Esas No: 2021/11255
Karar No: 2022/4693
Karar Tarihi: 14.03.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11255 Esas 2022/4693 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/11255 E. , 2022/4693 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine, Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve İtiraz Hakem Heyeti tarafından davacı vekilinin itirazının reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından süresi içinde temyizi istenilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
K A R A R
Davacı vekili; davalının trafik sigortacısı olduğu aracın davacının yolcu olarak bulunduğu araca çarpmasıyla oluşan kaza sonucunda, davacının yaralanıp alınan 14/12/2018 tarihli rapora göre % 11 oranında malul kaldığının saptandığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL. sürekli işgücü kaybı tazminatının yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili; davacı tarafından mahkemede açılan ve kesinleşen davada alınan raporla kalıcı maluliyet bulunmadığının saptandığını, eldeki dava için kesin hüküm bulunduğunu, maluliyet oranını kabul etmediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından; ATK raporu ile üniversite adli tıp raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi için ancak ATK'dan rapor alınabileceği, hakemliğin ATK'dan rapor isteme yetkisinin bulunmadığı gerekçesiyle, davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve davacının genel mahkemelerde dava açmada muhtariyetine dair verilen karara davacı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine, İtiraz Hakem Heyeti tarafından, eldeki dosyaya konu edilen uyuşmazlık hakkında davacının daha önce mahkemeye başvurduğu ve mahkemece verilmiş karar nedeniyle kesin hüküm bulunduğu, bu nedenle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmekle birlikte, UHH kararı sonucu itibariyle doğru görüldüğünden, davacı vekilinin itirazının reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacının, 10/04/2013 tarihinde gerçekleşen kazadaki yaralanmasından kaynaklanan maluliyet tazminatının tahsili için davalı aleyhine Gaziantep 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2015/33 E.- 2015/375 K. sayılı dosyasında dava açtığı; anılan davada, adli tıp uzmanı 3 kişilik heyetten alınan 08/12/2014 tarihli raporla, kazada oluşan yaralanma anatomik ve fonksiyonel araz bırakmadan iyileştiğinden kalıcı maluliyet tayinine yer olmadığı şeklinde görüş bildirildiği; mahkemenin de bu rapor gereği davacının kalıcı maluliyet tazminatı talebinin reddine dair karar verdiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu durumu göz önünde bulunduran İtiraz Hakem Heyeti tarafından, davaya konu uyuşmazlığa ilişkin kesin
hüküm bulunduğu kabulü doğru görünmekteyse de, davacının maluliyet oranı bakımından kendini bağlamaksızın ve alınan raporda saptanan oran üzerinden tazminat talep ettiği, maluliyet olmadığına ilişkin yapılan tespitten sonraki süreçte davacının ortaya çıkan yeni maluliyetinin bulunabileceği ve maluliyette yeni ortaya çıkan (gelişen) durum olup olmadığına ilişkin inceleme yapılmasıyla sonuca ulaşılması gerektiği gözetilmeden karar verilmesi eksik inceleme niteliğindedir.
Davacının eldeki davayı açarken sunduğu Karadeniz Teknik Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı'nın 14/12/2018 tarihli raporuyla, davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyet oranı % 11 olarak saptanmıştır. İHH'nin kesin hükmün sebebi olarak kabul ettiği davada alınan 08/12/2014 tarihli raporda ise, kalıcı maluliyetin oluşmadığı tespiti yapılmıştır. Her iki rapor arasında maluliyetin varlığı bakımından farklı tespitler yapıldığından, bu farklılığın maluliyetin zaman içinde gelişip ortaya çıkmasından kaynaklanıp kaynaklanmadığı konusunda araştırma yapılması gerektiği açıktır. Davalının hukuki durumunun, maluliyette gelişen (yeni ortaya çıkan) durum olup olmadığı sorunu çözüldükten sonra değerlendirilmesi gerektiği gözetilmelidir.
Açıklanan tüm bu nedenlerle; davacının kazadaki yaralanmasına ve tedavisine ilişkin olup da dosyada yer almayan tüm tedavi belgelerinin davacı taraftan temin edilmesi; daha sonra, başka bir üniversite hastanesinin adli tıp anabilim dalından, davacıda kalıcı maluliyet bulunmadığı tespitinin yapıldığı 08/12/2014 tarihinden sonra kazadaki yaralanmadan kaynaklanan ve yeni ortaya çıkan maluliyete esas araz olup olmadığı, 08/12/2014'ten sonrası için maluliyette gelişen durum bulunup bulunmadığı konularını detaylı biçimde inceleyen rapor alınmasıyla, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA; dosyanın, hakem dosyasının saklanması kararını veren İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 14/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.