Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11410 Esas 2022/5472 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/11410
Karar No: 2022/5472
Karar Tarihi: 22.03.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/11410 Esas 2022/5472 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/11410 E.  ,  2022/5472 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sigorta tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından verilen karara karşı davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetinin itirazın reddine dair verilen kararına karşı davalı vekili temyiz yoluna başvurmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    K A R A R
    Davacı vekili 17/07/2015 tarihinde meydana gelen çift taraflı trafik kazasında davacının yaralandığını ve %35,2 oranında malul kaldığını belirterek, şimdilik 3.000,00 TL tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; bilirkişi raporu doğrultusunda talebini 61.935,27TL'ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
    Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından başvurunun kabulüne 61.935,27 TL sürekli sakatlık tazminatının 03/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, davalı vekili karara itiraz etmiştir. İtiraz Hakem Heyetince itiraz reddedilmiş, davalı vekili kararı temyiz etmiştir.
    1- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
    Maluliyete ilişkin alınacak raporların 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik'ine, 01/09/2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmelik'ine, 01/06/2015 tarihinden sonra da Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik'ine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
    Somut olayda,Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı'nın 19/12/2016 tarihli raporunda davacının trafik kazasından kaynaklı olarak travmatik subdural kanama ve travma sonrası stres bozukluğu nedeniyle toplam %35,2 oranında kalıcı maluliyeti olduğu tespit edilmiştir.Uyuşmazlık Hakem heyetince bu rapor hükme esas alınmış ise de ,raporda dayanak alınan yönetmeliğin kaza tarihinde yürürlüktte olmadığından karar vermeye elverişli olmadığı anlaşılmıştır.Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
    Bu durumda davacının yaralanmadan kaynaklı maluliyetininin tespiti için tüm tedavi evraklarının getirtilip değerlendirmek üzere içerisinde psikiyatri uzmanının da bulunduğu bilirkişi heyetinden (ATK İhtisas Kurulu'ndan ya da üniversitelerin adli tıp bölümünden) kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde, kazadan sonra oluştuğu belirtilen "travma sonrası stres bozukluğu" nedeniyle davacıda kalıcı maluliyet bulunup bulunmadığı ve varsa oranının ne olduğu ve maluliyet oranının davacının bakiye ömrü boyunca aynı oranda devam edip etmeyeceği hususlarında ve yine diğer arazlarının da belirlenerek bilirkişi heyetince gerekli görülmesi halinde bizzat muayenesi de yapılarak ayrıntılı, gerekçeli,kaza ile illiyet bağı kuran , denetime elverişli bir rapor alınıp temyiz eden davalının usuli kazanılmış hakları da gözetilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken; eksik incelemeyle, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,(2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 22/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara