Esas No: 2021/10718
Karar No: 2022/4711
Karar Tarihi: 14.03.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/10718 Esas 2022/4711 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/10718 E. , 2022/4711 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tahkim davası hakkında İtiraz Hakem Heyetince verilen 24/11/2019 tarih, 2019/İHK-17768 sayılı kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili;davalı ... şirketi nezdinde ... poliçesi ile sigortalı bulunan aracın, davacının sevk ve idaresindeki motosikletle çarpışması neticesinde 02/05/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında , müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını, tazminat talebiyle sigorta şirketine yapmış oldukları başvurunun sonuçsuz kaldığını, beyanla fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 20.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş,27/08/2019 tarihli dilekçesi ile talebini 245.187,66 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince;başvuru sahibinin talebinin kabulü ile 245.187,88 TL'nin 20/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ... Sigorta A.Ş. den tahsili ile başvuru sahibi ...'a verilmesine, karar verilmiş; karara karşı davalı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine İtiraz Hakem Heyetince;davalı ... şirketi vekilinin itirazlarının reddine karar verilmiş, itiraz hakem heyeti kararı davalı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre,davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporlar 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihi
ile 01/06/2015 tarihleri arasında sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonrada Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Somut olayda; davacıda oluşan maluliyetin tespitine yönelik, 31/08/2018 tarihli İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Engelli Sağlık Kurulu Raporu’nda davaya konu olay nedeniyle davacıda %28 oranında maluliyet oluştuğu tespitine yer verilmiş ve söz konusu raporda kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine atıf yapılmışsa da içerik olarak ilgili yönetmeliğe uygun ve denetime elverişli bir rapor değildir.
Şu halde, itiraz hakem heyetince davacının, kaza tarihi ve sonrasındaki tüm tedavi evrakları eklenerek, dosyada mevcut raporlar da irdelenmek suretiyle, kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde, adli tıp kurumu ve üniversitelerin adli tıp anabilim dalı bölümleri gibi kuruluşlardan ,içlerinde Ruh Sağlığı Ve Hastalıkları Uzmanının da bulunduğu rapor alınıp, ağır stres bozukluğu ve uyum bozukluğunun bakiye ömür boyunca devam edip etmeyeceği belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz maluliyet tespit raporuna dayanılarak karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmemiş, bu durum itiraz hakem heyeti kararının bozulmasını gerektirmiştir.
3-Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince;245.187,88 TL tazminatın davalıdan tahsiline ve kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına tam ve nispi olarak 20.661,27 TL vekalet ücreti hükmedilmiş,İtiraz Hakem Heyeti tarafından davalı vekilinin,davacı yararına 1/5 oranında vekalet ücreti hükmedilmesine yönelik itirazlarının reddine karar verilmiştir.
5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu 30/17 md. ve 19.01.2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 6. maddesi ile Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16. maddesinin 13. fıkrasına "(13) (Ek:RG-19/1/2016-29598) tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü eklenmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedilmesi, İtiraz hakem heyetince davalı tarafın bu yöndeki itirazlarının kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 14/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.