Esas No: 2021/24160
Karar No: 2022/5223
Karar Tarihi: 17.03.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/24160 Esas 2022/5223 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/24160 E. , 2022/5223 K.Özet:
Dava, bir ormanlık alanda yapılan usulsüz ağaç kesimi nedeniyle oluşan zararın tazmini talebiyle açılmıştır. İlk kararda, davalının ihaleyle kendisine teslim edilen orman alanından kaçak olarak kesilen ve faili bulunamayan ağaçlar nedeniyle oluşan idare zararından sorumlu olduğu ve yerel mahkemece, zararın kapsamı belirlenerek buna göre hüküm kurulması gerekirken açılan davanın reddine karar verildiği belirtilmiştir. Ancak, bozma ilamına rağmen zarar kapsamının belirlenmemesi ve yanılgılı değerlendirme nedeniyle kararın bozulmasına karar verilmiştir. Bu bir hukuk dairesi kararıdır.
Kanun Maddeleri:
- Ağaç Satış Şartnamesi'nin 33. maddesi: \"Dikili satışı için teslimi yapılan sahadaki ormanlarda meydana gelen usulsüzlüklerde suçlusu bulunmadığı takdirde bu bölmeyi satın alanlar müteselsilen sorumludur.\"
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki haksız fiil nedeniyle uğranılan zararın tazmini davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; Devlet Ormanı sınırları içinde kalan ve 12/11/2010 tarihinde ihale ile davalıya bırakılan Binkılıç Mevkii 117 numaralı bölmenin 12/04/2011 tarihinde herhangi bir usulsüz kesime rastlanmaksızın davalı tarafından teslim alındığı ve usulüne uygun teslim alındıktan yaklaşık 1,5 ay sonra yapılan kontrollerde kaçak kesime rastlandığına dair tutanak düzenlendiği, tespit edilen kaçak kesimin davalıya ihale edilen tarih aralığında meydana geldiği, davalının ihalenin şartlarını düzenleyen Ağaç Satış Şartnamesi'ni de kabul ettiği, anılan Şartnamenin 33. maddesi ile; "Dikili satışı için teslimi yapılan sahadaki ormanlarda meydana gelen usulsüzlüklerde suçlusu bulunmadığı takdirde bu bölmeyi satın alanlar müteselsilen sorumludur" hükmünün düzenlendiği, davalının ihale ile kendisine teslim edilen orman alanından kaçak olarak kesilen ve faili bulunamayan ağaçlar nedeniyle oluşan idare zararından sorumlu olduğu ve yerel mahkemece, zararın kapsamı belirlenerek buna göre hüküm kurulması gerekirken açılan davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığına değinilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonucunda; bahsi geçen şartnamenin 33. maddenin herhangi bir yerinde sahayı teslim etmiş olsa bile diye bir ibare bulunmadığı, 33. madde de kişinin ihaleyle sahip olduğu süre içindeki sorumluluktan bahsedildiği, davalının hakkında açılan ceza davasından da beraat ettiği ve bu kararın kesinleştiği, davalının haksız fiilden sorumlu olmadığı gerekçeleriyle; açılan davanın reddine karar verilmiş; karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyulmasına rağmen bozmanın gereği yerine getirilmeyerek hüküm kurulmuştur. Şöyle ki; önce bozma ilamı doğrultusunda zararın kapsamı bilirkişi marifetiyle tespit ettirilmiş, ancak bilirkişi raporunun sonuç kısmında davalı ...'ın mevcut şartnamenin 33. maddesine göre teslim aldığı bölmeyi vukuatsız olarak orman idaresine teslim etmiş olmakla teslim tarihi olan 12.04.2011 tarihi itibariyle sorumluluğunun sona ermiş bulunduğu, bu tarihten sonra bölmenin sorumluluğun orman idaresinde olacağı, bölmenin orman idaresine tesliminden sonra yapılan kaçak kesimlerin davalı tarafından yapılmış olmasının da değerlendirilerek faili meçhul eylemin gerçek faillerinin kesin delillerle araştırılması gerektiği yönünde kanaat bildirilmiştir.
Dairemizce tespit edilen kaçak kesimin, davalıya ihale edilen bölmede ve tarihlerde meydana geldiği kabul edilerek zarar kapsamının belirlenmesi gerekliliğine işaret edilerek bozma yapılmasına rağmen dosya kapsamında bu durumun aksini gösterir yeni hiçbir delil bulunmaksızın bozmaya uyulmasına rağmen eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme aksi yönde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmemiş, bu durum kararın bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 17/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.