Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11334 Esas 2022/4672 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/11334
Karar No: 2022/4672
Karar Tarihi: 14.03.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11334 Esas 2022/4672 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/11334 E.  ,  2022/4672 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki trafik kazası sonucu cismani zarar nedeniyle maddi tazminat davasının Uyuşmazlık Hakem Heyetince yapılan inceleme sonucunda; başvurunun kısmen kabulüne dair verilen kararın davalı vekilinin başvurusu üzerine yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyetince davalı vekilinin itirazının reddine dair verilen 03/10/2019 tarih ve 2019/İHK-13074 sayılı kararın davalı vekilince süresi içinde temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği görüşüldü.
    K A R A R
    Davacı vekili; 18/10/2012 tarihinde davacının yolcu konumunda olduğu ve ...’i ulunmayan motosikletin karıştığı çift taraflı kazada sonucunda davacının yaralanarak %10.3 oranında malul kaldığını, her iki araç sürücüsünün de kazanın oluşumunda aynı oranda asli kusurlu olduğu, davalı tarafından 12/02/2018 tarihinde yapılan 13.378,00 TL ödemenin eksik olduğunu, davalıya yapılan başvurunun reddedildiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50,00 TL geçici ve 50,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 100,00 TL'nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 10/05/2019 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini 42.043,90 TL'ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili, davacıya %5 maluliyet oranı ve %40 kusur oranı üzerinden hesaplanan tazminatın 12/08/2018 tarihinde ödendiğini ve ödemenin eksik olmadığını, hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Uyuşmazlık Hakem Heyetince; başvurunun kısmen kabulü ile 42.094,00 TL'nin 14/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, 50,00 TL geçici iş göremezlik talebinin reddine karar verilmiş; karara karşı davalı vekili itiraz yoluna başvurmuştur. İtiraz Hakem Heyetince; davalının itirazının reddine dair verilen hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Davalı vekili cevap dilekçesindeki savunmasında, davacının kazaya karışan araçta hatır için taşındığını ileri sürerek tazminattan indirim yapılmasını talep etmiş, Uyuşmazlık Hakem Heyetince, davacının motosikletin tescilli olmadığını bilmesinin söz konusu olamayacağı ve plakasız motosiklete binmesi ile hatır taşıması arasında somut bir ilişki kurulamadığı gerekçesiyle hatır taşıması indirimi yapılmadığı belirtilmiş, davalı vekilinin itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyetince ise davalının somut olayda hatır taşıması olduğuna ilişkin somut delil sunmadığı, dosya kapsamında yolculuğun kimin menfaatine yapıldığının tespit edilemediği gerekçesi ile itiraz reddedilmiştir.
    Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 6098 sayılı TBK’nın 51. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hakim tazminattan mutlaka indirme yapmak zorunda değilse de bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir. Hatır taşımasından ya da kullanmadan söz edebilmek için yaralanan ya da ölen karşılıksız taşınmış olmalıdır. Taşınan veya kullananın yararının söz konusu olduğu durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden işletenin sorumluluğu genel hükümlere göre değerlendirilecek ve tazminattan indirim yapılacaktır. Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir. Ayrıca hakim tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi, indirim yapacak ise de Dairemizin uygulamalarına göre %20 oranında hatır taşıması indirimi yapması gerekmektedir.
    Genel ilke olarak araçta yolcu olarak taşınan kişinin akrabalık ve iş ilişkisi gibi haller dışında hatır için taşındığı kabul edilmektedir. Somut olayda dosya kapsamında taşımanın kimin arzusu ve ne için yapıldığı hususlarında bir açıklık bulunmamaktadır. Karine olarak taşımanın davacı yarınına hatır taşıması olduğunun kabulü hayatın olağan akışına uygun görünmektedir. Bu nedenle de; karineden yararlanan ve taşımanın hatır için yapıldığını savunan davalı taraf ispatla mükellef olmayıp, hatır taşıması bulunmadığını ispat yükü davacı taraftadır. Ancak, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya elverişli değildir.
    Bu durumda İtiraz Hakem Heyetince; olayla ilgili savcılık soruşturma dosyası getirtilerek, hatır taşıması savunması savunması üzerinde durularak, taşımanın hatır için olup olmadığı, tarafların yakınlığı, taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı gibi olayın özel şartları göz önüne alınarak davacının araçta menfaat karşılığı mı hatır için mi taşındığının araştırılması ve %20 oranında hatır indirimi yapılıp yapılmaması hususu tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    3-Kabule göre de; somut olayda Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından davacı yararına 4.980,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiş, davalı vekilinin İtiraz Hakem Heyeti nezdinde vekalet ücretine dair yapmış olduğu itirazı reddedilmiştir.
    5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30. maddesinin (17) numaralı fıkrası ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 6. maddesi ile adı geçen Yönetmelik'in 16. maddesine eklenen 13. fıkra uyarınca tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.
    Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 17. maddesi (2) numaralı fıkrasına göre de Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nisbi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nisbi ücretin beşte birine hükmedilir.
    Açıklanan nedenlerle; İtiraz Hakem Heyeti'nce davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16.maddesinin (13) numaralı fıkrasının uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 13. maddesi ve AAÜT'nin 17. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, fazla vekalet ücretine karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 14/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara