Esas No: 2021/8102
Karar No: 2022/5098
Karar Tarihi: 16.03.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/8102 Esas 2022/5098 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/8102 E. , 2022/5098 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki İlk Derece Mahkemesinde görülen trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle maddi tazminat davasında verilen davanın kabulüne ilişkin hüküm hakkında Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili; müvekkillerinin desteğinin sürücüsü olduğu ve sigortası bulunmayan araç ile 29/05/2014 tarihinde yaptığı tek taraflı kaza neticesinde vefat ettiğini belirterek müvekkillerinin her biri yönünden 2.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 16/08/2018 tarihli bedel artırım dilekçesi ile taleplerini müvekkilleri ... için 189.813,37 TL, ... için 22.250,00 TL, ... için 25.297,03 TL, ... yönünden 30.639,11 TL olmak üzere toplam 268.000,00 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu ve davacıların murisi sürücünün, kazada tam kusurlu olması nedeniyle davacıların tazminat haklarının olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma, 30/07/2018 tarihli aktüer bilirkişi raporu, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davanın kabulüne, davacılar ... yönünden 189.813,37 TL, ... yönünden 22.250,00 TL, ... yönünden
25.297,03 TL, ... yönünden 30.639,11 TL'nin 17/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş; Trabzon Bölge Adliye Mahkemesince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalının, davacılar ..., ... ve ...’ye yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-a maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 6763 sayılı Kanunun 44. maddesiyle HMK’ya eklenen Ek-Madde 1’de öngörülen yeniden değerleme oranı dikkate alındığında 2020 yılı için 72.070,00 TL’dir.
HMK 362/1-a ve 362/2. maddeleri gereğince temyiz edenin sıfatına göre hükmedilen ya da mahkemece kabul edilmeyen bölümünün miktar veya değeri 72.070,00 TL’yi geçmeyen davalara ilişkin bölge adliye mahkeme kararlarının temyizi kabil değildir. Kesin olan kararların temyizinin istenilmesi halinde Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi tarafından bu konuda temyiz dilekçesinin reddine karar verilebileceği gibi verilmemiş olması halinde Yargıtayca da temyiz isteminin reddine karar verilebilecektir.
Davalının, ihtiyari dava arkadaşı olan davacılardan davacılar ..., ... ve ...’ye yönelik talebi bakımından temyiz sınırı her bir davacı lehine hükmedilen tutar açısından ayrı ayrı belirlenecektir. Temyize konu edilen miktarlar, yukarıda belirtilen temyiz kesinlik sınırının altında kalmaktadır. O halde Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz kabiliyeti olmayıp davacılardan ..., ... ve ...’ye yönelik temyiz istemlerinin HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalının, davacılardan ...’ye yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerekçeye ve HMK 355. maddesindeki kamu düzenine aykırılık halleri resen gözetilmek üzere istinaf incelemesinin, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı kuralına uygun biçimde inceleme yapılıp karar verilmiş ve verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olmasına göre davalının, davacılardan ...’ye yönelik aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları reddedilmelidir.
b- Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle ölenin yakınlarının, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 53/3. maddesi gereği, destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Destekten yoksun kalanların destek paylarını belirlerken desteğin gelirinin bir kısmını kendisine, bir kısmını da eş, çocukları ile ana ve babasına ayıracağı varsayılmalıdır. Bunun dışında destekten yoksun kalanlardan bir kısmının davacı olup diğer kısmının davacı olmadığı durumda talepte bulunmayan destek görenlerin paylarının da hesaplamada göz önünde tutulması gerekmektedir. Ancak destek almaktan vefat, evlilik ya da destek alma ihtiyacının sona ermesi gibi nedenlerle çıkan kişinin payı diğer destek alanlara aktarılarak hesaplama yapılması gerekmektedir.
Somut olayda; hükme esas alınan 30/07/2018 tarihli hesap bilirkişi raporunda müteveffanın anne ve babasının destek payı ayrılmadan hesaplama yapıldığı, davalı vekilinin de bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ile rapordaki tüm aleyhe hususlara itiraz ettiği görülmektedir. Müteveffaya ait nüfus kayıtları incelendiğinde, desteğin anne ve babasının da sağ olduğu anlaşılmakla bu durumda, mahkemece bilirkişiden ek rapor alınarak desteğin anne
ve babasının da hayatta olduğu gözetilmek suretiyle yukarıdaki açıklamalar ışığında davacıların destek payının yeniden değerlendirilmesi ve sonucuna göre (davalı lehine oluşan kazanılmış haklar da gözetilerek) bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının, davacılar ..., ... ve ...’ye yönelik temyiz isteminin HMK 362/1-a maddesi gereğince reddine, (2-a) numaralı bentte gösterilen nedenlerle davalının, davacılardan ...’ye yönelik diğer temyiz itirazlarının reddine, (2-b) numaralı bentte gösterilen nedenle davalının, davacılardan ...’ye yönelik temyiz itirazlarının kabulüyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK 373/1. maddesi gereğince kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının HMK 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 16/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.