Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11951 Esas 2022/5178 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/11951
Karar No: 2022/5178
Karar Tarihi: 17.03.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11951 Esas 2022/5178 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/11951 E.  ,  2022/5178 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tahkim yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti'nce başvurunun reddine dair karara karşı davacı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 17/10/2020 tarih 2020/İHK-14478 sayılı itirazın reddine dair verilen kararın süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili; müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu aracın 09/09/2018 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazası sonucunda yaralandığını ve malul kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutup şimdilik 5.001,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili; başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; başvuru sahibinin zararının karşılandığı bakiye alacağı olmadığı gerekçesiyle başvurunun reddine karar verilmiş; karara karşı davacı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine İtiraz Hakem Heyetince davacı vekilinin yaptığı itirazın reddine karar verilmiş, İtiraz Hakem Heyeti kararı davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile tazminat istemine ilişkindir.
    Hak sahiplerinin bakiye ömür süreleri daha önceki yıllarda Fransa'dan alınan 1931 tarihli "PMF 1931" cetvellerine göre saptanmakta ise de Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi'nin çalışmalarıyla "TRH 2010" adı verilen "Ulusal Mortalite Tablosu" hazırlanmıştır. Gerçek zarar hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Bu durumda; Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve yine bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği göz önüne alındığında, Dairemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu'na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir.
    Somut olayda; 27/02/2020 tarihli aktüerya raporunda, davacı için muhtemel bakiye ömür süresinin, TRH 2010 Yaşam Tablosu, 1,8 teknik faiz uygulamasına göre belirlenmek suretiyle bakiye tazminat hesabı yapıldığı ve başvuranın bakiye alacağı kalmadığının rapor edildiği, Uyuşmazlık Hakem Heyetince talebin reddine karar verildiği İtiraz Hakem Heyeti tarafından da 100 yaşa kadar yapılan hesaplamaların uygun olmayacağı, raporda bir isabetsizlik bulunmadığına karar verildiği görülmektedir.
    Yukarıda açıklandığı üzere, Dairemizin içtihat değişikliği nedeniyle, tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Yaşam Tablosu ve her yıl için gelirin % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi esasına dayanan pregresif rant yönteminin kullanılması gerektiğinden, itiraz Hakem Heyeti’nin kabulü yerinde değildir. Ancak; Anayasa Mahkemesi'nin 17/07/2020 tarih- 2019/40 E.- 2020/40 K. sayılı kararı gereği, destek tazminatı hesabında, yeni ... Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması yine % 1,8 teknik faiz uygulaması da anılan cetvellerle getirildiğinden, uygulanmasının mümkün olmadığı Dairemizce kabul edilmektedir.
    Açıklanan tüm bu nedenlerle; davacının bakiye ömür süresinin TRH 2010 Yaşam Tablosu'na göre belirlenmesi ve işleyecek (bilinmeyen) devre hesaplamasında her yıl için gelirin % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi esasına dayanan progresif rant yönteminin kullanılmasıyla hesaplamanın yapıldığı bilirkişiden ek rapor alınıp, KTK 111. maddesi gereği, öncelikle davalı tarafından ödeme yapılan 15/10/2019 tarihindeki asgari ücret dikkate alınarak yapılacak hesaplama sonucu bulunacak tutar ile ödeme miktarının karşılaştırılarak (arada fahiş fark bulunup bulunmadığı değerlendirilerek), ödemenin yeterli bulunması halinde davacının bakiye zararı kalmadığından davanın reddine karar verilmesi; şayet ödemenin yetersiz olduğu anlaşılırsa bu kez karar tarihine en yakın veriler dikkate alınarak tazminat hesaplaması yapılarak, zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince davalı tarafından yapılan ödemeye hesaplama yapıldığı tarihe kadar geçen süre için yasal faiz uygulanarak, hesaplanan tutardan mahsup edilerek karar verilmesi gerektiğinden,İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 17/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara