Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/19047 Esas 2022/4746 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/19047
Karar No: 2022/4746
Karar Tarihi: 14.03.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/19047 Esas 2022/4746 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı SGK, davalıların alacakları nedeniyle kendilerine ait taşınmazı diğer davalıya düşük bir bedelle devrettiğini belirterek, tasarruf işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, bu talebi kabul ederek dava konusu tasarrufun iptaline karar vermiştir. Ancak, davalı borçlunun tasarruf tarihine kadar olan borçlarının ferileriyle birlikte belirlenmediği ve haciz ve satış yetkisi verilmediği için karar bozulmuştur. Ayrıca, avukatlık ücreti maktu olarak belirlenmesine rağmen nispi vekalet ücretinin takdir edildiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 506 sayılı Kanunun 80. maddesi
- 6183 sayılı Kanunun 24 ve devamı maddeleri
- 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 168. maddesi (5904 sayılı Yasa ile değiştirilmiştir)
4. Hukuk Dairesi         2021/19047 E.  ,  2022/4746 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalılar vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 02/03/2022 Salı günü davacı vekili Av. ... ile davalı ... vekili Avukat ... ve davalı ... vekili Av. ... geldiler. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan tarafların vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi gereği düşünüldü.
    K A R A R
    Davacı SGK vekili; müvekkili kurumun ... San. ve Tic. A.Ş.’nin yönetim kurulu üyesi olan davalılardan ... hakkında 02/02/2007 tarihi itibariyle kurumlarına olan 4.166.133,39 TL borcu için 506 sayılı kanunun 80.maddesi gereğince 11 adet icra takibi yaptığını ve bu takiplerin kesinleştiğini, davalı ... aleyhine yapılan takiplere karşı kuruma verdiği dilekçede mallarının borçlarına yetmediğini açıkladığını, ancak alacaklılarından mal kaçırmak amacı ile kendisine ait taşınmazı diğer davalıya devrettiğini belirterek dava konusu tasarruf işleminin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili; müvekkilinin dava konusu taşınmazın satılık olduğunu öğrenmesi üzerine eski malik davalı ile irtibata geçildiğini ve 400.000,00 TL’yi peşin ödeyerek taşınmazın maliki olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... vekili; davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davalı ... tarafından diğer davalı ...'a dava konusu taşınmazın davacının alacağını tahsiline imkan vermemek, alacaklılardan mal kaçırmak maksadı ile düşük bir bedel ile satışının danışıklı olarak yapıldığı kanaatine varılmakla davanın kabulü ile, İstanbul beykoz öğümce köyü, samanlık yanı mevkii, 235 parselde kayıtlı 4.062,00 metre kare alanlı Kadir Sururi dirin adına kayıtlı iken ... adına 18/04/2006 tarihinde yapılan satışa ilişkin tasarrufun davacının alacağının tahsiline, yeterli miktarda olmak üzere iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava; 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davalarda dava kabul edildiği takdirde davalı borçlunun tasarruf tarihine kadar olan borcu ferileriyle hesaplanarak bu miktar üzerinden tasarrufun iptaline karar verilmesi gerekir.
    Somut olayda, davacı kurum, dava dilekçesinde 02/07/2007 tarihi itibariyle davalının toplam 4.166.133,39 TL borcu olduğunu belirtip, tasarrufun iptalini istemiştir. Tasarruf (satış) tarihi 18/04/2006’dır. Bu durumda uzman bilirkişi incelemesi yaptırarak, davalı borçlunun tasarruf tarihine kadar olan borçlarının ferileriyle birlikte belirlenerek bu miktar üzerinden davacının alacak ve ferileriyle sınırlı olarak dava konusu taşınmazın satışına ilişkin tasarrufun iptali ile davacı alacaklıya bu miktar üzerinden taşınmaz üzerinde haciz ve satış yetkisi verilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere tasarruf tarihine kadar doğan borç tespit edilmeden ve haciz ve satış yetkisi verilmeden yalnızca tasarrufun iptaline karar verilmesi doğru değildir.
    3- 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 168. maddesinde değişiklik yapan 5904 sayılı Yasanın 35. maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmü gereğince maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdir edilmesi de doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 3.815,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalılara verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 14/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara