Esas No: 2020/2250
Karar No: 2021/4012
Karar Tarihi: 31.03.2021
Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/2250 Esas 2021/4012 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Çekle ilgili karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet verme suçundan sanık ..."ın, 5941 sayılı Çek Kanunu"nun 5/1 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 52. maddeleri uyarınca 13.400,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair Kahramanmaraş İcra Ceza Mahkemesinin 18/04/2019 tarihli ve 2018/1254 esas, 2019/687 sayılı kararı aleyhine, Adalet Bakanlığı"nın 16.04.2020 gün ve 927 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 20.05.2020 gün ve KYB. 2020/44404 sayılı ihbarnamesi ile dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
5941 sayılı Çek Kanunu"nun "Ceza sorumluluğu, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı" başlıklı 5/1. maddesinin; "..yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adli para cezasına hükmolunur." ve 28/02/2018 tarihli ve 7101 sayılı İcra ve İflâs Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun"un 25. maddesi ile değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun "Kesin mühletin borçlu bakımından sonuçları" başlıklı 297/1. maddesinin "Borçlu, komiserin nezareti altında işlerine devam edebilir. Şu kadar ki, mühlet kararı verirken veya mühlet içinde mahkeme, bazı işlemlerin geçerli olarak ancak komiserin izni ile yapılmasına veya borçlunun yerine komiserin işletmenin faaliyetini devam ettirmesine karar verebilir.
" şeklinde belirtilen düzenlemeler ile,
Benzer bir olay nedeniyle Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 10/06/2019 tarihli ve 2019/23974 esas, 2019/9339 karar sayılı ilâmında, "7101 sayılı Kanun"un yürürlük tarihi öncesi veya sonrasında; adi (mahkeme içi) konkordato (tasdiki) yargılamasını yapacak olan mahkemeye başvuran borçlu tüzel kişilerin yetkili temsilcilerinin, henüz konkordato talebi ile mahkemeye başvurmadan keşide ettikleri veya geçici mühlet kararı öncesinde keşide ederek alacaklıya teslim ettikleri, gerek ticari defter ve kayıtlarında gerekse konkordato projesinde yer alacak olan ileri tarihli (postdate) çeklerin, geçici mühlet kararı ile başlayıp konkordatonun tasdiki veya reddi ile sonuçlanan konkordato (tasdiki) yargılaması süreci içinde, bankaya ibrazında karşılıksız çıkması halinde, 5941 sayılı Çek Kanunu"nun 5/1. maddesi kapsamında cezai sorumluluklarının devam edip etmeyeceğinin tespiti açısından; açılan ceza davasına bakmakla görevli ve yetkili icra ceza mahkemelerince; devam eden konkordato (tasdiki) yargılaması süreci, 5271 sayılı CMK"nin 218/1. maddesi gereği "bekletici sorun" yapılmak suretiyle, konkordato (tasdiki) yargılamasını yapan hukuk mahkemesince verilecek kararın sonucuna göre;
a-)Şayet çek hesabı sahibi tüzel kişi hakkında konkordatonun tasdikine karar verilirse;
Bu süreçte yukarıda ana hatlarıyla yazılı olan borçlunun iyiniyetinin kesinleşmesi, alacaklıların tamamıyla anlaşma hükümlerine göre alacaklarını mahkemeye bildirmiş olmaları, bu alacak kalemleri arasında ileri tarihli çekin de yer alacak olması, borçlunun konkordato projesinin alacaklıların çoğunluğu ve mahkemece kabul görmesi, konkordatonun tasdikinin mühlet öncesinde keşide edilen çekin alacaklıları dahil tüm alacaklıları bağlaması ve konkordatonun kollektif bir tasfiye şekli olması gibi ilke ve sonuçlar karşısında;
Konkordato tasdiki kararında, 5941 sayılı Çek Kanunu"nun 5. maddesinde unsurları yazılı suça konu çekin ödeme tarihi ve karşılıksız kalan bedelin, çek alacaklısını da bağlayacak şekilde yeniden belirlenecek olması, dolayısıyla açılan ceza davasında yargılanan kişilerin hukuki durumlarının kesinleşecek konkordato hükümlerine değerlendirilmesi gerekeceği,
Konkordatonun tasdiki kararıyla birlikte kesinleşen konkordato anlaşmasına göre hüküm ve sonuçları yeniden belirlenen suça konu çekin, ibraz tarihinden sonra suçun konusunu oluşturan zorunlu unsurları sahip bir çek olmaktan çıkması, dolayısıyla tüzel kişi yetkilisi olan sanıkların cezai sorumluluğundan söz edilemeyeceği,
b-)Şayet çek hesabı tüzel kişi hakkında konkordatonun herhangi bir nedenle reddine karar verilirse;
