Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11672 Esas 2022/4679 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/11672
Karar No: 2022/4679
Karar Tarihi: 14.03.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11672 Esas 2022/4679 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/11672 E.  ,  2022/4679 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Davacı ... vekili Av. ... tarafından, davalı ... Sigorta A.Ş aleyhine 16/04/2019 tarihli dilekçe ile trafik kazası sonucu cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine Uyuşmazlık Hakemince yapılan inceleme sonucunda; başvurunun kabulüne dair verilen kararın davalı vekilinin başvurusu üzerine yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyetince davalının itirazının kısmen kabulü ile UHH kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle başvurunun kısmen kabulüne dair verilen 15/10/2019 tarih ve 2019/İHK-14016 sayılı kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya incelenerek gereği görüşüldü:
    KARAR
    Davacı vekili; 23/10/2016 tarihinde davacının yolcu konumunda olduğu ve davalıya trafik sigortalı aracın geçirdiği tek taraflı trafik kazasında davacının yaralanarak maluliyeti oluştuğunu, davalıya başvuru yapılmasına karşın ödeme yapılmadığını belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 6.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 01/07/2019 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini 117.717,85 TL ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili; aynı kaza nedeniyle komisyona yapılan başvurunun reddine karar verilmesi nedeniyle başvurunun kesin hüküm nedeniyle reddi gerektiğini, eksik evrak ile müracaat edilmesi nedeniyle de başvurunun usulden reddi gerektiğini, maluliyet raporunu kabul etmediklerini, hatır taşıması indirimi ve emniyet kemerinin takılı olmaması nedeniyle müterafik kusur indirimi yapılmasını talep ettiklerini belirterek, başvurunun reddine karar verilmesini istemiştir.
    Uyuşmazlık Hakem Heyetince; başvurunun kabulü ile 117.717,85 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 28/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı davalı vekili itiraz yoluna başvurmuştur.
    İtiraz Hakem Heyetince; aynı kaza nedeniyle önceki başvurunun usulden reddedilmesi nedeniyle kesin hüküm oluşturmayacağı, hatır taşıması yönünden ispat yükünün davalıya ait olup, bu yönde delil sunulmadığı, emniyet kemerinin takılı olmaması nedeniyle %15 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği gerekçesiyle; davalının müterafik kusura yönelik itirazının kabulüne, diğer itirazların reddine, uyuşmazlık hakem heyeti kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmak suretiyle başvurunun kısmen kabulü ile 100.060,17 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 28/03/2019 tarihinden
    itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    İtiraz Hakem Heyetince; davacı yolcunun müterafik kusuru isabetli bir şekilde tartışılmış ve emniyet kemerinin takılı olmaması nedeniyle %15 oranında müterafik kusur indirimi yapılmış, davacı vekilince müterafik kusur indirimine yönelik temyiz talebinde bulunulmamıştır. Dairemizin yerleşik uygulamasına göre %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerekirken, yazılı şekilde eksik oranda indirim yapılması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
    3-Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 6098 sayılı TBK’nın 51. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hakim tazminattan mutlaka indirme yapmak zorunda değilse de bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir. Hatır taşımasından ya da kullanmadan söz edebilmek için yaralanan ya da ölen karşılıksız taşınmış olmalıdır. Taşınan veya kullananın yararının söz konusu olduğu durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden işletenin sorumluluğu genel hükümlere göre değerlendirilecek ve tazminattan indirim yapılacaktır. Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir. Ayrıca hakim tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi, indirim yapacak ise de Dairemizin uygulamalarına göre %20 oranında hatır taşıması indirimi yapması gerekmektedir.
    Somut olayda; davacı araçta yolcu konumundadır. Davalı vekili cevap dilekçesindeki savunmasında, davacının kazaya karışan araçta hatır için taşınması nedeniyle indirim yapılması gerektiğini bildirmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen kararda, taşımanın davacının yararına yapıldığına dair dosyada bilgi ve belge bulunmadığından hatır taşıması indirimi yapılmadığı, davalının bunu ispat etmesi gerektiği belirtilmiş, davalı vekilinin itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyetince de aynı gerekçe ile itiraz reddedilmiştir. Davacının araçta neden bulunduğu ve hatır için taşınıp taşınmadığı dosya kapsamından anlaşılamadığı, İtiraz Hakem Heyetince de yargılama sırasında bu hususta bir araştırma yapılmadığı görülmektedir. Ancak eksik inceleme ile karar verilemez.
    Bu durumda İtiraz Hakem Heyetince, iki kişinin öldüğü ve üç kişinin yaralandığı davaya konu trafik kazasıyla ilgili soruşturma dosyası ve dava açılmış ise ceza soruşturmasındaki beyanlarla ilgili tutanaklar getirtilerek, davacının yolcu olduğu araçta menfaat karşılığı mı hatır için mi taşındığının araştırılması ve %20 oranında hatır indirimi yapılıp yapılmayacağı hususu tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde kara verilmesi doğru görülmemiştir.
    4-Somut olayda İtiraz Hakem Heyetince davacı yararına 10.754,81 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir.
    5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30. maddesinin (17) numaralı fıkrası ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 6. maddesi ile adı geçen Yönetmeliğin 16. maddesine eklenen 13. fıkra uyarınca tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.
    Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 17. maddesi (2) numaralı fıkrasına göre de Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü kısmına göre nisbi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nisbi ücretin beşte birine hükmedilir.
    Açıklanan nedenlerle; İtiraz Hakem Heyeti'nce davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesinin (13) numaralı fıkrasının uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 13. maddesi ve AAÜT'nin 17. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, fazla vekalet ücretine karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2), (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 14/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara