Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2022/849 Esas 2022/5011 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/849
Karar No: 2022/5011
Karar Tarihi: 16.03.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2022/849 Esas 2022/5011 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı taraf trafik kazası sonunda maddi tazminat talebiyle dava açmış, Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından kabul edilen talep davalı tarafın itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından kısmen kabul edilmiştir. Ancak karar verirken Adli Tıp Kurumu’ndan uzman bir heyet raporu alınmamış, bu nedenle maluliyet oranı uygun şekilde belirlenememiştir. Ayrıca, taşıma yapan aracın sürücüsü ve davacı arasındaki yakınlık belirtilmemiş ve hatır taşıması ilişkisinin yerinde incelenmemiştir. Bu nedenle İtiraz Hakem Heyeti’nin kararı bozulmuştur. Kanun maddeleri ise şöyledir: Türk Borçlar Kanunu Madde 51, ve Adli Tıp Kanunu’nun ilgili yönetmelikleri (Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik ve Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik).
4. Hukuk Dairesi         2022/849 E.  ,  2022/5011 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davası üzerine Uyuşmazlık Hakem Heyetince yapılan yargılama sonucunda; başvurunun kabulüne dair verilen karara davalı vekili tarafından yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyetince davalı tarafın itirazının kısmen kabulü ile Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü
    K A R A R
    Davacı vekili; müvekkilinin 25/06/2018 tarihinde davalı tarafından ZMS ile sigortalanan araçta yolcu olarak bulunduğunu, gerçekleşen çift taraflı trafik kazasında yaralandığını ve malul olduğunu beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 2.000,00 TL geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik tazminatı ile rapor ücretinin kaza tarihinden yasal faizi ile tahsilini talep etmiş, ıslahla talebini 63.263,66 TL’ ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
    Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, davanın kabulü ile 51.306,19 TL sürekli iş göremezlik, 11.957,46 TL geçici iş göremezlik tazminatının 01/10/2019 tarihinden temerrüt faizi ile beraber davalıdan tahsiline karar verilmiş; Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine, davalının itirazının kısmen kabulü ile uyuşmazlık hakem heyeti kararının kaldırılmasına, %20 müterafik kusur indirimi yapılarak, davanın kısmen kabulü ile 51.264,52 TL sürekli ve geçici maluliyet tazminatının 01/10/2019 tarihinden temerrüt faizi ile beraber davalıdan tahsiline karar verilmiş; İtiraz Hakem Heyeti kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyet kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle, işgücü kaybı tazminatı istemine ilişkindir.
    Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının usulüne uygun şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak
    oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11/10/2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013-01/06/2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015-20/02/2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20/02/2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
    Somut olayda; kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi tarafından düzenlenen 05/09/2019 tarihli rapor Hakem Heyeti tarafından benimsenmiş olup bu raporda, davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyeti % 13 olarak belirlenmiştir. Ne var ki, anılan bu raporda kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan mevzuata uygun olarak maluliyet değerlendirmesinin yapılmadığı, rapor tanziminde 30/03/2013 tarihli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre belirleme yapılmadığı görülmektedir. Bu yönüyle, maluliyet oranı tespitine ilişkin bu rapor, hükme esas almaya elverişli olmadığından, maluliyetin belirlenmesi konusunda yapılan araştırma yetersizdir.
    Bu durumda İtiraz Hakem Heyeti tarafından; kazayla ilgili eksik kalan tedavi evrakları temin edildikten sonra, yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında ve olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 30/03/2013 tarihli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik ölçülerine göre, uzman bilirkişi heyetinden, davacının kaza nedeniyle uğradığı çalışma gücü kaybı bulunup bulunmadığı ve varsa oranı konusunda ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak (usuli kazanılmış haklar gözetilmek suretiyle) sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    3-Davalı vekili cevap dilekçesindeki savunmasında, davacının kazaya karışan araçta hatır için taşındığını ileri sürerek belirlenecek zarardan indirim yapılması gerektiğini bildirmiştir. Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 6098 sayılı TBK’nın 51. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hatır taşımasından ya da kullanmadan söz edebilmek için yaralanan ya da ölen karşılıksız taşınmış olmalıdır. Taşınan veya kullananın yararının söz konusu olduğu durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden işletenin sorumluluğu genel hükümlere göre değerlendirilecek ve tazminattan indirim yapılacaktır. Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir.
    Somut olayda, davacı ile yolcu olarak bulunduğu sigortalı aracın sürücüsü arasındaki yakınlık dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen kararda taşımanın başvuranın yararına yapıldığına dair dosyada bilgi ve belge bulunmadığından hatır taşıması indirimi yapılmadığı belirtilmiş davalı vekilinin itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyetince de aynı gerekçe ile itiraz red edilmiştir.
    Ancak yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya elverişli değildir. Bu durumda İtiraz Hakem Heyetince olayla ilgili Savcılık Soruşturma dosyası ve dava açılmış ise Ceza dava dosyasının bulunduğu yerden getirtilerek davacının yolcu olduğu araçta menfaat karşılığı mı hatır için mi taşındığının araştırılması ve %20 oranında hatır indirimi yapılıp yapılmaması hususu tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 16/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara