Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11764 Esas 2022/4658 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/11764
Karar No: 2022/4658
Karar Tarihi: 14.03.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11764 Esas 2022/4658 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/11764 E.  ,  2022/4658 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun kabulüne dair karara karşı davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından 17/12/2019 tarih 2019/İHK-19668 sayılı davalı vekilinin itirazının kısmen kabulüne, faiz başlangıcının düzeltilmesine dair hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    KARAR
    Davacı vekili, 15/05/2014 tarihinde müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu motosikletin karıştığı çift taraflı trafik kazasında yaralandığını ve malul kaldığını, sigorta şirketine başvurulduğunu, yapılan ödemenin zararı karşılamadığını, bakiye zarar için yapılan başvuruya cevap verilmediğini iddia ederek, oluşan zararlarının tazmini için fazlaya ilişkin haklarını saklı kalmak kaydıyla 1000.-TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Sigorta Uyuşmalık Hakem Heyeti tarafından, talebin kabulüne karar verilmiş; karara davalı vekili tarafından itiraz edilmiştir.
    Sigorta İtiraz Hakem Heyeti tarafından, davalı vekili itirazlarının kabulüne, faiz başlangıcının düzeltilmesine dair verilen karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 6098 sayılı TBK’nın 51. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hakim tazminattan mutlaka indirme yapmak zorunda değilse de bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir. Hatır taşımasından ya da kullanmadan söz edebilmek için yaralanan ya da ölen karşılıksız taşınmış olmalıdır. Taşınan veya kullananın yararının söz konusu olduğu durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden işletenin sorumluluğu genel hükümlere göre değerlendirilecek ve tazminattan indirim yapılacaktır. Bu bakımdan
    hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir. Ayrıca hakim tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi, indirim yapacak ise de Dairemizin uygulamalarına göre %20 oranında hatır taşıması indirimi yapması gerekmektedir.
    Somut olayda, davalı vekili, davacının araçta hatır yolcusu olması sebebiyle hatır taşıması indirimi yapılmasını talep etmiş; İtiraz Hakem Heyeti tarafından, hatır taşıması yapıldığına dair davalı ... tarafından soyut iddia dışında somut ve kabul edilebilir bir kanıt ve belge sunulmadığından hatır taşımasına yönelik itirazın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içinde bulunan davacının ceza soruşturması aşamasında verdiği ifadesinde araç sürücüsünün arkadaşı olduğunu bildirdiği görülmüştür.
    Araçtaki kişilerin araçta bulunma sebepleri konusunda ifadelerde somut veri bulunmamakla birlikte, taşımanın ticari amaçla (davacı tarafından bir bedel ödenerek) ya da sürücünün bir işinin görülmesi maksadıyla yapıldığına dair de veri yoktur. Sürücü ile arkadaş olan davacının taşımada bir yararı olduğu ve karine olarak davacı yararına hatır taşıması bulunduğunun kabulü hayatın olağan akışına uygun görünmektedir. Bu nedenle de; karineden yararlanan ve taşımanın hatır için yapıldığını savunan davalı taraf ispatla mükellef olmayıp, hatır taşıması bulunmadığını ispat yükünün davacı yanda olduğu gözetilerek değerlendirme yapılması gerekirken, eksik incelemeyle karar verilmesi doğru olmamıştır.
    3-5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13. maddesi ve karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT'nin 17/2. maddesi gereği, davacı yararına hükmedilecek vekalet ücretinin, tarifeye göre belirlenen nisbi vekalet ücretinin 1/5'i tutarında (maktu ücretin altında kalmamak kaydıyla) olması gerektiği gözetilmeden fazla vekalet ücretine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 14/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara