 127.724,21 TL’ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Uyuşmazlık Hakem Heyetince, bilirkişi tarafından hesaplanan tazminat üzerinden %20 hatır taşıması indirimi uygulanarak başvurunun kısmen kabulü ile 102.179,37 TL bakiye sürekli iş göremezlik zararının 03/04/2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili itiraz yoluna başvurmuştur. İtiraz Hakem Heyetince itirazın reddine karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destek tazminatı talebine ilişkindir.
    Tazminatın kapsamını belirleme biçimi ve tazminattan yapılacak indirimler ve sıralaması TBK 51 ve 52. (818 sayılı BK 43-44 md.) maddelerinde düzenlenmiştir. TBK'nın 51. maddesine (BK 43. mad.) göre hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak tazminatı belirleyecektir. Hakim tarafların kusur durumunu dikkate alarak tazminatın kapsamını belirledikten sonra bir menfaat karşılığı olmayan hatır için taşıma varsa hatır indirimi yapılacak, ayrıca zarar gören zararın artmasına sebep olmuş ya da zarar doğuran fiile rıza göstermiş ise Yargıtay kararlarında yerleşmiş olduğu üzere tazminattan müterafik kusur indirimi yapılarak nihai zarar ve ödenmesi gereken tazminat belirlenecek, son olarak da davadan önce yapılan ödemenin güncellenen değeri düşülecektir. İlgili kanun maddeleri incelendiğinde yapılan ödemeler bir indirim nedeni olarak gösterilmemiştir. Kaldı ki ödemeler tazminatı belirlemede bir indirim sebebi olmayıp Yargıtay uygulamaları ile artık yerleşik hale geldiği gibi borcu söndüren bir nitelik taşımaktadır.
    Somut olayda; davacı araçta yolcu iken oluşan sürekli maluliyetine karşılık davacı tarafa davadan önce davalı tarafından ödeme yapılmıştır. Davacının sürekli iş göremezlik tazminatı hesaplanmış, sonra davadan önceki ödeme güncellenerek düşülmüş, bundan sonra İtiraz Hakem Heyetince BK 43. maddede düzenlenen hatır taşıması indirimi yapılmıştır. Yukarıdaki açıklamalar ışığında mahkemece önce hatır taşıması indirimi yapılıp, daha sonra güncellenen ödemenin düşülmesi gerektiğinden, İtiraz Hakem Heyetince belirtilen şekilde tazminat hesabının yapılması konusunda, rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
    2- Davacı vekili, davacının meydana gelen kazada yaralandığını, %16 oranında malul kaldığını, maaşının 5.570,37 TL olduğunu açıklayıp tazminat talebinde bulunmuş, davacının gelirine ilişkin bordro sunmuştur. Bu bordro da ise davacının 2018 yılı şubat ayına ait toplam ödenen ücretin 4.181,00 TL olduğu anlaşılmaktadır. Davacının zararının belirlenmesine yönelik olarak alınan aktüer raporunda da bildirilen ücret bordrosundaki gelirin esas alınarak davacının sürekli iş göremezlik zararı belirlendiği bildirilmiş, hakem heyetince de bu miktar karara esas alınarak yazılı şekilde karar verilmiştir.
    6098 sayılı TBK'nin 54. maddesinin 3. fıkrasında, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan zararları, haksız fiil sorumluluğu kapsamında tazmini gereken zararlar arasında düzenlemiştir. Eldeki davada bu düzenleme gereği, davacının davaya konu kazadaki yaralanmasından doğan zararlarının giderilmesi amacı ile benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda talebin kabulüne karar verilmiştir. Ancak eksik inceleme ile karar verilemez.
    Çalışma gücünün kısmen kaybına ilişkin zarar talebi, kişinin tüm yaşamı boyunca katlanacağı, geleceğe yönelik zararının da giderimi amacını taşıyan bir talep olduğundan, kişinin hak kazanacağı tazminat miktarının doğru belirlenebilmesi bakımından, çalışma gücü kaybına yol açan kaza tarihindeki gerçek ve net gelirinin doğru belirlenmesi önemlidir.
    Somut olayda; karara esas alınan tazminat bilirkişi raporunda, kaza tarihi 2016 yılı olmasına rağmen, 2018 yılı Nisan ayına ait maaş bordrosu tazminata esas alınarak işlemiş dönem zararının tamamının bu miktar üzerinden hesaplandığı bildirilmiştir. Anılan hesaplama yöntemi hatalıdır. Şöyle ki tazminat hesabı yapılırken davacının kaza tarihinden rapor tarihine kadar geçen süredeki (işlemiş/bilinen dönemdeki) somut gelirinin tespit edilmesi, işlemiş/bilinen dönem hesabının bu veriler doğrultusunda yapılması gerekirken anılan doğrultuda bir araştırma yapılmamış ve tazminata esas alınan gelirin doğruluğu ve devamlılığı tespit edilmeksizin hesaplamaya esas alınmıştır. Oysa dosya kapsamından davacının kaza tarihinde ne iş yaptığı dahi anlaşılamamaktadır.
    Buna göre, hesaplama yapılırken yapılacak iş, davacının kaza tarihindeki ve kaza tarihinden itibaren hesap tarihine kadar ki her ay gelirini gösteren belgelerin temin edilmesi, bu belgeler ile saptanan gelir üzerinden hesap tarihine kadar elde edilebilecek gelirlerin belirlenmesi, belirlenen gelirler üzerinden, işlemiş (bilinen) dönem zarar hesabının yapılması; diğer bir ifade ile işlemiş dönem hesabında kaza tarihinden itibaren her ay elde edilen gelirin hesap tarihine kadar ay ay olacak şekilde ayrı ayrı hesaplanması, işleyecek dönem hesabında ise davacının hesap tarihinde bilinen son gelirinin uygulanması hususlarına dikkat edilmelidir.
    Bu durumda, hakem heyetince yapılacak iş; öncelikle davacının kaza tarihinde ne iş yaptığının belirlenmesi, ondan sonra işlemiş dönem hesabı açısından; davacının kaza tarihinden hesap tarihine kadar her ay elde ettiği net gelirin belirlenmesi, ondan sonra işleyecek dönem hesabı açısından hesap tarihi itibari ile davacının ne iş yaptığının ve elde ettiği net gelirin daha somut delillerle ispatlanması ve belirlenmesi; yapılan bu
    araştırmalardan sonra elde edilecek belgelere göre işlemiş dönem hesabında davacının kaza tarihinden hesap tarihine kadar bilinen gelirlerinin uygulandığı, hesap tarihinden sonraki dönem olan işleyecek dönem için davacının bilinen son gelirin uygulandığı ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar vermekten ibaret olup yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    3-Dosya içerisinde yer alan 29/09/2018 tarihli aktüerya raporunda; TRH 2010 yaşam tablosu dikkate alınarak hesap yapıldığının belirtilmesine karşın bakiye yaş hususunda bir açıklama yapılmamış olmakla birlikte davalı vekilinin itiraz ve temyiz dilekçelerinde bakiye yaşın 99 olarak alındığının iddia edildiği anlaşılmaktadır. Şu halde; kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle bakiye yaş hususunda da davalının itirazlarının değerlendirilmesi ve raporun denetime elverişli olması gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2), (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 09/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara