Hırsızlık - dolandırıcılık - suç eşyasını kabl etme - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/16836 Esas 2015/5550 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/16836
Karar No: 2015/5550
Karar Tarihi: 08.09.2015

Hırsızlık - dolandırıcılık - suç eşyasını kabl etme - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/16836 Esas 2015/5550 Karar Sayılı İlamı

17. Ceza Dairesi         2015/16836 E.  ,  2015/5550 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık, dolandırıcılık, suç eşyasını kabl etme
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
    I-Sanık ... hakkında suç eşyasını kabul etme suçundan kurulan hüküm ve sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan hükümler ile sanık ... hakkında müşteki ..."e yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
    Dosya kapsamından, sanık ..."ın 6.5.2001 tarihli kolluk beyanında atılı suçlamaları kabul ederek, her bir müştekiye yönelik eylemleri nedeniyle yer gösterme işleminde bulunduğu, müştekiler ... ve ..."ye ait araçları kendisi, ..., ... ve ... ile birlikte çaldıkları, müşteki ..."e ait ... plakalı ... marka aracın ise çalınması olayına sanık ..."ın katılmadığı, sanık..."ın sadece aracı ..."e getirdikten sonra bir kısım parçalarını piyasaya sattığı yolunda beyanda bulunduğu, sanık ..."ın ise aynı tarihli kolluk beyanında, bu hususu doğrulayarak, diğer müştekilerin araçlarının çalınması olayına katıldığı, ancak ... marka aracın çalınması olayına iştirak etmediği, sonradan bu aracın kimi parçalarını ..."a sattığı yolunda savunmada bulunduğunun ve bu hususunun hakkında beraat kararı verilen ... tarafından doğrulandığının anlaşılması karşısında, sanık ..."ın, diğer sanıklar tarafından müşteki ..."den çalınan aracın bazı parçalarını ..."a satması şeklinde gerçekleşen eyleminin 765 sayılı TCK"nın 512. maddesi kapsamında kaldığı, 5237 sayılı TCK"nın ise 165. maddesine mümas olduğu, zamanaşımı hükümleri yönünden 765 sayılı TCK"nın sanık lehine bulunduğu kabul edilmekle yapılan temyiz incelemesinde;
    Sanık ..."ın, diğer sanıklar tarafından, müşteki ..."den çalınan... plakalı aracın, ikametinde parçlanmasına katılma şeklinde gerçekleşen eylemi ile sanık ..."ın, bu aracın bazı parçalarını ..."a satması şeklinde eylemine uyan 765 sayılı TCK nın 512. maddesinde yazılı bulunan suç ile sanıklar ..., ..., ... ve ..."ın, çaldıkları müşteki ..."a ait ... plakalı araç ile müşteki ..."ye ait... plakalı aracın motor ve şase numaralarını değiştirerek satmaları şeklinde eylemlerine uyan 765 sayılı TCK"nın 503. maddesinde yazılı bulunan suç için öngörülen cezaların türü ve üst sınırlarına göre, aynı yasanın 102/4 ve 104/2. maddelerinde belirtilen 7 yıl 6 aylık uzamış zamanaşımı sürelerinin, sanık ... ve ... yönünden müşteki ..."e yönelik suç eşyasının kabul edilmesi eylemleri nedeniyle suç tarihi olan 20.10.2000 gününden; sanıklar ..., ..., ... ve ... yönünden müşteki ..."a yönelik dolandırıcılık eylemleri nedeniyle suç tarihi olan 22.9.2000 gününden; müşteki ..."ye yönelik dolandırıcılık eylemleri nedeniyle suç tarihi olan 18.12.2000 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... müdafiilerinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanıklar hakkındaki kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi gereğince AYRI AYRI DÜŞMESİNE,
    II-Sanık ... hakkında müştekiler ..., ... ve ..."ye yönelik hırsızlık suçu ile sanık ... hakkında müştekiler ... ve ..."ye yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
    Sanıklar ... ve ..."ın oto boyacılığı ve kaportacılık işi ile uğraştıkları, kendilerine gelen ağır hasarlı araçları piyasaya yeniden sürebilmek için aynı model ve markaya sahip olan başka araçları çalmaya karar vererek, kendi beyanlarına göre yaptıkları plan çerçevesinde, yanlarında diğer sanıklar ... ve ... olduğu halde ... ilinden... iline gittikleri, öncesinden belirledikleri müştekilere ait araçları ..."ın anahtar uydurmak suretiyle çaldıkları, sonradan bu araçları change yoluyla sattıkları yolunda beyanda bulundukları, sanıklar ... ve....in ise sanıklar ..."ı tanımadıklarını beyan ettikleri, aşamalarda sanıklar ..."ın suçu kabul yönündeki beyanlarından dönmüş iseler de suça konu araçları parçaladıktan sonra change yapmak suretiyle sattıkları ve haklarında beraat kararı verilen ..., ..., ..., ... ve ..."in, suça konu araçları veya kimi parçalarını sanıklar ..."dan satın aldıkları yolunda, sanıkların 6.5.2001 tarihli ikrar içeren savunmaları ile örtüşür şekilde anlatımda bulundukları, ancak diğer sanıklar ...ve ..."e yönelik her hangi bir beyanlarının bulunmadığı, bu haliyle sanıklar... ve ..."in eylemlerinin 765 sayılı TCK"nın 493/2 maddesi kapsamında kaldığı, mahkemece, tüm sanıklar yönünden 765 sayılı TCK"nın 493/2-son maddesi esas alınmak suretiyle lehe-aleyhe değerlendirilmesi yapılmış ise de sanıkların eylemlerine uyan 765 sayılı TCK nın 493/2 ve 522 (pek fahiş) maddelerinin asgari hadden tatbiki halinde dahi 3 yıl 1 gün hapis cezası ile cezalandırılmaları cihetine gidileceği ve bu halde bile zamanaşımı hükümlerinin henüz gerçekleşmediği görülmekle, 5237 sayılı TCK"nın 142/2-d ve 39. maddeleri uyarınca neticeten 1 yıl 6 ay hapis cezası ile mahkumiyete dair mevcut uygulamanın açıkça sanıklar lehine bulunduğu değerlendirilerek yapılan temyiz incelemesinde;
    Sanıklar ... ve ... hakkında müştekiler ..., ... ve ..."ye yönelik hırsızlık suçlarından hüküm kurulurken, hüküm fıkrasında her bir müşteki adının yazılarak, sanık ..."ın müştekiler ..., ... ve ..."ye yönelik hırsızlık eylemleri ile sanık ..."ın, müşteki ..."e yönelik eyleminin 765 sayılı TCK"nın 512. maddesi kapsamında kaldığına ilişkin 1 nolu bozma-düşme sebebi de dikkate alındığında, sanık ... hakkında müştekiler ... ve ..."ye yönelik hırsızlıklık suçlarından ayrı ayrı cezalandırılmalarına karar verildiğinin anlaşılması karşısında, hükmün açık ve anlaşılabilir olduğu, infaz aşamasında tereddüt oluşturabilecek nitelikte bulunmadığı değerlendirilmekle, bu yönde bozma talep eden tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiş; sanıklar ... ve ..."ın, hırsızlık eylemlerini planlayarak, bizzat olay yerinde de bulunup, gözcü kaldıklarının ve atılı hırsızlık suçlarını, diğer sanıklarla birlikte iştirak etme iradesi ile işlediklerinin anlaşılması karşısında, sanıkların asli fail olduğu gözetilmeden yardım eden olarak kabulü ile cezalarından TCK"nın 39. maddesi uyarınca ceza indirimine gidilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Kasten işlemiş oldukları suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetlerinin yasal sonucu olarak sanıkların, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2-Birlikte suç işleyen sanıklar hakkında ortak yapılan yargılama giderlerinin, payları oranında alınmasına karar verilmesi gerekirken, dayanışmalı olarak tahsiline karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine aykırı davranılması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... müdafiilerinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, her bir sanık yönünden kurulan hüküm fıkralarından ‘‘TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına’’ ilişkin bölüm çıkarılarak, yerlerine ‘‘53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3.maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına’’ ibaresinin eklenmesine; hüküm fıkrasından yargılama giderlerinin dayanışmalı tahsiline ilişkin bölümün çıkartılarak, "75,30 TL yargılama giderinin sanıklardan sebebiyet verdikleri payları oranında ve eşit olarak tahsiline" cümlesinin eklenmesi suretiyle suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    III-Sanıklar ... ve ... hakkında müştekiler ..., ... ve ..."ye yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
    Sanıklar ... ve ..."ın, 6.5.2001 tarihli kolluk beyanlarında atılı suçları kabul ettikleri, sanık ..."in her bir müştekiye yönelik eylemleri nedeniyle yer gösterme işleminde bulunarak, her üç eylemde de yanında sanıklar ... ve ..."ın olduğu yolunda beyanda bulunduğu, sanık ..."ın da müştekiler ... ve ..."ye ait araçların çalınması olayında kendisi ve sanık ... yanında sanıklar ... ve ..."ın bulunduğunu söylediği, sanıklar ..."in ise atılı suçu kabul etmedikleri, sanıklar ..."ı tanımadıklarını beyan ettikleri, aşamalarda sanıklar ..."ın suçu kabul yönündeki beyanlarından dönmüş iseler de suça konu araçları parçaladıktan sonra change yapmak suretiyle sattıkları ve haklarında beraat kararı verilen ..., ..., ..., ... ve ..."in, suça konu araçları veya kimi parçalarını sanıklar ...ve ..."dan satın aldıkları yolunda, sanıkların 6.5.2001 tarihli ikrar içeren savunmaları ile örtüşür şekilde anlatımda bulundukları ancak, diğer sanıklar ... ve ...e yönelik herhangi bir beyanlarının bulunmadığı, nitekim bu sanıklardan suç eşyası da ele geçirilemediğinin anlaşılması karşısında, sanıklar ... ve ..."ın, yüklenen suç işlediklerine ilişkin, aynı eylemler nedeniyle birlikte yargılandıkları sanıklar ... ve ..."ın, suç atma niteliğinde kalan, sonradan döndükleri ve sanıklar tarafından kabul edilmeyen anlatımları gözetildiğinde hükümlülüklerine yeterli, hukuka uygun, kuşkudan uzak, kesin, yeterli ve inandırıcı kanıt bulunmadığı gözetilmeden, beraatleri yerine yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
    Kabule göre de;
    1-Kasten işlemiş oldukları suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetlerinin yasal sonucu olarak sanıkların, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2-Birlikte suç işleyen sanıklar hakkında ortak yapılan yargılama giderlerinin, payları oranında alınmasına karar verilmesi gerekirken, dayanışmalı olarak tahsiline karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine aykırı davranılması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve ... müdafilerinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 08.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara