Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/15316 Esas 2022/5069 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/15316
Karar No: 2022/5069
Karar Tarihi: 16.03.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/15316 Esas 2022/5069 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/15316 E.  ,  2022/5069 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davalı ... vekili ile davalı ... vekilince talep edilmiş, davalı ... vekilince duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 22/02/2022 Çarşamba günü davalı ... vekili ... ve diğer davalı ... vekili Av. ... geldi, davacılar adına gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalılar vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacılar vekili, 05/09/2013 tarihinde davacı ...’in yolcu olarak bulunduğu tescilsiz motorsiklet ile davalı ... Elektrik Dağıtım A.Ş’nin maliki ve ... A.Ş.’nin zorunlu trafik sigortacısı olduğu aracın kusurlu olarak karıştıkları kaza sonucu davacı ...’in felç kaldığını, diğer davacıların ...’in eşi ve çocukları olduğunu, tüm müvekkillerinin elem çektiğini beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı ... için 2.000,00 TL sürekli ve geçici işgöremezlik, 2.000,00 TL bakıcı gideri, 70.000,00 TL manevi tazminat, davacı eş ... için 50.000,00 TL, çocukların her biri için 40.000,00’er TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, bedel artırım dilekçesiyle davacı ... bakımından sürekli işgöremezlik tazminatını yalnızca davalı ... yönünden 68.003,46 TL’ye, bakıcı gideri talebini davalı ... ve davalı ... Elektrik Dağıtım A.Ş. yönünden 574.024,41 TL’ye yükseltmiştir.
    Davalı ... vekili, davacı ... müvekkili kurumdan tazminat hakkından feragat ettiğinden müvekkili yönünden davanın reddi gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... Elektrik Dağıtım A.Ş. vekili, müvekkili şirketin anlaşmalı olduğu taşeron firmada mobil ekip personelinin, müvekkili şirkete ait araç ile kazaya karıştığını, müvekkilinin herhangi bir kusuru olmadığını, davacı ...’in yolcusu olduğu aracın kusurlu olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... A.Ş. vekili, müvekkilinin sigortalısının kusuru oranında ve bedeni zararlarda kişi başına azami 250.000,00 TL ile sınırlı sorumlu olduğunu, manevi tazminatın poliçe teminatına dahil olmadığını, davacılar vekiline 08.09.2014 tarihinde kalıcı maluliyet tazminatı olarak 53,929,49 TL tazminat ödendiğini, geçici işgöremezlik tazminatından dava dışı SGK’nın sorumlu olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulü ile daimi ve geçici iş görememezlik tazminatı yönünden 66.303,46 TL'nin davalı ... Hesabından alınarak davacı ...'a verilmesine (...’nın poliçe limiti ile sınırlı sorumlu tutulmasına, ... yönünden alacağa dava tarihi olan 24/10/2014 itibaren temerrüt faiz yürütülmesine), tedavi ve bakıcı giderleri yönünden 86.103,66 TL'nin davalı ... Hesabından alınarak davacı ...'a verilmesine (...’nın poliçe limiti ile sınırlı sorumlu tutulmasına, ... yönünden alacağa dava tarihi olan 24/10/2014 tarihinden itibaren temerrüt faiz yürütülmesine); daimi ve geçici iş görememezlik tazminatı yönünden dava dilekçesinde talep edilen miktarın davalılar kusur oranına tekabül eden 1.500,00 TL'nin davalı ... Sigorta A.Ş. ve ...'tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ...'a ödenmesine (davalı ... yönünden olay tarihi olan 05/09/2013 tarihinden itibaren temerrüt faiz yürütülmesine, ... Sigorta A.Ş'nin dosya içerisinde bulunan poliçe limiti ile sınırlı sorumlu tutulmasına), tedavi ve bakıcı giderleri tazminatı yönünden 430.518,30 TL 'den sigorta şirketi tarafından ödenen 53.939,49 TL'nin mahsubu ile bakiye 376.578,81 TL'nin davalı ... Sigorta ve ...'tan müşterek ve müteselsilen alınarak davacı ...'a ödenmesine (... Sigorta A.Ş.'nin ödemiş olduğu 53.939,49 TL'nin tekerrür ödemeye esas vermeksizin dosya içerisinde bulunan poliçe limiti ile sınırlı sorumlu tutulmasına); manevi tazminat talebi yönünden davacıların talebinin kısmen kabulü ile; ... için 50.000,00 TL'nin, eşi ... için 40.000,00 TL'nin, çocuk ... için 30.000,00 TL'nin, ... için 30.000,00 TL'nin davalı ...'tan alınarak davacılara verilmesine, davalı ... yönünden olay tarihi olan (tashihle 05/09/2013) tarihinden itibaren temerrüt faiz yürütülmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalı ... A.Ş. vekili, davalı ... vekili ve davalı ... Elektrik Dağıtım A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Hükmüne uyulan Yargıtay 17.Hukuk Dairesi'nin 18/04/2017 gün ve 2016/12248 E.-2017/4226 K. sayılı ilamında "mahkemenin hükmettiği miktarlara hangi gerekçeyle nasıl ulaştığının hükmün gerekçesinde açıkça belirtilip tartışılması gerektiğinin gözetilmemesinin doğru görülmediği; ... A.Ş. vekilinin ödeme iddiasının araştırılması ve kabule göre de davalı ... A.Ş. vekilinin yaptığı 53,929,49-TL ödemenin müştereken ve müteselsilen sorumlu olan tüm davalılar bakımından mahsubu gerektiği; alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kusur oranına göre ayrı ayrı sorumluluğa hükmedilmesinin doğru olmadığı; pasif dönem zararının, asgari geçim indirimi olmaksızın asgari ücret üzerinden hesaplanması gerektiğinden bu yönde ek rapor alınması gerektiği; yasal faize hükmedilmesi gerektiği halde, maddi ve manevi tazminat bakımından faizin türü belirtilmeden temerrüt faizine hükmedilmesinin doğru olmadığı; davacılardan ... için davacı babasının maluliyeti nedeniyle talep ettiği manevi tazminat hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesinin doğru görülmediği ve davacılar ..., ... ve ... için hükmedilen manevi tazminatın bir miktar fazla olduğu" gerekçeleriyle davacılar vekili, davalı ...
    Hesabı vekili ve davalı ... Elektrik Dağıtım A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmeksizin hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonrasında davacıların davalı ... A.Ş'ye yönelik taleplerinin feragat nedeniyle reddine; maddi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulü ile 633.648,08 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 05/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile ...'a verilmesine (davalı ... yönünden poliçe limitleri ile sınırlı olmak üzere ve dava tarihi olan 31/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) fazlaya ilişkin istemin reddine; manevi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 50.000,00 TL, davacı ... için 25.000,00 TL, Davacı ... için 15.000,00 TL davacı ... için 15.000,00 TL ve Davacı ... için 15.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 05/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'tan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ve davalı ... Elektrik Dağıtım A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisinde, bozmaya uygun karar verilmiş olmasına kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ... vekili ve davalı ... Elektrik Dağıtım A.Ş. vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-TBK 165 maddesi, “Diğerlerine rücu hakkına sahip olan borçlulardan her biri, ifa ettiği miktar oranında alacak haklarına halef olur. Alacaklı diğerlerinin zararına olarak borçlulardan birinin durumunu iyileştirirse, bunun sonuçlarına katlanır." hükmüne amirdir.
    Davacı vekili 23.03.2018 tarihli dilekçesiyle, 2015 tarihindeki ödeme nedeniyle davalı ... Şirketi hakkında açılan davadan feragat etmiştir. Feragat ettiği tarafın iç ilişkide kusur oranı %75 dir. Davacı taraf, davalının rücu hakkını bu iradesiyle bertaraf ettiğine göre TBK 168 maddesine göre bunun sonuçlarına da katlanmalıdır.
