Esas No: 2021/11324
Karar No: 2022/4667
Karar Tarihi: 14.03.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11324 Esas 2022/4667 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/11324 E. , 2022/4667 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Davacı ... vekili Av. ... tarafından, davalı ... Sigorta A.Ş. aleyhine 06/05/2019 tarihli dilekçe ile trafik kazası sonucu cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine Uyuşmazlık Hakemince yapılan inceleme sonucunda; başvurunun dava şartı yokluğundan usulden reddine dair verilen kararın davacı vekilinin başvurusu üzerine yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyetince davacının itirazının kabulü ile UHH kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle başvurunun kabulüne dair verilen 20/12/2019 tarih ve 2019/İHK-19722 sayılı kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya incelenerek gereği görüşüldü.
K A R A R
Davacı vekili; 01/02/2017 tarihinde davacının yolcu konumunda olduğu ve davalıya trafik sigortalı aracın karıştığı çift taraflı trafik kazası sonucunda davacının yaralanarak %20 oranında maluliyetinin oluştuğunu, davalı trafik sigortalı aracın kusurlu olduğunu, davalıya yapılan başvuruya verilen cevapta talebin değerlendirilemeyeceğinin bildirildiğini belirterek, belirsiz alacak davası olarak 10.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 15/03/2019 tarihinden itibaren işlemiş yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 09/10/2019 tarihli miktar artırım dilekçesiyle talebini 84.339,34 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; müvekkili sigorta şirketine ibrazı zorunlu belgeler eklenmeden başvuru yapıldığından başvurunun dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, komisyona sunulan maluliyet raporunun özürlülük ölçütü yönetmeliğine uygun olarak hazırlanmadığını, hatır taşıması indirimi yapılmasını talep ettiklerini belirterek, başvurunun reddine karar verilmesini istemiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince; başvuru sahibi tarafından sunulan raporun Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmediği ve resmi geçerliliği olmadığından, 2918 sayılı KTK’nın 97. maddesi uyarınca davalıya mevzuata ve usule uygun bir başvuru yapılmadığından, başvurunun dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiş; karara karşı davacı vekili itiraz yoluna başvurmuştur.
İtiraz Hakem Heyetince; maluliyet raporunun mevzuata uygun olarak yetkili kurum tarafından ve uzman kişilerce davacı muayene edilerek düzenlendiği, illiyet bağının gösterildiği belirtilerek, alınan kusur ve hesap raporu benimsenmek suretiyle, davacının itirazının kabulü ile UHH kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle başvurunun kabulü ile 84.339,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 14/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1) Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve özellikle kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine göre düzenlenen maluliyet raporunun hükme esas alınmasında bir isabetsizlik olmamasına, konusunda uzman bilirkişi tarafından oluşa ve dosya kapsamına uygun olarak düzenlenen rapordaki kusur tespitinin benimsenmesinde bir usulsüzlük görülmemesine göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2) Dava, trafik kazası sonucu bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda; İtiraz Hakem Heyetince kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına 9.497,12 TL tam nispi vekalet ücretine hükmedilmiştir.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30. maddesinin (17) numaralı fıkrası ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 6. maddesi ile adı geçen Yönetmelik'in 16. maddesine eklenen 13. fıkra uyarınca tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 17. maddesi (2) numaralı fıkrasına göre de Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nisbi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nisbi ücretin beşte birine hükmedilir.
Açıklanan nedenlerle; İtiraz Hakem Heyeti'nce davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16. maddesinin (13) numaralı fıkrasının uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 13. maddesi ve AAÜT'nin 17. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, fazla vekalet ücretine karar verilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki, belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, kararın 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesinin (2) numaralı fıkrası uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının hüküm kısmının (3) nolu bendinde yer alan “9.497,12 TL” rakamı çıkartılarak yerine “2.725,00 TL” rakamının yazılmasına ve kararın bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 14/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.