Bu sefer bekletici sorun kararının kaldırılmasıyla ceza yargılamasına devam edilerek 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun 297. maddesine göre, konkordato komiseri atanmasıyla birlikte tüzel kişinin yetkili temsilcilerinin şirketi yönetim ve temsil yetkisinin kendiliğinden ortadan kalkmayacağı, bununla beraber mahkemenin hangi işlerin şirket yöneticileri tarafından hangi işlerin komiser tarafından yapılacağına dair karar verme yetkisinin bulunduğu gözetilerek,
b-1-) Konkordato (tasdiki) yargılamasını yapan mahkemece, konkordatonun reddi kararına kadarki süreçte, şayet çek hesabını yönetimi, bu hesaba para aktarma, çek hesabı üzerinde tasarruf etme gibi yetkilerin şirket yönetim organından alınıp komisere verilmesi yönünde bir karar verilmişse ve bankaya ibraz edilen çek, komiserin yetkili olduğu dönemde karşılıksız çıkmışsa; bu durumda şirket yetkilisi gerçek kişilerin 5941 sayılı Çek Kanunu"nun 5. maddesi gereği cezai sorumluluklarının devam etmeyeceğine,
b-2-) Konkordato (tasdiki) yargılamasını yapan mahkemece, konkordatonun reddi kararına kadarki süreçte, şayet çek hesabını yönetimi, bu hesaba para aktarma, çek hesabı üzerinde tasarruf etme gibi yetkilerin şirket yönetim organından alınıp komisere verilmesi yönünde açık bir karar verilmemişse; bu konudaki tüm yetkiler şirket yöneticilerinde olacağından, söz konusu kişilerin bu süreçte bankaya ibraz edilen ve karşılıksız çıkan çekten dolayı 5941 sayılı Çek Kanunu"nun 5. maddesi gereği cezai sorumluluklarının devam edeceğine..." biçimindeki açıklamalar birlikte nazara alındığında;
Somut olayda, sanık tarafından keşide edilen çekin bankaya ibraz edilmesi ve banka tarafından "karşılıksızdır" işlemi yapılması üzerine, müşteki vekilinin şikayeti üzerine yapılan yargılama sonucunda sanığın mahkumiyetine karar verilmiş ise de; davacı sanığın konkordato talebine ilişkin olarak Türkoğlu Asliye Hukuk Mahkemesinin 04/01/2019 tarihli ve 2018/558 esas sayılı kararı ile kesin mühlet talebinin kabulü ile davacı sanığa konkordato komiseri atandığının anlaşılması karşısında; mahkemece, 5941 sayılı Çek Kanunu"nun 5/1. maddesi kapsamında sanık yönünden cezai sorumluluğunun devam edip etmeyeceğinin tespiti açısından, ilgili karara konu konkordato tasdiki yargılaması sürecinin adı geçen Hukuk Mahkemesinden sorulup yargılama sürecinin devam ettiğinin anlaşılması halinde, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 218/1. maddesi gereği "bekletici sorun" yapılmak suretiyle, konkordato tasdiki yargılamasını yapan hukuk mahkemesince verilecek kararın sonucuna göre sanığın hukukî durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde sanığın mahkûmiyetine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla,
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Dairemizin 10.06.2019 tarihli, 2019/23974 E. 2019/9339 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere; konkordato talebinde bulunan borçlu tacirin düzenlediği çeklerin, konkordato (davası) yargılaması devam ederken ibrazında karşılıksız işlemine tabi tutulması halinde, suça konu edilen çeklerle ilgili olarak 5941 sayılı Kanun"un 5/1. maddesi kapsamında açılan ceza davalarına bakan İcra Ceza Mahkemelerince, konkordato davası sürecinin bitimine kadar, öncelikle CMK"nin 218/1. maddesi gereği "bekletici sorun" kararı alınması ve konkordato davası sonucuna göre sanığın cezai sorumluluğuna gidilip gidilmeyeceğine dair bir karar verilmesi gerekmektedir.
Kanun yararına bozmaya konu ceza davasında, gerçek kişi tacir sanık hakkında açılmış bir konkordato davası devam etmekte iken tacir sanığın kendi adına bastırılan çeki keşide ettiği, suça konu çek üzerinde karşılıksızdır işlemi yapıldığı, süresinde yapılan şikayet üzerine İcra Ceza Mahkemesince; sanık hakkında devam eden konkordato süreci olduğu gözetilmeksizin suçun sabit olduğu gerekçesiyle sanığın mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmakla,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görülmekle; Kahramanmaraş İcra Ceza Mahkemesinin 18/04/2019 tarihli ve 2018/1254 esas, 2019/687 karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nin 309/4-a maddesi gereği BOZULMASINA, bozma nedenine göre müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, 31.03.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.