    Mahkemece, davalıların sorumlu olduğu miktardan, feragat ve ibra edilen davalının kusurlu olduğu orana (%75) isabet eden miktar da düşülüp, geri kalanına hükmedilmelidir. Bu itibarla, (her ne kadar 18.04.2017 tarihli bozma ilamında müştereken ve müteselsilen sorumluluk esaslarına göre hüküm kurulması gerektiğinden hükmün bozulmasına karar verilmiş ise de, feragat beyanının 2018 tarihli oluşuna göre) davalıların sorumluluklarının kusur oranına göre (güvence hesabının %15 oranında kusuruna göre) belirlenmesi gerekirken davalıların müştereken ve müteselsilen sorumluluklarına karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
    3-Dosya kapsamından; davacının ıslah dilekçesinde 68.003,46 TL sürekli işgöremezlik tazminatını yalnızca davalı ... yönünden talep ettiği, ancak mahkemece gerekçeli kararda sürekli işgöremezlik tazminatı yönünden davalılar ... ve ... yönünden müştereken ve müteselsilen hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26. maddesi “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep
    sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmü uyarınca taleple bağlılık kuralına aykırı olarak talepten fazlasına karar verilmesi usule aykırıdır. Mahkemece ıslah ile talep edilen miktar dikkate alınmaksızın hüküm kurulması talep aşımı mahiyetinde olup hatalıdır.
    4-Davalı ..., davacının sigortalı araçta hatır için taşındığı savunmasında bulunarak bu sebeple tazminatta indirim yapılmasını talep edilmiştir.
    Somut olayda; ceza dosyasında alınan davacının kızının beyanından, davacının sigortasız araçta yolcu olduğu, araç sürücüsü ve davacının arkadaş olduğu anlaşıldığına göre, taşımada davacının da yararı bulunduğunun kabulü gerekmekle birlikte, taşımanın hangi amaçla yapıldığı, birlikte seyahatin nedeni ve kimin isteği ile gerçekleştiği de göz önünde bulundurulmalıdır.
    Açıklanan sebeplerle; davacı ile araç sürücüsünün birlikte seyahatinin hangi nedenle ve kimin yararına yapılıp yapılmadığının değerlendirilmesi; yapılacak bu tespitlere göre tazminattan hatır taşıması nedeniyle indirim yapılıp yapılmayacağının gerekçelendirilmesi gerekirken, eksik araştırma ile karar verilmesi doğru olmamıştır.
    5-6098 sayılı Borçlar Yasasının, "Tazminatın belirlenmesi" üst başlıklı 51/1 maddesi ile; Hâkimin, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceği hükme bağlanmıştır.
    Tazminattan indirim sebeplerini düzenleyen, Türk Borçlar Yasasının 52. maddesinde öngörülen sebepler, daha çok zarar görenle ilgilidir. "Hiç kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağı" yönündeki genel hukuk ilkesinin etkisiyle, maddede sayılan belirli hal ve durumlarda tazminattan indirim yapılması mümkün bulunmaktadır.
    Davacının yolcu olduğu motosiklette nizamlara aykırı ve kendi can emniyetini tehlikeye atacak şekilde koruyucu önlemler almaksızın yolculuk yapması sürüş kusurlarından olmayıp, hakim tarafından tazminattan indirim sebebi olarak kabul edilmelidir. Yolculuk için gerekli koruyucu önlemleri almamak veya kurallara aykırı yolculuk yapmak gibi hususlar bilirkişi tarafından kusur oranı belirlenirken dikkate alınacak hususlar değildir. Oysa hükme esas alınan kusur bilirkişi raporunda davacının kasksız yolculuk yapması nedeniyle de %10 kusurlu olarak değerlendirildiği görülmüştür. Müterafik kusura ilişkin hususun kusur raporunda irdelenmesi hatalıdır.
    Somut olayda, yolcu konumunda olan davacının, ehliyetsiz sürücünün sevk ve idaresindeki tescilsiz motosiklette kasksız vaziyette yolcu olmasına göre yaralanma durumu da gözetilerek zarar görenin müterafik kusurunun varlığı ve indirim yapılması gerekip gerekmediğinin irdelenip tartışılması, müterafik kusur oluştuğunun kabul edilmesi halinde, belirlenen tazminattan %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
    6-Bozma sebep ve şekline göre ... vekilinin yagılama giderine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ve davalı ... Elektrik Dağıtım A.Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2), (3) ve (5) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ... Elektrik Dağıtım A.Ş. vekilinin, (3)(4) ve (5) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (6) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 3.815,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı ... Hesabına verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve Güvence Hesabına geri verilmesine 16/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara