Esas No: 2021/9420
Karar No: 2022/4852
Karar Tarihi: 15.03.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/9420 Esas 2022/4852 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/9420 E. , 2022/4852 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından başvurunun kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilinin itirazı üzerine Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 26/07/2019 tarihli davalının itirazının kabulü ile başvurunun esastan reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 20/11/2006 tarihinde davalıya sigortalı aracın tek taraflı trafik kazası neticesinde destek sürücü ... vefat ettiğini belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 5.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı talep etmiştir. Davacı vekili bedel arttırım dilekçesi ile talebini 57.500,00 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı vekili davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir,
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakemince, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, başvurunun kabulü ile destekten yoksun kalma tazminatı olarak 57.500,00 TL'nin 04/12/2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, karara davalı vekili tarafından itiraz edilmiş, itiraz hakem heyetince Davalının itirazının kabulüne, başvuru sahiplerinin talebinin zamanaşımı nedeniyle reddine dair kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davacıların ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtıklarına, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağına; dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde, desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğine; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı ..., işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacı da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, mahkemece davalı ... şirketinin sorumlu olacağının kabulü gerekir. H.G.K. 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 esas 411 karar, H.G.K. 22.2.2012 gün 2011/17-782 esas 2012/92 sayılı kararları da bu yöndedir.
Somut olayda, kaza sırasında sürücü olarak bulunan destek aracın maliki ve işletenidir. Mahkemece işleten sürücü murisin üçüncü kişi sayılamayacağı, kazanın tek taraflı meydana geldiği, davacının olay sebebiyle doğrudan bedensel bir zarar görmediği, işletenin kazada ölmesi sebebiyle yansıma şeklinde oluşan destek zararlarının, işletenin trafik sigortacısı olan davalı ... şirketinden talep edilemeyeceğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının mirasçılık sıfatından bağımsız olarak üçüncü kişi sıfatıyla tazminat talep edebileceği gözetilmeden, mahkemece toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile verilen hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 15/03/2022 gününde Üye ... ile Üye ...'ün karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün onanmasına karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyoruz.