Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/26817 Esas 2022/5357 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/26817
Karar No: 2022/5357
Karar Tarihi: 21.03.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/26817 Esas 2022/5357 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/26817 E.  ,  2022/5357 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine, Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından davanın kabulüne ve İtiraz Hakem Heyeti tarafından davalı vekilinin itirazının reddine dair verilen kararın davalı vekili tarafından süresi içinde temyizi istenilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    K A R A R
    Davacı vekili; davalının trafik sigortacısı olduğu aracın yaptığı kaza sonucunda bu araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralanıp % 10 oranında malul kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL. tazminatın avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 19/03/2018 tarihli ıslah dilekçesiyle, taleplerini 105.196,93 TL'ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili; maluliyet raporunu kabul etmediklerini, tazminattan hatır taşıması ve müterafik kusur nedeniyle indirim yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından; davanın kabulü ile 105.196,93 TL. tazminatın 10/01/2018 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline dair verilen karara davalı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine, İtiraz Hakem Heyeti tarafından, davalı vekilinin itirazının reddine karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine; özellikle, davacının babası olan ... tarafından kiralanan araçta davacı çocuğun yolcu olduğu dikkate alındığında, somut olayda hatır taşıması şartlarının oluşmamış olmasına; kazanın meydan geliş şekli ile davacının yaralanmasının niteliği gözetildiğinde, davacı için müterafik kusur teşkil edecek bir nedenin bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen diğer tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    T.C. Anayasası'nın 36/1. maddesindeki adil yargılanma hakkının ve 6100 sayılı HMK'nın 27. maddesindeki hukuki dinlenilme hakkının kapsamında yer alan savunma haklarının etkin biçimde kullanılması bakımından, davada esaslı işlem olan bilirkişi raporlarının taraflara usulünce tebliğ edilmesi gerekir.
    5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30. maddesinin 23. fıkrasında, bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin kıyasen uygulanacağı belirtilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın tahkim usulüne ilişkin tebligatı düzenleyen 438. maddesinde, taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça tebligatın 11/02/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılacağı düzenlenmiştir. Sigorta tahkim yargılamasında da uygulanması gereken Tebligat Kanunu'nun 11. maddesi ise "vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır" düzenlemesini içermektedir.
    Somut olayda; Hakem Heyeti kararına esas alınan 16/03/2018 tarihli aktüer raporunun davalı vekili yerine vekille temsil edilen davalı ... şirketine (asıla) tebliğ edildiği; kararı temyiz eden davalı vekili tarafından, tebliğe ilişkin bu usulsüzlüğün de temyiz sebebi yapıldığı görülmektedir. Oysa; davalı ... davada kendisini vekille temsil ettirmekte olup, davaya cevap veren vekil tarafından da tebliğe esas olmak üzere e mail bilgilerinin itiraz dilekçesinde bildirildiği; TK madde 11 gereği vekilin bildirdiği bu adrese tebliğlerin yapılması gerektiği gözetilmelidir.
    Açıklanan tüm bu nedenlerle; vekille temsilin sözkonusu olduğu davada yapılacak tüm tebliğlerin vekile yapılması gereği de gözetilerek, karara esas alınan aktüer raporunun davalı vekiline tebliği sağlanıp eksikliğin bu şekilde giderilmesi ve davalı vekilinin rapora itirazlarının alınıp değerlendirilmesi ile oluşacak sonuca göre, davalı vekilinin diğer itirazları hakkında değerlendirme yapılması gerekirken, usule aykırı biçimde ve davalı yanın savunma haklarını da kısıtlayacak şekilde yargılamaya devam edilip karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    3-Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesi gereklidir. Sözkonusu belirlemenin ise, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
    Somut olayda; kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak ... Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen 14/12/2017 tarihli raporda, davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyeti % 10 olarak belirlenmiştir. Anılan bu raporun tanziminde hangi yönetmelik ve cetvellerin kullanıldığı rapora yazılmamış olup, rapor denetime imkan vermeyecek nitelikte olduğundan, maluliyet oranının belirlenmesine ilişkin araştırma eksiktir.
    Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; davacının kaza nedeniyle maluliyeti oluşup oluşmadığı ve varsa maluliyet oranının, 30/03/2013 tarihli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri ile ekindeki cetvellere göre belirlenmesi için, en yakın üniversite hastanesinin adli tıp anabilim dalı başkanlığından rapor alınıp oluşacak sonuca göre (maluliyet oranı bakımından davalı lehine oluşan usuli kazanılmış haklar dikkate alınarak) karar verilmesi gerekirken, hatalı maluliyet raporuna göre karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA; dosyanın, hakem dosyasının saklanması kararını veren ... Asliye Ticaret Mahkemesi'ne GÖNDERİLMESİNE; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 21/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara