Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/12327 Esas 2022/5336 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/12327
Karar No: 2022/5336
Karar Tarihi: 21.03.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/12327 Esas 2022/5336 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/12327 E.  ,  2022/5336 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Davacı ... vekili Av. ... tarafından, davalı ...aleyhine 10/02/2020 tarihli dilekçe ile trafik kazası sonucu cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine Uyuşmazlık Hakemince yapılan inceleme sonucunda; başvurunun kabulüne dair verilen kararın davalı vekilinin başvurusu üzerine yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyetince davalı vekilinin itirazının reddine dair verilen 30/11/2020 tarih ve 2020/İHK-19049 sayılı kararın davalı vekilince süresi içinde temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya incelendi, gereği görüşüldü.
    KARAR
    Davacı vekili; 02/01/2013 tarihinde davalıya trafik sigortalı ve davacının yolcu konumunda olduğu aracın yaptığı tek taraflı trafik kazası sonucunda müvekkilinin yaralandığını, davalıya yapılan başvuruya karşın ödeme yapılmadığını belirterek, belirsiz alacak davası olarak 5.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 13/04/2020 tarihli dilekçesiyle talebini 205.512,43 TL ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili; maluliyet raporuna itiraz ettiklerini, hatır taşıması indirimi ve emniyet kemeri kullanılmaması nedeniyle müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini belirterek, başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Uyuşmazlık Hakem Heyetince; başvurunun kabulü ile 205.512,43 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 24/01/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı davalı vekili tarafından itiraz yoluna başvurulmuştur. İtiraz Hakem Heyetince; davalının itirazının reddine dair verilen hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    1) Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve özellikle kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine göre düzenlenen maluliyet raporunun hükme esas alınmasında bir usulsüzlük görülmemesine, davacının müterafik kusurlu sayılmasını gerektirecek somut delil bulunmadığı için tazminattan bu nedenle indirim yapılmayışının yerinde görülmesine göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2) Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 6098 sayılı TBK’nın 51. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hakim tazminattan mutlaka indirme yapmak zorunda değilse de bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir. Hatır taşımasından ya da kullanmadan söz edebilmek için yaralanan ya da ölen karşılıksız taşınmış olmalıdır. Taşınan veya kullananın yararının söz konusu olduğu durumda hatır taşıması ilişkisi gündeme geleceğinden işletenin sorumluluğu genel hükümlere göre değerlendirilecek ve tazminattan indirim yapılacaktır. Bu bakımdan hatır taşıma ilişkisinin değerlendirilmesinde taşıma ya da kullanmanın kimin çıkar ve yararına olduğunun saptanması önemlidir. Yarar ekonomik olabileceği gibi, ortak toplumsal değerleri de ilgilendirebilir. Ancak taşıma ve kullanmada işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin bir çıkarı veya yararının bulunması halinde hatır taşımasından söz edilemeyecektir. Ayrıca hakim tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi, indirim yapacak ise de Dairemizin uygulamalarına göre %20 oranında hatır taşıması indirimi yapması gerekmektedir.
    Somut olayda, davacı otomobilde yolcu konumundadır. Soruşturma dosyasındaki ifade tutanaklarına göre davacı ile davalı tarafından sigortalı bulunan otomobil sürücüsünün arkadaş oldukları, iş nedeniyle birlikte seyahat ettikleri sabit olup, sürücü ile arkadaş olan davacının taşımada bir yararı olduğu ve karine olarak davacı yararına hatır taşıması bulunduğunun kabulü hayatın olağan akışına uygun görünmektedir. Bu nedenle de; karineden yararlanan ve taşımanın hatır için yapıldığını savunan davalı taraf ispatla mükellef olmayıp, hatır taşıması bulunmadığı ispat yükü davacı yandadır. Davalı vekili cevap dilekçesindeki savunmasında, davacının kazaya karışan araçta hatır için taşındığını ileri sürerek, belirlenecek tazminattan indirim yapılması gerektiğini savunmuştur. İtiraz Hakem Heyetince, taşımanın salt davacı yararına yapıldığına ilişkin delil sunulmadığı yönünde hatalı şekilde değerlendirme yapılmıştır. O halde, olayda hatır taşıması bulunduğunun kabulü ile tazminattan %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılarak karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    3) Somut olayda Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından davacı yararına 22.835,87 TL vekalet ücretine hükmedilmiş, davalı vekilinin İtiraz Hakem Heyeti nezdinde vekalet ücretine dair yapmış olduğu itirazı reddedilmiştir.
    5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30.maddesinin (17) numaralı fıkrası ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 6. maddesi ile adı geçen Yönetmelik'in 16. maddesine eklenen 13. Fıkra uyarınca tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.
    Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 17.maddesi (2) numaralı fıkrasına göre de Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Tarifenin üçüncü
    kısmına göre nisbi avukatlık ücretine hükmedilen durumlarda da talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine tarifeye göre hesaplanan nisbi ücretin beşte birine hükmedilir.
    Açıklanan nedenlerle; İtiraz Hakem Heyeti'nce davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretine ilişkin olarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16.maddesinin (13) numaralı fıkrasının uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 13. maddesi ve AAÜT'nin 17. maddesi gereğince, maktu vekalet ücretinin altında kalmamak kaydıyla, hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, fazla vekalet ücretine karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 21/03/2022 gününde Başkan ...'nın karşı oyu ve oy çokluğuyla karar verildi.
    KARŞI OY
    Başvurucu ve sigortalı aracın sürücüsü beyanlarında iş için yolculuk yaptıklarını beyan ettiklerine göre somut olayda hatır taşıması bulunduğunun kabulü yönündeki sayın çoğunluğun bozma nedenine katılmıyorum.

    Hemen Ara