Esas No: 2021/11212
Karar No: 2022/4694
Karar Tarihi: 14.03.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11212 Esas 2022/4694 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/11212 E. , 2022/4694 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine, Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından davanın kısmen kabulüne ve İtiraz Hakem Heyeti tarafından davacı vekili ve davalı vekilinin itirazının kabulü ile davanın kabulüne dair verilen kararın, davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde temyizi istenilmekle, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
K A R A R
Davacı vekili; davalının trafik sigortacısı olduğu aracın yaptığı kaza sonucunda bu araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralanıp malul kaldığını, davalının 28/02/2018'de yaptığı 47.931,06 TL'lik ödemenin yetersiz olduğunu, bunun üzerine açılan tahkim davasındaki karar gereği davalının 176.674,19 TL. daha ödediğini, ancak alınan raporla davacının maluliyetinde artış olduğunun saptandığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL. sürekli işgücü kaybı tazminatının 16/04/2019 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 31/10/2019 tarihli ıslah dilekçesiyle, taleplerini 105.394,75 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; maluliyet artışını kabul etmediklerini, 28/02/2018 ve 04/09/2018'de yapılan ödemelerle sorumluluklarının son bulduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından; davanın kısmen kabulü ile 37.150,21 TL. sürekli işgücü kaybı tazminatının 16/04/2019 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazla isteğin reddine dair verilen karara, davacı vekili ve davalı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine, İtiraz Hakem Heyeti tarafından, davalı vekilinin vekalet ücretine ilişkin itirazı dışındaki itirazlarının reddine, davacı vekilinin itirazının kabulü ile UHH kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne ve 105.394,75 TL. sürekli işgücü kaybı tazminatının 16/04/2019 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karar, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine; özellikle, davacı için vekalet ücretinin usulünce belirlenmiş olmasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davaya konu kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak Dokuz Eylül Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 11/03/2019 tarihli raporda, davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyeti, 30/03/2013 tarihli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri ile ekindeki cetvellere göre % 49 olarak belirlenmiştir. Anılan bu raporun tanziminde esas alınan yönetmelik, kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik olup, rapordaki tespitler bu yönden yerindedir. Ancak; rapor düzenleyen kurulun 24/01/2018 tarihli raporunda, sadece, davacının sol gözünde oluşan arızası nedeniyle % 32 oranında maluliyet belirlenip, kazada oluşan yüzdeki kesiler
ile deri arızası belli olduğu ve Aralık 2017 tarihinden beri psikiyatrik takibi yapıldığı halde, bu arızalar için maluliyet belirlemesi yapılmamışken, yaklaşık 1,5 yıl sonra düzenlenen raporda deri arızası ve travma sonrası stres bozukluğu için maluliyet belirlenmesinin, maluliyette artış olarak kabul edilip edilemeyeceğinin araştırılması gerektiği açıktır. Zira, davalıdan % 32 maluliyet için tazminatı alan, sonrasında bu maluliyet oranı için eksik ödeme gerekçesiyle açtığı tahkim davasında ilave tazminatı alan (kesinleşmiş tahkim hükmü gereği) davacının, kaza ve hemen sonrasında belli olan arazlarıyla ilgili yapılabilecek tespitlerin sonradan yapılmasının, tek başına, davacı bakımından maluliyet artışı olarak kabul edilemeyeceği açıktır.
Açıklanan tüm bu nedenlerle; dosya kapsamında yer almayan davacının tedavi sürecine ilişkin eksik tüm belgelerin temin edilmesi; davalının haricen (28/02/2018'de) ve önceki tahkim davasındaki hüküm gereği ödeme yaptığı 04/09/2018 ile karara esas alınan 11/03/2019 maluliyet rapor tarihi arasındaki sürece ilişki tedavilerin incelenmesiyle, kazadaki deri arızası ve travma sonrası stres bozukluğu için maluliyetin belli olduğu tarihin net biçimde saptanması, belirlenen bu tarihe göre, anılan arazların yeni maluliyet sebebi ya da maluliyet artışı şeklinde değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususlarında detaylı inceleme yapılıp rapor düzenlenmesi için, bu dosyaya özgü olarak, Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas dairesinden rapor alınması; alınacak rapordaki tespitlere göre, 11/03/2019 tarihli maluliyet raporundaki oran için maluliyet artışı irdelenip, davalının ibra ve kesin hükme ilişkin itirazlarının incelenmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İHH kararının BOZULMASINA; (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına; dosyanın, hakem dosyasının saklanması kararını veren İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine, aşağıda dökümü yazılı 26,30 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 14/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.