Esas No: 2021/10603
Karar No: 2022/5291
Karar Tarihi: 21.03.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/10603 Esas 2022/5291 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/10603 E. , 2022/5291 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim davası hakkında, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 2018/İHK-7070 sayılı kararın, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, davacıların oğlunun 26/09/2009 tarihinde zeytin bahçesinde traktörle gübreleme çalışması yapıldığı sırada traktörün devrilmesi sonucu altında kalarak vefat ettiğini, davacıların desteğin annesi ve babası olduğunu, başvuruya rağmen davalı tarafından ödeme yapılmadığını belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalarak davacılar için 2.500,00’er TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsili isteminde bulunmuş, ıslah dilekçesi ile talebini anne ... için 57.137,93 TL, baba ... için ise 59.222,17 TL olmak üzere toplam 116.360,10 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, başvurunun usulden ve esastan reddi gerektiğini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; başvurunun kabulü ile anne için 57.137,93 TL, baba için 59.222,17 TL olmak üzere toplam 116.360,10 TL destekten yoksun kalma tazminatının 14/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Hesabından tahsili ile başvuru sahibine ödenmesine karar verilmiş, davalı vekilinin itirazı üzerine, İtiraz Hakem Heyetince davalı tarafın itirazlarının kabulü ile davaya konu kazanın karayolunda değil zeytin bahçesinde meydana meydana geldiği gerekçesiyle başvurunun reddine karar verilmiş; karar, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu (KTK)’nun 2. maddesinde bu Kanunun, karayollarında uygulanacağı belirtildikten sonra, bu kural biraz daha genişletilerek aynı maddenin (a) ve (b) fıkralarındaki durumlarda da uygulanabileceği öngörülmüş; karayolu tanımına girmediği halde genel trafiğin kullanımına açık olan yerler “karayolu gibi” kabul edilmiştir.
Bu bağlamda, karayolu dışındaki alanlardan kamuya açık olanlar ile park, bahçe, park yeri, garaj, yolcu ve eşya terminali, servis ve akaryakıt istasyonlarında karayolu taşıt trafiği için faydalanılan yerler ile erişme kontrollü karayolunda ve para ödenerek yararlanılan karayollarının kamuya açık kesimlerinde ve belirli bir karayolunun bağlantısını sağlayan deniz, göl ve akarsular üzerinde kamu hizmeti gören araçların, karayolu araçlarına ayrılan kısımlarında da, bu Kanun hükümlerinin uygulanacağı; bu haliyle, toplu trafiğin bulunduğu yerler ile karayoluyla bağlantısı olan yerlerin de bu kapsama alındığı belirtilmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler gereğince kamunun yararlandığı tüm yollar karayolu tanımı içindedir. Bu açıdan karayolunda taşıt trafiğine kamu yönetimince izin verilip verilmemesi önemli olmayıp fiilen bu amaçla kullanılması yeterlidir. Yine karayolu zemininin asfalt, beton, taş veya toprak olması arasında herhangi bir fark bulunmamaktadır. Bu açıdan köy, orman, dağ, tarla ve yayla yolları da karayoludur.
Somut olayda; davacılar desteği tarafından zeytin bahçesinde gübreleme çalışması yapılırken meydana gelen kazada destek traktörün altında kalarak vefat etmiştir. Yukarıda da açıklandığı üzere; Karayolları Trafik Kanunu’nun uygulanması için kazanın mutlaka karayolunda meydana gelmesi gerekmeyip karayolu ile bağlantısı olan, bir alanda meydana gelmesi halinde de karayolunda meydana gelmiş gibi kabul edilmektedir. Davaya konu trafik kazasının meydana geldiği yerin (zeytin bahçesinin) karayolu ile bağlantısı bulunmaktadır. 2918 sayılı KTK'nun 2. maddesi gereğince karayolu bağlantısı olduğundan meydana gelen zarar teminat kapsamındadır. Dairemizin yerleşmiş içtihatları da bu yöndedir.
Bu durumda İtiraz Hakem Heyetince, zararın teminat kapsamında olduğu kabul edilerek aktüer raporunun sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı deerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 21/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.