Esas No: 2015/9067
Karar No: 2016/7595
Karar Tarihi: 13.12.2016
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/9067 Esas 2016/7595 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
1-)Sanığın, ....... Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ni temsil ve imzaya yetkili olmamasına rağmen, suça konu 30.04.2008 keşide tarihli 1.000,00-TL bedelli ve 30.05.2008 keşide tarihli 1.926,00-TL bedelli çekleri keşide ederek borçlarına karşılık katılan şirkete vermek suretiyle yüklenen suçu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; aşamalarda, çeklerdeki keşideci imzasının kendisine ait olduğunu, bu çekleri, şirket müdürü olduğu dönemde ileri tarihli olarak düzenlediğini savunması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenebilmesi bakımından, belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, suça konu çek asılların duruşmaya getirtilip incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, aldatıcı nitelikte olup olmadıklarının kararda tartışılması ve denetime imkan verecek şekilde asıllarının dosya içine konulması, adı geçen şirkete ait ticaret sicil kayıtları celp edilerek sanığın hangi tarihlerde şirket müdürü olduğunun belirlenmesi, katılan şirketin defter ve kayıtları incelenerek çeklerin keşide tarihlerinden önce verilip verilmediğinin araştırılması, ....’un suça konu çeklerin bilgisi dahilinde düzenlenip düzenlenmediği hususunda beyanları alındıktan sonra, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-)Kabul ve uygulamaya göre de;
a-)İddianamede, 5237 sayılı TCK’nun 43. maddesinin uygulanması yönünde bir talep bulunmamasına karşın, sanığa ek savunma hakkı tanınmadan hükmolunan cezadan TCK’nun 43. maddesi gereğince artırım yapılmak suretiyle sanığın savunma hakkının kısıtlanması,
b-)TCK"nun 43. maddesinde "değişik zamanlarda" denildiğinden, aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı cihetle, sanığın, üzerlerinde farklı tanzim tarihleri yazsa da, değişik tarihlerde düzenlendiğine ilişkin kesin delil bulunmayan suça konu çekleri, katılan şirkete farklı tarihlerde verdiğine ilişkin bir tespit bulunmaması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenebilmesi bakımından, suça konu çeklerin katılan şirkete aynı anda mı yoksa değişik zamanlarda mı verildiği hususunun katılan şirket yetkilisi ve sanıktan sorularak tespitine çalışılması ve sonucuna göre farklı tarihlerde katılan şirkete verildiğinin kesin olarak belirlenememesi halinde olayda TCK"nun 43/1. maddesinin uygulanma koşulları oluşmayacağından, sanık hakkında tek bir resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurularak, suça konu çek sayısının ise TCK"nun 61. maddesinin uygulanması sırasında temel ceza tayininde dikkate alınması gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma sonucu suçun zincirleme olarak işlendiğinin kabulü ile TCK"nun 43/1. maddesi uyarınca uygulama yapılması,
c-)TCK’nun 43.maddesinde asgari arttırım oranının ¼ olarak belirlenmesine rağmen, 1/6 oranında arttırım yapılmak suretiyle eksik ceza tayini,
Yasaya aykırı,
d-)T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olmasından kaynaklanan zorunluluk,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 6723 sayılı yasa ile değişik 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından sonuç ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkın saklı tutulmasına 13.12.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.