Esas No: 2021/12494
Karar No: 2022/5566
Karar Tarihi: 22.03.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/12494 Esas 2022/5566 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/12494 E. , 2022/5566 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan tahkim yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından başvurunun kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilinin itirazı üzerine Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 05/10/2020 tarihli başvurunun usulden reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 16/08/2018 tarihinde davalıya sigortalı aracın yapmış olduğu tek taraflı trafik kazasında araçta yolcu olan davacının yaralandığını, sigorta şirketine yapılan başvuruya rağmen ödeme yapılmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere sürekli maluliyet için 5.000 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinde itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili bedel artırım dilekçesi ile talebini 50.151,00 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı vekili başvurunun reddini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun kabulü ile 40.121,05 TL maluliyet tazminatının 22/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş hükme karşı davalı vekilince itiraz yoluna başvurulmuştur. İtiraz Hakem heyetince davalının itirazının kabulü ile başvurunun usulden reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 115. maddesi “(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
(3) Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.” düzenlemesini içermektedir.
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun ‘Doğrudan Doğruya Talep ve Dava Hakkı’ başlıklı 97. maddesinde (Değişik: 14/4/2016-6704/5 md.) “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Tahkime başvurulmadan önce sigorta şirketine başvurulması gerekmekte ise de başvurulmasaydı dahi bu tamamlanabilir bir dava koşuludur.Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporların, haksız fiil; 11/10/2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11/10/2008 ila 01/09/2013 tarihleri arasında ise Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine, 01/09/2013 tarihinden sonra ise Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine, 01/06/2015 tarihinden sonra ise Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik'i, 20/02/2019 tarihinden sonra ise Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi hakkında Yönetmelik'e uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Somut olayda, kaza tarihi 16/08/2018 olup davacı taraf zorunlu trafik sigorta poliçesi sigortalı aracın kusuru ile sebep olduğu kazada davacının yaralanması nedeniyle davalı ... şirketine tahkim başvurusundan önce başvurmuştur. Uyuşmazlık hakem heyetince davacının başvuru yaparken dosyaya sunduğu Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Araştırma ve Uygulama Hastanesi'nin 16/07/2019 tarihli raporunun Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması, Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik'ine uygun olmadığı gerekçesiyle başvurunun usulden reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun olmamıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 97. maddesi ile zorunlu mali sorumluk sigortasından faydalanmak isteyen hak sahiplerinin dava yoluna gitmeden önce sigortacıya yazılı başvuru yapması gerektiği düzenlenmiş olmakla birlikte, bu başvuru yapılmadan dava yoluna gidilmesi halinin dahi HMK'nın 115/2. maddesi gereği tamamlanabilir dava şartı olduğu Dairemiz'in yerleşik uygulamaları ile kabul edilmektedir. Bu başvurunun yapıldığı; ancak, eksik ya da usule uygun olmayan belge ile başvurulduğu savunmasının olduğu durumlarda ise, usule uygun olmadığı savunulan belgedeki eksikliğin her halükarda tamamlanabileceği açıktır.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; davacı tarafından başvuruda ibraz edilen 16/07/2019 tarihli maluliyet raporunun kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümleri ile ekindeki cetvellere uygun biçimde düzenlendiği de gözetilmek suretiyle inceleme yapılması, davalı vekilinin anılan yöne ilişkin itirazlarının reddi ile sair itiraz nedenlerinin incelenerek kazanılmış haklar gözetilerek karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle, dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 22/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.