Esas No: 2021/11071
Karar No: 2022/4564
Karar Tarihi: 10.03.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11071 Esas 2022/4564 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/11071 E. , 2022/4564 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tahkim yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti'nce davanın kabulüne dair karara karşı davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 30/10/2020 tarih, 2020/İHK-23440 sayılı itirazın kısmen kabulü ile itiraza konu kararın kaldırılmasına yeniden hüküm kurulmasına davanın kısmen kabulüne, dair verilen kararın süresi içinde davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, 23/11/2019 tarihinde müvekkillerinin oğlu ... ’in sevk ve idaresindeki motosiklet ile davalı tarafından sigortalanan minibüsün kazası neticesinde oğullarının vefat ettiğini belirterek HMK 107. maddesi gereği belirsiz alacak istemli 5.100,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 2.000,00 TL defin-cenaze masrafının temerrüt tarihinden yasal faizi ile davalıdan tahsili isteminde bulunmuş, talebini alınan aktüerya bilirkişi raporu doğrultusunda artırmıştır.
Davalı vekili, başvurunun reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun kabulü ile toplam 129.093,00 TL tazminatın faizi davalıdan tahsiline karar verilmiş, kararın davalının itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyetince, itirazın kısmen kabulüne, kararın kaldırılmasına, başvurunun kısmen kabulü ile davacı ... için 61.192,80 TL ve davacı ... için 20.482,60 TL destekten yoksun kalma tazminatının 19/12/2019 tarihinden yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Karar davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm sebebiyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 52. maddesinde (Borçlar Kanunu'nun md.44) düzenlenmiştir. Buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim tazminat miktarını hafifletebilir.
Müterafik kusur indiriminde her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılmasını gerektirir ve zarar görenin müterafik kusurunun tespiti halinde BK.nun 44.maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.
Somut olayda, davacılar murisinin kesin ölüm sebebinin 18/02/2020 tarihli otopsi raporunda, genel beden travması, omur ve pelvis kırığı olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır. Şu halde; davacılar murisinin motosiklet sürücüsü ve kesin ölüm sebebi olması İHH tarafından ölüm muayene tutanağındaki tespitte dikkate alınarak davacılar aleyhine müterafik kusurun varlığının kabulü ile hesaplanan tazminattan indirime gidilmiş olması doğru olmamış kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
Kabule göre, Sigortacılık Kanunu 30/17 maddesi ile 19/01/2016 tarihli ve 29598 Resmi Gazetede yayımlanarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesinde "Tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü eklenmiştir. Heyetçe verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, ancak hesaplanan miktarın maktu vekalet ücretinin altında kalması halinde maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeple davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın BOZULMASINA, davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 10/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.