Esas No: 2015/225
Karar No: 2015/5940
Karar Tarihi: 15.09.2015
Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/225 Esas 2015/5940 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 22.10.2009 tarih, 2007/76 esas ve 2009/78 karar sayılı kararının tarafların yokluğunda, Cumhuriyet Savcısının yüzüne karşı verildiği, karar eteğinin "sanığın ve katılanın yokluğunda, Cumhuriyet Savcısının yüzünde, Yargıtay tarafından denetiminin sağlanabilmesi için taraflara kararın kendilerine tebliğ/tefhim tarihinden itibaren 7 gün içinde herhangi bir mahkemeye dilekçe vermek suretiyle temyiz edebilecekleri işaret olundu" şeklinde olduğu, mahkemece kararın sanık ve katılana tebliğ edildiği ancak davetiyede meşruhatın olmadığı, sonra mahkemenin kararı kesinleştirip, infaza verdiği, ... Cumhuriyet Başsavcılığının 19.04.2010 tarihli yazısıyla hırsızlık suçundan 2 yıl 8 ay yerine 3 yıl hapis cezasının verildiğini, bu hususta yazılı emir yoluna gidileceğinden infazın durdurulmasını talep ettiği, mahkemenin ise 20.04.2010 tarihli değişik iş kararıyla "infazın yazılı emir başvurusu sonuçlanıncaya kadar infazın durdurulmasına" karar verdiği, Cumhuriyet Savcılığı tarafından kanun yararına bozma yoluna gidildiği ancak ... Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 15.06.2010 tarih ve 2010/7309-38995 karar sayılı kararıyla "sanığın ve katılanın yokluğunda verilen söz konusu kararda kanun yoluna başvuru süresinin tebliğden itibaren başlayacağı, başvuru şeklinde tutanağa geçirilmek üzere sözlü başvurunun da yapılabileceği ve kanun yollarına başvurulmadığı takdirde hükmün kesinleşeceği gösterilmediği gibi kanun yolu, süresi, mercii, başvuru şekli ve kanun yollarına başvurulmadığı takdirde hükmün kesinleşeceğinin açıkca gösterildiği meşruhatlı davetiye de gönderilmediği anlaşıldığından, kesinleşmeyen mahkeme kararı için kanun yoluna bozma incelemesinin yapılmadığının" belirtildiği, mahkemenin bu kez sanığa usulune uygun olarak davetiye çıkarıp, kararı tebliğ etmesine rağmen kararın yine sanıkça temyiz edilmediği, mahkeme kararının tüm evraklarıyla birlikte Cumhuriyet Savcılığına görüldüye gönderildiği ve o yer Cumhuriyet Savcısının kararı 09.12.2010 tarihinde temyiz ettiğinin anlaşılması karşısında;
O yer Cumhuriyet Savcısına 22.10.2009 tarihinde tefhim edilen hükme karşı yasal süreden sonra 09.12.2010 tarihinde temyiz isteminde bulunan o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz talebinin tebliğnameye aykırı olarak REDDİNE, 15.09.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.