Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/10408 Esas 2022/4357 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/10408
Karar No: 2022/4357
Karar Tarihi: 09.03.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/10408 Esas 2022/4357 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/10408 E.  ,  2022/4357 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı itirazın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili; davacının dain-i mürtehin olarak yer aldığı kredi müşterisi müteveffa ... davalı şirket nezdinde ... numaralı 07/08/2017 başlangıç ve 23/08/2021 bitiş tarihi ve ... numaralı 04/04/2017 başlangıç ve 23/03/2021 bitiş tarihi poliçeleri ile Tüketici Kredisi ... Sözleşmesi düzenlendiğini ve kredi borçlusu ...'ın 11/08/2017 tarihinde vefat ettiğini, mirasçılarına karşı başlatılan icra takiplerine karşı mirasçıların itiraz ettiklerini, davalı sigorta şirketince hayat sigortasıyla teminat altına alınan banka alacağının davalı sigorta şirketi tarafından sigortalının poliçe başlangıç tarihinden önce mevcut beyan edilmemiş rahatsızlığı bulunması nedeniyle reddedildiğini belirterek fazlaya dair olan hakları saklı kalmak kaydıyla 76.184,46 TL tazminatın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili; başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; müteveffa sigortalı ...'ın ne sözleşme yaparken ne de sonraki süreçte davalı şirkete beyin hastalığı ile ilgili bilgi vermeyerek beyan yükümlülüğüne aykırı davrandığı gerekçesiyle başvurunun reddine karar verilmiş, davacı vekilinin karara itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyetince itirazın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulmuştur.
    1-Dava, kredili hayat sigortası sözleşmesine dayalı alacağın tahsili istemine ilişkindir.
    Davaya konu hayat sigorta poliçesinde davacı ...Ş. ... Şubesinin dain mürtehin kaydı yer almaktadır. Davacı vekili, kredi borçlusu ...'ın müvekkil bankadan tüketici kredisi kullandığını, ancak bu borcun ödenmediğini, murisin mirasçıları aleyhine Balıkesir 1. İcra Müdürlüğünün 2018/1879 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış ise de borçluların söz konusu icra takibine itiraz ederek, takibi durdurduklarını, 16/05/2019 tarihi itibarıyla; her iki poliçe ile teminat altına alınan 76.184,46 TL banka alacağının bulunduğunu belirterek daini-i mürtehin sıfatıyla iş bu davayı açmıştır.
    Sigorta sözleşmeleri iyi niyet sözleşmeleri olup, taraflar sözleşme kurulması aşamasında birbirlerini aydınlatma yükümlülüğü altındadır.
    Riziko ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 Sayılı TTK’nın 1439. maddesinde "(1) Sigortacı için önemli olan bir husus bildirilmemiş veya yanlış bildirilmiş olduğu takdirde, sigortacı 1440. maddede belirtilen süre içinde sözleşmeden cayabilir veya prim farkı isteyebilir. İstenilen prim farkının on gün içinde kabul edilmemesi hâlinde, sözleşmeden cayılmış kabul olunur. Önemli olan bir hususun sigorta ettirenin kusuru sonucu öğrenilememiş olması veya sigorta ettiren tarafından önemli sayılmaması durumu değiştirmez.
    (2) Rizikonun gerçekleşmesinden sonra, sigorta ettirenin ihmali ile beyan yükümlülüğü ihlal edildiği takdirde, bu ihlal tazminatın veya bedelin miktarına yahut rizikonun gerçekleşmesine etki edebilecek nitelikte ise, ihmalin derecesine göre tazminattan indirim yapılır.
    Sigorta ettirenin kusuru kast derecesinde ise beyan yükümlülüğünün ihlali ile gerçekleşen riziko arasında bağlantı varsa, sigortacının tazminat veya bedel ödeme borcu ortadan kalkar; bağlantı yoksa, sigortacı ödenen primle ödenmesi gereken prim arasındaki oranı dikkate alarak sigorta tazminatını veya bedelini öder." düzenlemesi yer almaktadır.
    Yine poliçe ve riziko tarihinde yürürlükte bulunan Hayat Sigortaları Genel Şartları’nın C.2 maddesinde "Sözleşmenin Yapılması Sırasındaki Beyan Yükümlülüğü:
    2.1-Sigortacı, bu sözleşmeyi, gerek sigorta ettiren gerekse bilgisinin olduğu hallerde hayatı sigorta edilenlerin ve temsilci aracılığıyla sigorta yapılıyorsa temsilcinin de beyanını esas tutarak yapmıştır.
