Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11236 Esas 2022/5358 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/11236
Karar No: 2022/5358
Karar Tarihi: 21.03.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11236 Esas 2022/5358 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Taraflar arasındaki trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle açılan tazminat davasında, Uyuşmazlık Hakem Heyeti davanın reddine, İtiraz Hakem Heyeti ise davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Davacı vekili artan maluliyet oranına göre 85.080,88 TL talep ederken, İHH raporundaki yanılgılı değerlendirme sonucu eksik tazminata hükmedildiği gerekçesiyle karar bozulmuştur. Ayrıca, vekalet ücreti için fazla vekalet ücreti kararının doğru olmadığı belirtilerek, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. Kararda Sigortacılık Kanunu, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13. maddesi ve AAÜT'nin 17/2. maddesi detaylı bir şekilde açıklanmıştır.
4. Hukuk Dairesi         2021/11236 E.  ,  2022/5358 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine, Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından davanın reddine ve İtiraz Hakem Heyeti tarafından davacı vekilinin itirazının kabulüyle davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın, davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde temyizi istenilmekle, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    K A R A R
    Davacı vekili; davalının trafik sigortacısı olduğu aracın davacının idaresindeki araca çarpmasıyla oluşan kaza sonucunda davacının yaralanıp en az % 24 oranında malul kaldığını, daha önce açılan tahkim davası sonunda davacıya kısmi ödeme yapılmışsa da zaman içinde davacının maluliyet oranında artış olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL. sürekli işgücü kaybı tazminatının avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 18/02/2019 tarihli ıslah dilekçesiyle, taleplerini 85.080,88 TL'ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili; önceki tahkim davasında hükmedilen tazminatı davacı ile sulh olarak 08/06/2015'te ödediklerini, kesin hüküm bulunduğunu, ibradan sonraki 2 yıl içinde davanın açılmadığını, alacağın zamanaşımına uğradığını, kusur ve maluliyete itiraz ettiklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından; davacının artan maluliyeti ispat edemediği gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen karara davacı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine, İtiraz Hakem Heyeti tarafından, davacı vekilinin itirazının kabulü ile UHH kararının kaldırılmasına; davanın kısmen kabulüne ve 63.810,66 TL. ek maluliyet tazminatının 04/10/2018 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karar, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine; özellikle, davalı aleyhine önceki hakem dosyasında hükmedilen tazminat ile davalının anılan davadan da önce ödediği tazminatın, eldeki davaya konu maluliyete ilişkin olmadığı dikkate alındığında, kesin hükümden ve KTK'nın 111. maddesinin uygulanmasından bahsedilemeyecek olmasına; davalının farklı arazlara ilişkin maluliyet için ödediği bedellerin eldeki davaya konu tazminat bedelinden düşülmeyişinin yerinde görülmesine; taraflar arasında görülüp kesinleşen önceki tahkim davasındaki kusur oranlarının benimsenmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin diğer tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Davacının artan maluliyet oranına göre talep edebileceği tazminatın hesaplanması bakımından, İtiraz Hakem Heyeti tarafından karara esas kabul edilen 16/02/2019 tarihli aktüer ek raporunda, davalıya sigortalı araç sürücüsünün % 75 kusur oranına göre tazminatın 85.080,88 TL. olarak hesap edildiği; anılan bu raporda davacının % 25 kusuru oranında tazminattan indirim yapıldığı halde, İHH tarafından rapordaki bedelden davacının % 25 kusuru oranında indirim yapılmasıyla belirlenen tazminatın hüküm altına alındığı görülmektedir.
    Davacının kazadaki kusuru oranında tazminattan indirimin aktüer ek raporunda zaten yapılmış olduğu dikkate alınıp, aktüer ek raporundaki bedele hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, hesaplanan tazminattan ikinci kez kusur indirimi yapılarak eksik tazminata karar verilmesi bozmayı gerekmiştir.
    3-5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13. maddesi ve karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT'nin 17/2. maddesi gereği, davacı yararına hükmedilecek vekalet ücretinin, tarifeye göre belirlenen nispi vekalet ücretinin 1/5'i tutarında (maktu ücretin altında kalmamak kaydıyla) olması gerektiği gözetilmeden, fazla (nispi tam) vekalet ücretine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE; İHH kararının (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı yararına ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA; dosyanın hakem kararının saklanması kararını veren İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine 21/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara