Esas No: 2021/12779
Karar No: 2022/5500
Karar Tarihi: 22.03.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/12779 Esas 2022/5500 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/12779 E. , 2022/5500 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının Uyuşmazlık Hakem Heyetince yapılan yargılaması sonunda başvurunun usulden reddine dair verilen kararın davacı vekilinin başvurusu üzerine yapılan itiraz incelemesinde İtiraz Hakem Heyetince itirazının kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; 09/09/2019 tarihinde davalının sigortacısı olduğu aracın karıştığı çift taraflı kaza sonucu davacının yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik toplam 5.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, talep miktarını 47.359,92 TL olarak artırmıştır.
Davalı vekili, talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun usulden reddine karar verilmiş; Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı davacı vekilince itiraz edilmesi üzerine itirazın kabulü ile uyuşmazlık hakem heyeti kararının kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına, başvurunun kabulü ile 47.359,92 TL'nin 17/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; İtiraz Hakem Heyeti kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası nedeni ile cismani zarara dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur 6098 sayılı TBK md. 52 düzenlenmiştir. Buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise hakim tazminat miktarını hafifletebilir.
Müterafik kusur indiriminde her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılmasını gerektirir ve zarar görenin müterafik kusurunun tespiti
halinde BK'nun 44. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.
Somut olayda; davacının motosiklet sürücüsü olduğu, kaza tespit tutanağında kask takılı olup olmadığının belli olmadığı, davacının ifadesinde ''benim kafamda açılma var beni hastaneye götür'' dediği, ayrıca sol frontol bölgede 2*4 doku kaybının olduğunun muayene evraklarında belirtildiğinden davacıda trafik kazası sonucu kafasından darbe aldığı anlaşılmaktadır. Buna göre,İtiraz Hakem Heyetince müterafik kusurunun varlığı kabul edilerek %20 oranında indirim yapılması gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
3-Sigortacılık Kanunu 30/17 maddesi ile 19/01/2016 tarihli ve 29598 Resmi Gazetede yayımlanarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesinde "Tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü eklenmiştir. Heyetçe verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi,ancak hesaplanan miktarın maktu vekalet ücretinin altında kalması halinde maktu vekalet ücretine hükmesi gerekirken yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 22/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.