MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal
HÜKÜM : Mahkumiyet


Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
I- 18.07.2006 tarihli olay tutanağı içeriğine göre, saat 03:20 sularında hırsızlık ihbarı üzerine olay yerine giden polis ekiplerinin yönetici ile kapıyı açtıkları sırada, içerde bulunan sanığın “gelmeyin yoksa sizi vururum” diyerek balkon kapısından atladığı ve aşağıda karşılaştığı polislere silah çekip “peşimden gelmeyin, öldürürüm” dediği ve kovalama sonucu saklandığı yerde yakalandığı, sanığın üzerinde yapılan aramada dolar, altın, kolye gibi ev sahibi ..."ya ait olduğu iddia edilen eşyanın ele geçtiği olayda; sübutu halinde eylemin yağma suçunu oluşturup oluşturmadığına ilişkin kanıtları takdir ve tartışma görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken duruşmaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
II- 09.11.2006 tarihli oturumda incelenen ... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2006/670 Esas sayılı dosyasında sanık hakkında görevli memura direnme ve geceleyin konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından kamu davası açıldığının belirttiği, UYAP sisteminden yapılan sorgulamada da, anılan mahkemenin 26.07.2007 gün, 2006/670 Esas, 2007/552 Karar sayılı ilamında suç tarihinin 18.07.2006 saat 03:00 olarak gösterildiği ve atılı suçlardan yargılama yapılıp, Yargıtay 2. Ceza Dairesi"nin 11.07.2011 gün, 2010/7574 Esas, 2011/23197 Karar sayılı ilamıyla görevli memura direnme suçundan kurulan hükmün onanmasına, geceleyin konut dokunulmazlığını ihlal suçundan kurulan hükmün bozulmasına karar verildiğinin anlaşılması karşısında öncelikle, geceleyin konut dokunulmazlığını ihlal suçundan mevcut (daha önce ... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2006/670 Esas sayılı dosyasına konu olan) kamu davası ile hırsızlık ve geceleyin konut dokunulmazlığını ihlal suçuna ilişkin bu dosyanın birleştirilmesinin olanaklı olup olmadığı araştırılıp, olanaklı ise birleştirilmesi sağlanıp, olanaklı değil ise, denetime olanak sağlaması ve mükerrer uygulamalara yer verilmemesi açısından adı geçen dosyanın onaylı suretinin dosya içerisine konulması, kanıtların bir bütün halinde değerlendirilmesi ve sonucuna göre, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafiinin temyiz nedeni ile tebliğnamedeki düşünce bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın korunmasına, 09.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.