    2.2-Gerek sigorta ettiren gerekse sigortalı ve temsilci,sigorta sözleşmesinin yapılması sırasında kendisince bilinen ve sigortacının sözleşmeyi yapmamasını veya daha ağır şartlarla yapmasını gerektirecek bütün halleri bildirmekle yükümlüdür. Bu yükümlülüğün ihlali halinde, sigortacı durumu öğrendiği tarihten itibaren bir ay içinde sözleşmeden cayabilir veya sözleşmeyi yürürlükte tutarak sekiz gün içinde prim farkını talep edebilir. Ancak, sigortacının bildirilmemiş, eksik veya yanlış bildirilmiş olan hususları bilmesi veya ihbar etmemenin ya da yanlış ihbar etmenin kusura dayanmaması halinde cayma caiz değildir. Bu durumda rizikonun kabul edildiğinden daha yüksek olması nedeniyle daha fazla bir prim alınması gerekiyorsa sigortacı durumu öğrendiği tarihten itibaren sekiz gün içinde prim farkını talep edebilir.
    Sigorta ettiren, talep edilen prim farkını kabul ettiğini sekiz gün içinde bildirmediği takdirde sözleşmeden cayılmış olur. Ancak, prim farkının kabul edilmemesi nedeniyle sözleşmeden cayılması sigortacının gerçeğe aykırı veya eksik beyanı öğrendiği tarihten itibaren bir aylık süre içinde söz konusudur.
    Beyan yükümlülüğünün kasıtlı ihlalinde sigortacı riziko gerçekleşmiş olsa bile sözleşmeden cayabilir ve prime hak kazanır.
    Kastın söz konusu olmadığı durumlarda riziko; sigortacı durumu öğrenmeden önce veya sigortacının cayabileceği veya caymanın hüküm ifade etmesi için geçecek süre içinde gerçekleşirse, sigortacı tazminatı o tazminata ilişkin olarak tahakkuk ettirilen prim ile tahakkuk ettirilmesi gereken prim arasındaki orana göre öder.
    2.3-Cayma veya prim farkını talep etme hakkı süresinde kullanılmadığı takdirde düşer.
    2.4-Sözleşme akdedilmesinden itibaren aralıksız veya itirazsız olarak iki yıl süreyle yürürlükte kalmışsa artık sigortacı sözleşmeden cayamaz ancak durumu öğrendiği tarihten itibaren sekiz gün içinde prim farkını talep edebilir. Ancak, sigortalı talep edilen prim farkını kabul etmezse rizikoya ilişkin olarak alınan prim ile alınması gereken prim arasındaki oran çarpılır çıkan miktar tazminat olarak ödenir.
    2.5- Eksik ve yanlış beyan fazla prim alınmasına neden olmuşsa, fazla alınan miktar sigorta ettirene gün esası üzerinden iade olunur." hükmü düzenlenmiştir.
    Somut olayda, kredi borçlusu ... ile davalı sigorta şirketi arasında 07/08/2017 başlangıç ve 23/08/2021 bitiş ve 04/04/2017 başlangıç ve 23/03/2021 bitiş tarihli olmak üzere iki adet hayat sigorta sözleşmesi düzenlenmiş, muris 11/08/2017 tarihinde vefat etmiştir. Davalı sigorta şirketi cevap dilekçesinde murisin kredi hayat sigortası başvuru formunda sigortalının sözleşmelerinin başlangıç tarihinden önce gelen, mevcut bulunan beyin hastalığını 19764524 nolu poliçesinin başlangıç tarihi olan 04/04/2017 ve ... nolu poliçesinin başlangıç tarihi olan 07/08/2017 tarihinden önce sağlık beyan formlarında beyan etmemesi nedeniyle tazminat talebinin reddedildiğini savunmuştur. Uyuşmalık Hakem Heyetince, murisin hastalıkları ile ölümü arasında illiyet bağı olup olmadığı konusunda rapor almaksızın yazılı şekilde hüküm kurulduğu, davacı tarafın itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyetince de eksik inceleme ile itirazın reddine karar verildiği görülmektedir.
    O halde, Hakem Heyetince ATK’dan iddia edilen hastalıkla ölüm rizikosu arasında doğrudan illiyet bağının olup olmadığı, başka bir anlatımla ölümün beyan edilmeyen hastalıktan meydana gelip gelmediği hususunda rapor alarak yukarıdaki açıklamalar ışığında sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle, İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 09/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara