Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11347 Esas 2022/4665 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/11347
Karar No: 2022/4665
Karar Tarihi: 14.03.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11347 Esas 2022/4665 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/11347 E.  ,  2022/4665 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Davacı ...’ye velayeten ... ve ... vekili Av. ... tarafından, davalı ...Ş. aleyhine 04/02/2019 tarihli dilekçe ile trafik kazası sonucu cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine Uyuşmazlık Hakemince yapılan inceleme sonucunda; başvurunun kabulüne dair verilen kararın davalı vekilinin başvurusu üzerine yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyetince davalı vekilinin itirazının reddine dair verilen 07/09/2019 tarih ve 2019/İHK-14184 sayılı kararın davalı vekilince süresi içinde temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya incelendi, gereği görüşüldü.
    K A R A R
    Davacı vekili; 29/09/2015 tarihinde davalıya trafik sigortalı aracın, yaya olan davacıya çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacının yaralanarak %13 oranında malul kaldığını, 270 gün geçici iş göremezliği bulunduğunu, davalı tarafından 24/10/2017 tarihinde yapılan 22.253,00 TL ödemenin gerçek zararı karşılamadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla belirsiz alacak davası olarak 100,00 TL geçici ve 5.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 5.100,00 TL nin ilk ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 03/05/2019 tarihli miktar artırım dilekçesiyle talebini toplam 107.791,00 TL ye artırmıştır.
    Davalı vekili; davacıya ödeme yapıldığını, sunulan maluliyet raporunu kabul etmediklerini, kusur tespiti gerektiğini belirterek, başvurunun reddine karar verilmesini istemiştir.
    Uyuşmazlık Hakem Heyetince; başvurunun kabulü ile 100.513,00 TL bakiye sürekli sakatlık tazminatı ve 7.278,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 107.791,00 TL nin 05/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı davalı vekili itiraz yoluna başvurmuştur. İtiraz Hakem Heyetince; davalının itirazının reddine dair verilen hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    1) Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve özellikle itiraz aşamasında ileri sürülmeyen sebeplerin temyiz aşamasında ileri sürülmesinin mümkün olmamasına, diğer yandan kaza tespit tutanağı ve ceza mahkemesince alınan kusur raporu ve hakemce alınan kusur raporu uyarınca davalının %75 oranında kusurlu olarak kabulünde bir isabetsizlik bulunmamasına, davalının yaptığı ödemenin hesaplanan tazminattan mahsup edilmiş olmasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2) Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
    Maluliyete ilişkin alınacak raporlar 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik'i, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmelik'i, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonra da Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
    Somut olayda; kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 27/12/2018 tarihli raporda, davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyeti %13 olarak belirlenmiştir. Anılan bu raporun tanziminde 30/03/2013 tarihli Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri ile ekindeki cetvellerin kullanılması gerekirken, Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmelik'i hükümleri uygulanmış olup, raporun kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan Yönetmelik'e göre düzenlenmiş bir rapor olmadığı açıktır.
    Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; davacının kaza tarihi ve sonrasındaki tüm tedavi evrakları da eklenerek, kaza nedeniyle maluliyeti oluşup oluşmadığı ve varsa maluliyet oranının, 30/03/2013 tarihli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesi amacıyla en yakın üniversite hastanesinin adli tıp anabilim dalı başkanlığından önceki raporun da irdelendiği yeni bir rapor alınıp sonucuna göre (maluliyet oranı bakımından davalı lehine oluşan usuli kazanılmış haklar dikkate alınarak) hüküm kurulması gerekirken, hatalı maluliyet raporuna göre karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    3) Sorumluluğu doğuran olayın, zarar görenin vücut bütünlüğünü ihlal etmesi hali 6098 sayılı TBK’nın 54. maddesinde özel olarak hükme bağlanmıştır. Bu hüküm gereğince, vücut bütünlüğünün ihlali halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddi zararın türleri; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar şeklinde düzenlenmiştir.
    Davacı kaza tarihinde 18 yaşından küçük olup, yaralanıp geçici iş göremediğinden bahisle de maddi tazminat isteminde bulunulmuştur. Davacı kaza tarihinde 8 yaşında olup hükme esas alınan rapora göre davacı küçüğün iyileşme (geçici iş göremezlik) süresinin 270 gün olduğu tespit edilmiştir. Hesap bilirkişisi tarafından 9 ay için geçici iş göremezlik tazminatı hesabı yapılmış, hakem heyetince bilirkişi raporu esas alınarak davacı küçük bakımından geçici iş göremezlik tazminatına hükmedilmiştir. Davacının gelir getiren bir işte çalışmadığı, dolayısıyla bu müddet boyunca mahrum kaldığı herhangi bir kazancı olmadığından geçici iş göremezlik zararı bulunmadığı açıktır. Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından geçici iş göremezlik tazminatını da kapsar şekilde hüküm kurulması isabetli olmamıştır.
    4) Kabule göre de; somut olayda Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına 11.373,28 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir. Davalı vekili tarafından davacı lehine hükmedilen vekalet ücreti de itiraza konu edilmiş, İtiraz Hakem Heyetince davalının bu itirazının reddine karar verilmiştir.
    5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30. maddesinin (17) numaralı fıkrası ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 6. maddesi ile adı geçen Yönetmelik'in 16. maddesine eklenen 13. fıkra uyarınca tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.
    Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 17. maddesi (2) numaralı fıkrasına göre de Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nisbi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nisbi ücretin beşte birine hükmedilir.
    Açıklanan nedenlerle; İtiraz Hakem Heyeti'nce davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16. maddesinin (13) numaralı fıkrasının uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 13. maddesi ve AAÜT'nin 17. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, fazla vekalet ücretine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (2), (3) ve (4) nolu bentlerde gösterilen nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 14/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara