Esas No: 2021/9081
Karar No: 2022/4590
Karar Tarihi: 11.03.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/9081 Esas 2022/4590 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/9081 E. , 2022/4590 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 19/02/2020 tarih 2020/İHK-3402 sayılı kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, davalı ... şirketinin trafik sigortacısı olduğu aracın kusuru nedeniyle gerçekleşen tek taraflı trafik kazasında araçta yolcu olan davacının yaralandığını, iş gücü kaybına uğradığını belirterek bedel artırım dilekçesiyle birlikte 90.979,73 TL sürekli iş göremezlik, 11.590,34 TL geçici iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsilini, adli tıp rapor ücretinin yargılama giderinden sayılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; maluliyet raporunun özürlülük ölçütü yönetmeliğine uygun düzenlenmediği usule uygun olmadığı gerekçesiyle başvurunun usulden reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından itiraz yoluna başvurulması üzerine Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince, davacı vekilinin itirazının kabulü ile başvurunun kabulüne, 90.979,73 TL sürekli iş göremezlik 11.590,34 TL geçici iş göremezlik olmak üzere toplam 102.570,07 TL nin 18/06/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline adli tıp rapor ücretinin yargılama giderinden sayılmasına karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, özellikle, davacının maluliyet oranını kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik ve ekindeki cetvellere göre belirleyen maluliyet raporunun karara esas alınmasında bir isabetsizlik görülmemesine; davacının geçici işgöremezlik tazminatından sorumlu olmasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bentler dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacının hak kazanabileceği işgücü kaybı tazminatının hesaplanması için alınan ve karara esas kabul edilen 07/02/2020 tarihli aktüer raporunda, maluliyet tazminatı davalarında hak sahibi davacı hayatta olduğu için TRH 2010 Yaşam Tablosu'ndaki bakiye ömrün alınmasının uygun olmadığı, davacı ömrünün sonuna kadar aynı maluliyet oranını taşıyacağı için TRH 2010 Tablosu'nda yer alan her yıl için yaşam olasılıklarının dikkate alınması ve "hayat sigorta iradı yöntemi" kullanılması ile irat katsayılarının belirlenmesinin uygun olduğu gerekçesiyle tablodaki bakiye ömür süresi yerine tablodaki son yaş olan 99 yaşa kadar hesaplamanın yapıldığı; bu
rapordaki hesap yöntemine davalı tarafça itiraz edildiği halde, İHH tarafından 99 yaşa kadar yaşayacağı varsayımında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalının itirazının reddine karar verildiği görülmektedir.
Her ne kadar davacı aleyhine sonuçlar veren hesap tekniği (TRH 2010 ve % 1,8 teknik faiz) kullanılarak tazminat belirlenmişse de bu hesap tekniğine davacı yanca itiraz edilmediği dikkate alındığında, ZMSSGŞ ile belirlenen hesap tekniğinin tüm yönleriyle uygulanmasının gerekeceği açıktır. Bu itibarla, genel şartlarda belirtilen biçimde hesaplama yapmayan rapor, karara esas alınabilecek nitelikte olmadığından, bu hususta yapılan İHH incelemesi eksiktir.
Açıklanan nedenlerle; kararı sadece davalı taraf temyiz ettiği ve rapordaki diğer hususlarda davalı yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu için, hesabın 2020 verileriyle ve işlemiş/ işleyecek devre belirlemesinde 2020 yılı esas alınarak yapılması gerektiği dikkate alınarak, ... Genel Şartları gereği davacının muhtemel bakiye ömür süresi (tablodaki son yaş olan 99 yaşa kadar değil, hesap tarihindeki yaşına göre saptanacak bakiye ömür süresi) için ve irat katsayılarının belirlenmesinde "devre başı ödemeli belirli süreli rant" formülü kullanılarak hesaplamanın yapılması hususunda, rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınıp, oluşacak sonuca göre (davalı lehine oluşan usuli kazanılmış haklar korunarak) karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
3-5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30. maddesinin (17) numaralı fıkrası ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 6. maddesi ile adı geçen Yönetmelik'in 16. maddesine eklenen 13. Fıkra uyarınca tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 17. maddesi (2) numaralı fıkrasına göre de Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nisbi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nisbi ücretin beşte birine hükmedilir.
Açıklanan nedenlerle; İtiraz Hakem Heyeti'nce davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16. maddesinin (13) numaralı fıkrasının uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 13. maddesi ve AAÜT'nin 17. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, fazla vekalet ücretine karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA; dosyanın hakem kararının saklanması kararını veren İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 11/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.