Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/10414 Esas 2022/5344 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/10414
Karar No: 2022/5344
Karar Tarihi: 21.03.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/10414 Esas 2022/5344 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/10414 E.  ,  2022/5344 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine, Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından davanın kabulüne ve İtiraz Hakem Heyeti tarafından davalı vekilinin itirazının reddine dair verilen kararın, davalı vekili tarafından süresi içinde temyizi istenilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    K A R A R
    Davacılar vekili; davacılar murisi ...'in kullandığı konut kredisinin teminat altına alınması amacıyla davalı nezdinde hayat sigorta poliçesiyle sigortalandığını, poliçe süresi içinde ölümün gerçekleştiğini, poliçe tanziminden önceki sağlık durumu konusunda doğru beyan yükümlülüğüne uyulmadığı gerekçesiyle davalının vefat tazminatının 1/5'i tutarındaki 15.088,92 TL'yi ödemeyi teklif ettiğini, ölüm ile bildirilmeyen rahatsızlık arasında illiyet bağı bulunmadığından davalının teminatın tamamını ödemesi gerektiğini belirterek, 75.444,58 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili; kredi veren bankanın poliçede mürtehin kaydı bulunduğunu ve davacıların tazminatı talep hakları olmadığını, sigortalının poliçeden önceki hastalıklarını bildirmeyip beyan yükümlülüğüne uymaması nedeniyle proporsiyon ile hesaplanan bedelin davacı yanca kabul edilmediğini ve vefat tarihindeki teminat tutarından bu bedelin düşülmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından; davanın kabulü ile 75.444,58 TL'nin 09/03/2018 tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline dair verilen karara davalı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine, İtiraz Hakem Heyeti tarafından, davalı vekilinin itirazının reddine karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, hayat sigortası poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
    Davacılar murisi ... ile davalı sigorta şirketi arasında 06/20/2016- 06/10/2026 tarihleri için hayat sigorta sözleşmesi düzenlenmiş; poliçenin düzenlenmesinden sonra, 01/12/2017 tarihinde sigortalı vefat etmiştir.
    Davalı taraf, davacılar murisinin poliçe tanziminden önce mevcut olan kalp hastalığını bildirmeyip sözleşmenin kurulması sırasındaki beyan yükümlülüğüne aykırı davrandığı, bu aykırılık nedeniyle de ancak proporsiyonlu tazminattan sorumlu tutulabilecekleri savunmasında bulunmuştur. Hakem Heyeti'nce; sigortalı tarafından bildirilmeyen önceki kalp hastalığı ile akut pankreatit rahatsızlığı sonucu ölüm arasında illiyet bağı bulunmadığı şeklinde görüş bildiren bilirkişi raporu benimsenerek davalının tam tazminattan sorumluluğuna karar verilmiştir.
    6102 sayılı TTK'nın 1435. maddesi ile, sigorta sözleşmesinin kurulması sırasındaki sigortalının doğru bilgi verme (beyan) yükümlülüğü düzenlenmiştir. Sigorta hukukuna ilişkin genel düzenleme mahiyetinde olan bu hüküm, hayat sigortalarında da uygulanmaktadır. 6102 sayılı TTK'nın 1435. maddesi ve Hayat Sigortası Genel Şartları'nın C.2.2. maddesi düzenlemesine göre; sigorta şirketinin sorusu üzerine veya herhangi bir soru sorulmadan (dolayısı ile buna ilişkin bir form doldurulmadan) sigortalı, sözleşmenin yapılması sırasında kendisinin bildiği ve sigortacının sözleşmeyi yapmamasını veya daha ağır şartlarla yapmasını gerektirecek bütün halleri sigortacıya bildirmekle yükümlüdür. Sigorta sözleşmesinin kurulması sırasındaki beyan yükümlülüğüne uymamanın sonuçları ise, aynı kanunun 1439/2. maddesinde belirlenmiştir.
    Hakem Heyeti tarafından karara esas kabul edilen kalp damar cerrahi uzmanı bilirkişinin 18/07/2018 tarihli raporunda; poliçenin akdinden önce sigortalıda mevcut olan kalp kapak romatizmal hastalığı ile ölüm nedeni olan akut pankreatit arasında illiyet bağının bulunmadığı; pankreasta ani gelişen enfeksiyonun sebebinin tıbben kesin olarak tespit edilemediği, akut enfeksiyon halinin çoklu organ yetmezliği ile şok tablosuna yol açtığı ve yüksek oranda ölümle sonuçlanma halinin literatürde kabul edildiği şeklinde görüş bildirildiği görülmektedir.
    Sigortalı tarafından imzalanan sağlık beyan formunda, herhangi bir rahatsızlığın olmadığı bildirilmiş; poliçeden önce (2012 yılından beri) mevcut olan kalp hastalıkları bildirilmemiştir. Karara esas alınan bilirkişi raporunda ölüm nedeni olan pankreastaki enfeksiyonun, çoklu organ yetmezliğine neden olduğu ifade edildiğine göre, poliçeden önce zaten normal işlevselliği zayıflamış olan kalp için bu riskin daha da arttığının kabulü gerekir. Bu durum karşısında; doğrudan ölüm sebebi olmasa da, ölümle sonuçlanan akut pankreatit rahatsızlığıyla birleştiğinde ölüme etki edecek nitelik taşıyan önceki kronik kalp hastalığının, riskin kapsamı konusunda değerlendirme yapma hakkı bulunan sigortacıya bildirilmesi gerektiği açıktır.
    TTK'nın 1439/2. maddesinde, sigortalının kasten ya da ihmali ile beyan yükümlülüğüne uymaması hallerinin, sigortacının tazminat sorumluluğunun son bulması, tazminattan indirim yapılması, proporsiyon hesabı ile tazminatın belirlenmesi şeklinde üç ayrı sonucu olduğu kabul edilmiştir. Sigortalının poliçeden önceki rahatsızlığını bildirmediği ve bu bildirmeme halinin kast derecesinde (buradaki kastın kötüniyetle bildirmeme halini değil, bildiği halde beyansızlığı ifade ettiği dikkate alındığında) olduğu; bildirilmeyen hastalığın sadece ölüme etki eden faktör olup doğrudan ölüm nedeni olmadığı (bağlantının bulunmadığı) durumda, ödenen prim ile ödenmesi gereken prim arasındaki orana göre (proporsiyon hesabıyla) tazminatın belirlenmesi, TTK'nın 1439/2. maddesi gereğidir.
    Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; davacılar murisinin, sigortacı için önemli sayılabilecek bir hususu bildirme yükümlülüğünü ihlali nedeniyle, TTK'nın 1439/2. maddesinin son cümlesindeki proporsiyon hesabıyla tazminatın belirlenmesi şartları dikkate alınarak bu hususun kararda tartışılması; hayat sigortası düzenleyen farklı sigorta şirketlerinden, bildirilmeyen kalp kapak değişimi de yapılmış kalp kapak romatizmal hastalığı olan sigortalı adayından alınması gereken primin araştırılması ile davalı sigortacının aldığı prim ile önceki hastalığın bildirilmesi halinde alınması gereken prim arasındaki orana göre (proporsiyonla hesaplanan) tazminattan sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle tam tazminata karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İHH kararının BOZULMASINA; dosyanın, hakem dosyasının saklanması kararını veren İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 21/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara