Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/10387 Esas 2022/5469 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/10387
Karar No: 2022/5469
Karar Tarihi: 22.03.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/10387 Esas 2022/5469 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/10387 E.  ,  2022/5469 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sigorta tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından verilen karara karşı davacı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetinin itirazın reddine dair kararı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    K A R A R
    Davacı vekili; müvekkilinin davalı ... nezdinde sağlık sigorta poliçesinin olduğunu, rahatsızlıkları nedeni ile özel hastanede gördüğü tedavilerin giderlerini fatura ibraz ederek davalıdan talep ettiğini ancak yapılan giderlerin teminat dışı olduğundan bahisle taleplerinin reddedildiğini, bu nedenle sağlık sigortasından kaynaklı 27.844,19 TL tedavi masraflarının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere faizi ile birlikte davalı ... şirketinden tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; davacıya uygulanan tedavilere yönelik giderlerin limitinin 5.000,00 TL olduğunu ve kendisine ödeme yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Sigorta Tahkim Komiyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun reddine karar verilmiş, davacı vekili karara itiraz etmiştir. İtiraz Hakem Heyetince itiraz reddedilmiş, davacı vekili kararı temyiz etmiştir.
    5684 sayılı Sigortacılık Yasasının 30/12. maddesi gereği sigorta tahkim komisyonlarının 40.000,00 TL'yi geçmeyen kararları kesindir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1/6/1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir.
    Kısmi dava, alacağın yalnızca bir bölümü için açılan dava olarak tanımlanmaktadır. Bir davanın kısmi dava olarak nitelendirilebilmesi için, alacağın tümünün aynı hukuki ilişkiden doğmuş olması ve alacağın şimdilik belirli bir kesiminin dava edilmesi gerekir. Diğer bir söyleyişle, bir alacak hakkında daha fazla bir miktar için tam dava açma imkânı bulunmasına rağmen alacağın bir kesimi için açılan davaya kısmi dava denir. Alacağın tümü dava konusu yapılmış ise tam eda davası söz konusudur.
    Somut olayda davacı vekili sağlık sigortasından kaynaklı masraflarına ilişkin faturaları ve makbuzları ibraz etmiş, toplam talebinin 27.844,19 TL olduğunu belirtmiş, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmuştur. Her ne kadar açılan davada fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmuş ise de, ibraz edilen fatura ve makbuzlar ile talep edilen toplam alacak miktarının net ve tam olarak belirli olduğu ve davanın kısmi dava değil, tam eda davası olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin talep ettiği ve Hakem Heyetince reddedilen miktar itibariyle kararın kesin olduğu anlaşılmıştır.
    Bu sebeple kararın miktar itibariyle kesin olması nedeniyle, davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz dilekçesinin kararın miktar itibariyle kesin olması nedeniyle REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 22/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara