Esas No: 2021/12311
Karar No: 2022/5337
Karar Tarihi: 21.03.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/12311 Esas 2022/5337 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/12311 E. , 2022/5337 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Davacı ... vekili Av. ... tarafından, davalı ...Ş aleyhine 30/12/2019 tarihli dilekçe ile trafik kazası sonucu cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine Uyuşmazlık Hakemince yapılan inceleme sonucunda; başvurunun usulden reddine dair verilen kararın davacı vekilinin başvurusu üzerine yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyetince davacının itirazının kabulü ile UHH kararı kaldırılarak başvurunun kısmen kabulüne dair verilen 31/10/2020 tarih ve 2020/İHK-23494 sayılı kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya incelenerek gereği görüşüldü.
K A R A R
Davacı vekili; 23/02/2017 tarihinde davacının yolcu konumunda olduğu davalıya trafik sigortalı aracın karıştığı çift taraflı trafik kazası sonucunda davacının %30 oranında malul kaldığını, davalıya yapılan başvuru üzerine kaza tarihinde yürürlükte olmayan bir yönetmelik uyarınca rapor talep edildiğini ve ödeme yapılmadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 16.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 21/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 14/09/2020 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini 228.587,64 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; maluliyet raporuna itiraz ettiklerini, raporu düzenleyen hastanenin yetkili olmadığını ve davacının bizzat muayene edilmediğini, hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini savunarak, başvurunun usul ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince; başvurunun usulden reddine karar verilmiş; karara karşı davacı vekili itiraz yoluna başvurmuştur. İtiraz Hakem Heyetince; sunulan raporun kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmeliğe uygun olduğu, davacının soruşturma aşamasında verdiği ifadede davacı ile arkadaş olduklarını beyan ettiği, bu nedenle %20 oranında hatır taşıması indirimi yapıldığı gerekçesiyle; davacının itirazının kabulü ile Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, başvurunun kısmen kabulü ile 182.870,11 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 21/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1) Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön
bulunmamasına ve özellikle maluliyet raporunun ilgili yönetmeliğe uygun olmayışına dair eksikliğin tamamlanabilir dava şartı olarak kabul edilmesine, kaza tespit tutanağında davacının emniyet kemerinin takılı olduğuna yönelik belirleme bulunmasına ve müterafik kusurlu sayılmasını gerektirecek başkaca somut delil bulunmadığı için tazminattan bu nedenle indirim yapılmayışının yerinde görülmesine göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2) Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarara dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, meydana gelen kazada müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını açıklayıp tazminat talebinde bulunmuştur. Davacıda oluşan maluliyetin tespitine yönelik olarak Çukurova Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre düzenlendiği belirtilen 01/04/2019 tarihli maluliyet raporunda, kaza tarihinde oluşan kırık iyileşmiş olmakla hesaplamaya dahil edilmemiş, davacı muayene edilmeksizin tıbbi evrakın incelenmesi ile yetinilmiş, raporda başka bir üniversitesi hastanesince düzenlemiş 11/03/2019 tarihli tıbbi rapordaki tespitlere yer verilerek, davacının tedavi ile işlevselliği kısmen düzelen post travmatik stres bozukluğu için tüm vücut fonksiyon kayıp oranının %30 olduğu bildirilmiş, davalı vekili, maluliyetin davacının bizzat muayenesi yapılarak tespiti gerektiğini savunmuş; Hakem Heyetince, davacının sunduğu raporun Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik uyarınca düzenlenmediğinden usulüne uygun bir rapor olmadığı, bu eksikliğin sonradan ikmalinin mümkün olmadığı gerekçesiyle,başvurunun usulden reddine karar verilmiş; karara karşı davacı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetince, raporun kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmeliği uygun olması nedeniyle hükme esas kabul edildiği gerekçesiyle, davacının itirazının kabulü ile uyuşmazlık hakem heyeti kararı kaldırılarak başvurunun kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Davacının maluliyetinin haksız fiil sorumlusunun fiili sonucu oluştuğunun yani haksız fiil ile maluliyet arasında illiyet bağının bulunduğunun belirlenmesi, sorumluluk açısından zorunludur.
Maluliyet raporunun tanziminde kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik ve ekindeki cetvellerin kullanılması, Dairemizin yerleşik uygulamasıyla kabul edildiğinden, kullanılan cetvel bakımından rapor usule uygundur. Ne var ki, raporda davacının psikiyatrik tedavi görüp görmediği, travma sonrası stres bozukluğunun tedavi ile iyileşip iyileşemeyeceği, belirlenen oranın davacının kalan ömrü boyunca devam edip etmeyeceğine, kaza ile maluliyet arasındaki illiyet bağına ilişkin açıklamalara yer verilmemiştir. Bu nedenlerle maluliyet raporu bu hali ile karar vermeye elverişli değildir. Eksik inceleme ile karar verilemez.
Bu durumda İtiraz Hakem Heyetince; davacının psikolojik tedavisine ilişkin tüm tedavi evrakları dosya arasına getirtildikten sonra muayenesi de yapılarak, davacıya ait dosyada bulunan rapor da irdelenmek suretiyle en yakın üniversite hastanesinin adli tıp anabilim dalı başkanlığından rapor alınarak, kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında
Yönetmeliğe göre kazadan sonra oluştuğu belirtilen psikolojik rahatsızlığın kaza ile illiyet bağının olup olmadığı, maluliyet oranına etki edip etmediği, post travmatik stres bozukluğunun tedavi ile iyileşip iyileşemeyeceği, ömür boyu aynı oranda sürüp sürmeyeceği konusunda içerisinde psikiyatri uzmanı da bulunan bir heyetten açıklayıcı, denetime elverişli rapor alınıp sonucuna göre (davalı lehine oluşan kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle) karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 21/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.