Esas No: 2021/11669
Karar No: 2022/5326
Karar Tarihi: 21.03.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11669 Esas 2022/5326 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/11669 E. , 2022/5326 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Davacı ... vekili Av. ... tarafından, davalı ... Sigorta A.Ş aleyhine 18/10/2018 tarihli dilekçe ile trafik kazası sonucu cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine Uyuşmazlık Hakemince yapılan inceleme sonucunda; başvurunun kabulüne dair verilen kararın davalı vekilinin başvurusu üzerine yapılan itiraz incelemesinde; İtiraz Hakem Heyetince davalının itirazının kısmen kabulü ile uyuşmazlık hakem heyeti kararının vekalet ücreti yönünden düzeltilmesine dair verilen 04/10/2018 tarih ve 2018/İHK-8228 sayılı kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya incelendi, gereği görüşüldü.
KARAR
Davacı vekili; 09/02/2017 tarihinde davalıya trafik sigortalı aracın, davacının sürücüsü olduğu araçla karıştığı çift taraflı trafik kazası sonucu davacının Dokuz Eylül Üniversitesi uygulama ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen 21/09/2017 tarihli rapor uyarınca %13 oranında meslekte kazanma gücünde azalma olduğunu, karşı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu belirterek, belirsiz alacak davası olarak 3.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işletilecek faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 13/06/2018 tarihli dilekçesiyle talebini 51.326,00 TL ye artırmıştır.
Davalı vekili; davacının tedavileri bittikten sonra özürlülük ölçütü yönetmeliğine uygun olarak alınacak raporu dosyaya sunmadan başvuru yaptığını, sigorta şirketine KTK’nın 97. maddesinde belirtilen evraklar ile başvurulmadığından usulden reddi gerektiği, hatır taşıması ve müterafik kusur indirimi gerektiğini belirterek, başvurunun reddine karar verilmesini istemiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince; başvurunun kabulü ile 51.326,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 24/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı davalı vekili itiraz yoluna başvurmuştur. İtiraz Hakem Heyetince; davalının itirazının kısmen kabulü ile uyuşmazlık hakem heyeti kararının vekalet ücreti yönünden düzeltilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1) Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve özellikle Dairenin yerleşik uygulamasıyla maluliyet raporunun ilgili yönetmeliğe uygun olmayışına dair eksikliğin tamamlanabilir dava şartı olarak kabul edilmesine göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2) Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Yargılamaya hâkim olan ilkelerden olan “taleple bağlılık ilkesi” 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26. maddesi ile düzenlenmiş olup, hâkim (hakem) tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır ve ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez.
Davacı vekili dava dilekçesinde, kaza nedeniyle davacı müvekkilinin Dokuz Eylül Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen 21/09/2017 tarihli rapora göre %13 oranında maluliyeti bulunduğunu belirterek, bu maluliyet oranına göre karar verilmesini talep etmiştir. Anılan bu raporun tanziminde Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri ile ekindeki cetvellerin kullanılması gerekirken, Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği ekindeki cetveller kullanılmış olup, raporun kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan yönetmeliğe göre düzenlenmiş bir rapor olmadığı açıktır.
Tahkim yargılaması sırasında uyuşmazlık hakemince davacının başvurusuna eklediği 21/09/2017 tarihli raporla belirlenen maluliyet oranının, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe göre karşılığının belirlenmesi yönünde adli tıp bilirkişisinden alınan 07/06/2018 tarihli tıbbi değerlendirme raporunda, maluliyet oranının %23 oranında olduğu belirtilmiş ve uyuşmazlık hakem heyetince bu oran esas alınarak düzenlenen hesap raporu benimsenerek hüküm kurulmuştur.
İtiraz Hakem Heyetince kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine aldırılan 14/09/2018 tarihli raporda davacının maluliyet oranı %23 olarak belirlenmiştir.
Davacı taraf dava dilekçesinde, aldıkları raporla maluliyet oranının %13 olarak tespit edildiğini belirterek ve maluliyet oranı konusunda fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadan tazminat istemiyle dava açmış olup, maluliyet oranı konusunda kendisini sınırlamıştır. Davacının maluliyet oranı bakımından talebini (%13 oranı ile) sınırladığı ve artan maluliyete dair bir talebi de olmadığı dikkate alındığında, İtiraz Hakem Heyetince tahkim yargılaması sırasında aldırılan rapordaki %23 maluliyet oranı üzerinden hesaplamanın yapıldığı 07/06/2018 tarihli aktüer raporu esas alınarak karar verilmesi, HMK’nın 26. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık kuralına aykırı olmuştur.
Açıklanan maddi ve hukuki vakıalar karşısında; İtiraz Hakem Heyetince davacının %13 maluliyet oranıyla kendisini bağladığı dikkate alınarak, sürekli maluliyet zararının %13 maluliyet oranı üzerinden (karar sadece davalı vekilince temyiz edildiğinden, önceki karara esas alınan 07/06/2018 tarihli aktüer raporundaki diğer veriler aynı kalmak ve işlemiş/işleyecek devre hesabında 2018 yılının esas alınması suretiyle) hesap yapılması için aynı bilirkişiden ek rapor alınarak temyiz eden davalı lehine usuli kazanılmış haklar ve talepten fazlaya hükmedilemeyeceği kuralı da gözetilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davacının talebi aşılarak karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 21/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.