Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/21052 Esas 2015/5921 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/21052
Karar No: 2015/5921
Karar Tarihi: 15.09.2015

Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/21052 Esas 2015/5921 Karar Sayılı İlamı

17. Ceza Dairesi         2015/21052 E.  ,  2015/5921 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
    I-Avukat ..."ün, sanık ..."e yönelik temyiz nedeninin incelenmesinde;
    Sanıklar ... ve ..."ya zorunlu müdafii olarak atanan ancak yargılama safahatinde sanıklar arasındaki menfaat çatışması nedeniyle sanık ..."e başka bir müdafii atanması üzerine müdafiilik görevi sona eren ve vekaletnamede sunmayan Avukat ..."ün, sanık ... adına hükümleri temyiz nedeninin 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi yollaması ile 1412 sayılı CMUK "un 317. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
    II-Sanık ... ve ... hakkında müşteki ..."a yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
    Dosya kapsamından, 28.12.2003 günü tespit edilemeyen bir vakitte, müşteki ..."ın sağlam ve muhkem işyeri kapısı zorlanarak içeri girilip bir kısım sigaralar ile birlikte para kasasının çalındığı olayda, 12.8.2004 tarihli iddianame ile sanıklar ... ve ..."nın 765 sayılı TCK nın 493/1 ve 522 (pek fahiş) maddelerinden cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açıldığı, sanık ..."nın soruşturma aşamasında kaçak olması nedeniyle atılı suçtan hakkında 25.5.2004 tarihinde gıyabi tevkif müzekkeresi düzenlendiği, sanık ..."ın, 20.4.2013 tarihinde yakalanarak mahkemece savunmasının alındığı, sanık ..."in ise hakkında çıkartılan 20.5.2004 tarihli tevkif müzekkeresine istinaden 9.9.2004 tarihinde mahkeme huzurunda ilk savunmasının alındığı, sanıkların, müşteki ..."a yönelik eylemleri nedeniyle üzerlerine atılı bulunan suçun 5237 sayılı TCK nın 142/1-b, 116/2, 119/1-c ve 151/1. maddeleri kapsamında olduğu, zamanaşımı hükümleri yönünden 5237 sayılı TCK nın sanıklar lehine bulunduğu kabul edilmekle yapılan temyiz incelemesinde;
    Sanıklar ... ve ..."nın, eylemlerine uyan 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b, 116/2. 119/1-c ve 151/1. maddelerinde yazılı bulunan atılı suçların gerektirdiği cezaların türü ve üst sınırlarına göre; aynı Yasanın 66/1-e, 66/2 ve 67/2-4. maddeleri dikkate alınarak, sanık ..."in ilk sorgusunun yapıldığı 9.9.2004 tarihli savunmasına, 8 yıllık asli zamanaşımı süresinin eklenmesi suretiyle, müşteki ..."a yönelik eylemleri nedeniyle sanıklar hakkında en geç 9.9.2012 tarihine kadar hüküm kurulması gerektiği halde, 10.4.2014 karar tarihi itibariyle bu sürenin geçmiş bulunduğu gözetilmeden yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ile sanık ..."in temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanıklar ... ve ... hakkında müşteki ..."a yönelik hırsızlık suçundan açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi gereğince AYRI AYRI DÜŞMESİNE,
    III-Sanıklar ... ve ... hakkında müşteki ..."a yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
    Dosya kapsamından, 28.12.2003 günü tespit edilemeyen bir vakitte, müşteki ..."ın çay ocağına, pencere kanadı zorlanmak suretiyle girilip, işyeri içinde bulunan muhkem nitelikteki para kasasının kilidinin kırılarak açıldığı, kasa içinde bulunan para, telefon kontörü ve bir kısım ziynet eşyalarının çalındığı, olayı gerçekleştiren şahısların aynı zamanda kasa içinde buldukları anahtar ile işyerinin içinde, ayrı bölümde bulunan büfe niteliğindeki yerin kapısını açarak buradan da sigara çaldıkları, müşteki ..."ın olaydan bir kaç gün önce köylüsü olan sanık ..."in, yanında sanık ... ve bir şahıs daha olduğu halde işyerinin karşısında mandalina sattıkları, bu sırada sanık ..."in, işyerine gidip geldiğini söyleyip, sanık ... ve yanındakilerden şüphelendiği yolunda beyanda bulunduğu, müşteki ..."ın işyerinden çalınan kontörlerin sanıklar adına kayıtlı bulunan hatlara yüklendiğinin ve olayın akabinde sanıkların birbirleriyle çok kez görüştüklerinin tespit edildiğinin anlaşılması karşısında,
    Sanıkların, müşteki ..."a yönelik eylemlerine uyan 765 Sayılı TCK"nın 493/1-2-son maddesi uyarınca cezanın alt sınırının 8 yıldan başladığı, sanık ..."in ... Asliye Ceza Mahkemesinin 1998/17-66 Esas-Karar sayılı ilamının aynı yasanın 81. maddesi uyarınca tekerrüre esas bulunduğu, çalınan eşyaların değeri dikkate alındığında sanıklar hakkında anılan yasanın 522. maddesi uyarınca ceza arttırımına gidileceği, 5237 sayılı TCK bakımından ise sanıkların eyleminin 142/2-d maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunun yanında aynı Yasanın 116/2, 119/1-c ve 151/1. maddelerine uyan işyeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarını da oluşturduğu, mahkemece sanıklar hakkında lehe kabul edilen 5237 sayılı TCK nın 142/1-b maddesi uygulanmak suretiyle sanıkların mahkumiyetine karar verildiği, bir an için işyeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından hüküm kurulduğu kabul edilse dahi sonuç ceza bakımından 5237 sayılı TCK ile yapılan uygulamanın sanıklar lehine olduğu ve aleyhe de temyiz bulunmadığı görülmekle 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK nın somut olaya tatbik edilerek ayrı ayrı değerlendirme yapılmaması bozma nedeni sayılmamıştır.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; atılı suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
    Kasten işlemiş oldukları suç dolayısıyla hapis cezalarıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanıkların, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm oldukları hapis cezalarından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ile sanık ..."in temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkralarından “TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ” ilişkin bölümün çıkartılarak, yerlerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15.09.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara