Esas No: 2021/9369
Karar No: 2022/4468
Karar Tarihi: 10.03.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/9369 Esas 2022/4468 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/9369 E. , 2022/4468 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince verilen 04/04/2019 - 2019/İHK-3392 sayılı kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili; davalı ... nezdinde trafik sigorta poliçesi ile teminat verilen ve sürücüsünün kusurlu olduğu ... plakalı aracın, ... plakalı araçla karıştığı trafik kazasında ... plakalı araçta yolcu olan başvuru sahibi müvekkilinin yaralandığını, kazanın oluşumunda müvekkilinin kusuru bulunmadığını, TKHK Adıyaman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından sunulan sağlık raporu ile müvekkilinin % 27 oranında malul kaldığının tespit edildiğini belirterek fazlaya dair talep hakkı saklı olarak 5.050,00TL sürekli iş göremezlik zararının faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiş; bilirkişi raporunun tebliği sonrasında talebini ıslah ile 39.950 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından; esasa ilişkin hususlara girilmeksizin başvurunun dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair verilen karara davacı vekilinin itirazı üzerine, İtiraz Hakem Heyeti tarafından; itirazın kabulü ile anılan kararın hüküm fıkrasının çıkarılıp yerine yeniden karar oluşturularak; davacının talebinin kabulü ile 39.950 TL sürekli maluliyet tazminatının 05/09/2018 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3-Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya üniversite hastanelerinin adli tıp bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine, 01/09/2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine, 01/06/2015 tarihinden sonra da Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
İtiraz Hakem Heyetince hükme esas alınan Adıyaman Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Sağlık Kurulunun 12/07/2018 tarihli raporuna göre başvuranın özür oranının %27 oranında olduğu bildirilmiştir. Ne var ki anılan bu raporun sağlık kurulu tarafından düzenlendiği gibi hangi yönetmelik kapsamında düzenlendiği husunun da belirli olmadığı anlaşılmıştır.
Somut olayda, 22/12/2017 olan kaza tarihi itibari ile Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik yürürlükte olup bu Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde Adli Tıp Kurumundan usulüne uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olacak şekilde davacının maluliyet derecesi ve oranının belirlenmesi amacıyla, yeni bir rapor alınıp sonucuna göre (kazanılmış haklara halel gelmemek kaydıyla) hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, dosyanın, hakem dosyasının saklanması kararını veren İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 10/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.