Esas No: 2021/12593
Karar No: 2022/5604
Karar Tarihi: 23.03.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/12593 Esas 2022/5604 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/12593 E. , 2022/5604 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tahkim yargılaması sonucunda Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından verilen başvurunun kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetince verilen 29/02/2020 tarih 2020/İHK-4875 sayılı davalı vekilinin itirazının reddine dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili sigorta tahkim komisyonu başvurusunda; 10/06/2015 tarihinde davacının yolcu olduğu davalıya trafik sigortalı aracın karıştığı tek taraflı kazada davacının yaralanarak malul kaldığını beyanla, davalının taşımacılık sigorta limiti üstünde kalandan sorumlu olduğunu beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 50.000,00 TL sürekli işgöremezlik taminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, yargılamada talebini 237.414,47 TL'ye artırmıştır.
Davalı vekili, maluliyete itiraz ederek taşımacılık sigortasına açılan davanın kesinleşip kesinleşmediğinin tespiti gerektiğini, beyanla davanın reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık hakem heyetince tüm dosya kapsamına göre; başvurunun kabulü ile 237.414,47 TL sürekli işgöremezlik tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine itiraz hakem heyetince davalı vekili itirazının reddine karar verilmiş; itiraz hakem heyeti kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz hakem heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesi gereklidir. Söz konusu belirlemenin ise, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda; kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak alınan Hacettepe Üniversitesi adli kurul tarafından düzenlenen 03/09/2018 tarihli raporda, davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyeti nevrotik, stresle ilgili ve somatoform bozukluklar nedeniyle %25 olarak belirlenmiştir. Anılan bu raporun, kaza tarihi itibariyle uygulanması gereken Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmesi usule uygundur.
Ne var ki; raporun anlatım kısmında yer alan Hacettepe piskiyatri anabilim dalı tarafından yapılan değerlendirmede; davacının lisan becerilerinde orta ve hafif derecede bozulma olduğnu göstermesine karşın kişinin belirtilerini olduğundan fazla olduğu gösterme çabasında olduğu ve bu nedenle kaza ile illiyeti bulunan kalıcı bir psikiyatrik hastalık bulunup bulunmadığı hususunda yeterli kanaat edilemediği hususu bildirilmesine rağmen raporu tanzim eden heyetçe raporun sonuç kısmında davacının nevrotik, stresle ilgili ve somatoform bozukluklar nedeniyle %25 malul kaldığı ifade edilmiştir. Söz konusu rapor kendi içinde çelişkili olduğu gibi heyetin psikiyatrik değerlendirme ile farklı şekilde davacının kalıcı malul kaldığı belirtilmesine rağmen bu hususa ilişkin herhangi bir gerekçe raporda yer almamış, davacının psikiyatri ile ilgili sekelinin bulunup bulunmadığı, kaza ile illiyet durumu ve ömür boyu sürüp sürmeyeceği hususlarında herhangi bir tespit yer almayıp rapor hükme esas almaya ve denetime elverişli değildir.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; davacının kazadan önceki ve sonraki psikiyatrik şikayetleri ile uygulanan tedaviye yönelik tüm belgelerin (psikiyatri poliklinik kayıtları, reçeteler, ilaç raporları) davacı taraftan sorulup, ilgili yerlerden temin edilmesinden sonra, davacının muayenesi yapılarak nevrotik, stresle ilgili ve somatoform bozukluklarla ilgili rahatsızlığının bulunup bulunmadığı ve devam edip etmediği, kaza ile maluliyet arasındaki illiyet bağı bulunup bulunmadığı ve sürekli olup olmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumu veya en yakın Üniversite Hastanesinin Adli Tıp Anabilim Dalından içerisinde psikiyatri alanında uzman doktorun da bulunduğu heyetten olay tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun rapor alınarak, davacının kaza nedeniyle sürekli çalışma gücü kaybı bulunup bulunmadığı ve varsa oranı konusunda ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak (usuli kazanılmış haklar gözetilmek suretiyle) sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 23/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.