Esas No: 2021/11094
Karar No: 2022/4565
Karar Tarihi: 10.03.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11094 Esas 2022/4565 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/11094 E. , 2022/4565 K.Özet:
Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen karar, bir trafik kazası sonucu ölen müşterinin ailesinin, sigorta şirketinden destekten yoksun kalma tazminatı istediği bir davada verilmiştir. Heyet, olayda hatır taşıması bulunduğunu kabul ederek tazminattan %20 oranında hatır taşıması indirimi yapmıştır. Ancak, kararın gerekçesinde bu indirimin neden yapıldığına dair açıklama bulunmamaktadır. Ayrıca, SGK tarafından yapılan ödemelerin araştırılması gerektiği belirtilerek kararın bozulması gerektiği ifade edilmiştir. Kararda ayrıca, avukatlık ücreti ile ilgili olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne atıfta bulunulmuştur.
Sigortacılık Kanunu'nun 30/17 maddesi, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16. maddesinin 13. fıkrası, ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 17. maddesi kararda geçen kanun maddeleridir. Hatır taşıması indirimi ise Türk Borçlar Kanunu'nun 51. (818 sayılı BK'nin 43) maddesi uyarınca yapılmaktadır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 22/08/2020 tarih, 20120/İHK-13749 sayılı itirazın reddine dair kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 07/03/2019 tarihinde müvekkilinin eşinin davalı tarafından sigortalanan motosiklette yolcu olarak seyahat ettiği tek taraflı kaza neticesinde vefat ettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 40.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt faizi ile davalıdan tahsili isteminde bulunmuş, talebini 04/03/2020 tarihli dilekçe ile 252.355,13 TL olarak artırmıştır.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun %20 müterafik kusur indirimi ile kısmen kabulüne, 201.884,10 TL destekten yoksun kalma tazminatının 21/11/2019 tarihinden yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, İtiraz Hakem Heyetince, davalı vekilinin itirazı reddedilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazası neticesinde ölüm sebebiyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 51. (818 sayılı BK’nin 43) maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.
Hakim tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir.
Somut olayda, davacı yolcu konumundadır. Emniyet ifade tutanaklarına göre davacının murisi ile motosiklet sürücüsünün arkadaş oldukları, işyerini kapattıktan sonra birlikte alkol aldıkları ve davacının murisini eve bırakmak amacıyla motosikletle seyir halinde iken kazanın meydana geldiği anlaşıldığından olayda hatır taşıması bulunduğunun kabulü ile tazminattan %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
2-Dosyanın incelenmesinde; davacının yolcu olduğu motosiklet sürücüsünün emniyet ifadesinde müteveffa ile iş arkadaşı olduklarını, işyerini kapattıktan sonra müteveffayı eve bırakmak amacıyla seyir halinde olduklarının belirtildiği, davalı vekilinin cevap ve itiraz dilekçelerinde olayın iş kazası olduğundan bahisle itiraz ettiği ve SGK tarafından davacılara rücuya tabi ödemenin yapılıp yapılmadığı hususunun araştırılmasını talep ettiği anlaşılmaktadır.
Şu halde; İtiraz Hakem Heyetince, SGK'ya yazı yazılarak, dava konusu kazada (07/03/2019 tarihli) davacının murisinin vefatı iş kazası yönünden herhangi bir inceleme yapılıp yapılmadığı, olayın iş kazası olarak kabul edilmiş olması halinde davacıya ödeme yapılıp yapılmadığı, yapılan ödemenin miktarı ve niteliği ile ilk peşin sermaye değeri tutarının ne olduğu, rücuya tabi olup olmadığı hususlarının sorularak sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir. Kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de; Sigortacılık Kanunu'nun 30/17 md., 19/01/2016 tarihli ve 29598 Resmi Gazetede yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16. maddesinin 13. fıkrası uyarınca tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi ancak hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1-2) nolu bentlerde açıklanan sebeplerle davalı vekilinin temyiz sebeplerinin kabulü ile kararın BOZULMASINA, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 10/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.