Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/10797 Esas 2022/5603 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/10797
Karar No: 2022/5603
Karar Tarihi: 23.03.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/10797 Esas 2022/5603 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/10797 E.  ,  2022/5603 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tahkim yargılaması sonucunda Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından verilen başvurunun kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetince verilen 01/06/2018 tarih 2018/İHK-4412 sayılı davalı vekilinin itirazının reddine dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili sigorta tahkim komisyonu başvurusunda; 11/11/2012 tarihinde davacının yolcu olduğu davalı şirket tarafından zorunlu karayolu taşımacılık sigorta poliçesi ve zorunlu koltuk ferdi kaza sigorta poliçesi ile teminat altına alınan aracın karıştığı kazada davacının yaralanarak malul kaldığını, taşımacılık sigortası kapsamında aktüeryal hesaplama yapılmasını, ferdi kaza sigortası kapsamında meblağ sigortası olduğu gözetilerek, her iki sigorta poliçesi kapsamında şimdilik toplam 5.000,00 TL (4.000,00 TL taşımacılık, 1.000,00 TL koltuk) tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Uyuşmazlık hakem heyetince tüm dosya kapsamına göre; başvurunun kabulü ile, 115.253,00 TL tazminatın 31/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine itiraz hakem heyetince; davalı vekilinin itirazının reddine karar verilmiş; itiraz hakem heyeti kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, itiraz hakem heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
    Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesi gereklidir. Söz konusu belirlemenin ise, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
    Somut olayda; kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak alınan Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Heyeti tarafından düzenlenen 29/05/2017 tarihli raporda, davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyeti % 25,2 olarak belirlenmiştir. Anılan bu raporun, kaza tarihi itibariyle uygulanması gereken Çalışma Gücü
    ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre düzenlenmesi usule uygundur. Ne var ki; maluliyet oranının bir kısmını oluşturan travma sonrası stres bozukluğu sekeli bakımından da kaza ile illiyet bağı kurulacak nitelikte tespitler ve iyileşme gösterip göstermeyeceği değerlendirmesi yapılmadığı anlaşılmaktadır.
    Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; davacının kazadan önceki ve sonraki psikiyatrik şikayetleri ile uygulanan tedaviye yönelik tüm belgelerin (psikiyatri poliklinik kayıtları, reçeteler, ilaç raporları) davacı taraftan sorulup, ilgili yerlerden temin edilmesinden sonra, davacının muayenesi yapılarak travma sonrası stres bozukluğunun bulunup bulunmadığı, sürekli olup olmadığı, davacının bakiye ömrü boyunca aynı oranda devam edip etmeyeceğinin ve kazadaki yaralanma ile maluliyet arasındaki illiyet bağı bulunup bulunmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumu veya en yakın Üniversite Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından içerisinde psikiyatri alanında uzman doktorun da bulunduğu heyetten olay tarihinde yürürlükte olan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine uygun rapor alınarak, davacının kaza nedeniyle sürekli çalışma gücü kaybı bulunup bulunmadığı ve varsa oranı konusunda ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak (usuli kazanılmış haklar gözetilmek suretiyle) sonucuna göre davacı tarafın zorunlu karayolu taşımacılık sigortası bakımından talebi hakkında karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    2- Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası, yolculuğun başlangıcından bitişine kadar, otobüsün içinde veya dışında, otobüs hareket halinde iken veya değilken, yolculuk sırasında veya bekleme, duraklama ve mola yerlerinde karşılaşılabilecek her türlü kazalara karşı, sigortalılar (yolcular, sürücüler ve yardımcılar) yararına taşımacı tarafından yaptırılması zorunlu bir kaza (can) sigortası olup, kazanın oluşunda taşımacının yada sürücü ve yardımcılarının bir kusurları bulunmasa bile, ölümlerde sigorta poliçesinde yazılı tutarın tamamı, bir zarar (destekten yoksunluk) hesabı yapılmaksızın, ölen kişinin mirasçılarına eksiksiz ve kesintisiz olarak; yaralanmalarda beden gücü kayıp oranına göre zarar gören kişilere ödenir. Ödenecek tazminat miktarı yönünden “zarar sigortası - tutar (meblâğ) sigortası” ayrımında Zorunlu Koltuk Sigortası bir “tutar (meblâğ) sigortası”dır.
    Zarar sigortasında sigortacının ödeyeceği tutar, “sigorta değeri” ya da “sigorta poliçesinde yazılı tutar” olmayıp, sigortalının ya da üçüncü kişinin uğradığı “zararın tutarı”dır. Meblâğ sigortasında ise, sigortacı, sigorta ettirilen kişinin zarara uğraması durumunda, somut zarar ne olursa olsun, sigorta sözleşmesinde belirlenen tutarı (meblâğı), başka bir deyişle, sigorta poliçesinde yazılı olan “sigorta bedelini” eksiksiz ve tam ödemek zorundadır.
    4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile buna bağlı Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden sonra düzenlenen 25.03.2004 tarihli Genel Şartlar A.3.2 maddesi 1.fıkrasında: “Bu sigorta ile teminat altına alınan bir kaza, sigortalının kaza tarihinden itibaren iki yıl içinde sakatlığına yol açtığı takdirde, tıbbi tedavinin sona ermesi ve sakatlığın kesin olarak tespiti sonucunda, sakatlık tazminatı aşağıda belirtilen oranlar dahilinde kendisine ödenir.“ denildikten sonra hangi zarar durumunda veya organ kaybında ne oranda tazminat ödeneceği (01.07.2006 tarihinden itibaren) tablo halinde gösterilmiştir.
    Yukarıda verilen bilgilerden de anlaşılacağı üzere; davalı ... şirketinin Zorunlu koltuk ferdi kaza sigortacısı olarak sorumluluğunun, zorunlu karayolu taşımacılık sigortacısından farklı ve ayrı olduğu gözetilerek, davacının maluliyeti nedeniyle hak edebileceği sigorta bedelinin belirlenebilmesi için öncelikle doktor bilirkişi tarafından Genel
    Şartlar'a ekli cetvellere göre maluliyet oranı belirlendikten sonra meblağın hesaplanması gerekirken, anılan hususlar nazara alınmadan eksik inceleme ve hatalı aktüer raporuna göre yanılgılı değerlendirme ile davalı vekilinin anılan yöne ilişkin itirazlarının reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    3- 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13. maddesi ve karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT'nin 17/2. maddesi gereği, davacı yararına hükmedilecek vekalet ücretinin, tarifeye göre belirlenen nispi vekalet ücretinin 1/5'i tutarında (maktu ücretin altında kalmamak kaydıyla) olması gerektiği gözetilmeden, fazla vekalet ücretine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile itiraz hakem heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 23/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara