Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/21491 Esas 2022/5779 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/21491
Karar No: 2022/5779
Karar Tarihi: 24.03.2022

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/21491 Esas 2022/5779 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Tazminat davası için açılan bir davanın kararına ilişkin olarak yapılan temyiz incelemesinde, davalının diğer itirazları reddedilirken, davacının talebi üzerine karara yasal faiz eklenmesinin hükme eklenemeyeceği belirtilerek, kararın bozulmasına karar verilmiştir. Kararda, HMK'nun 304. ve 305. maddeleri hüküm tavzihi ve tashihine ilişkin koşulları belirtmektedir. Tashih için, kararın içeriğinden anlaşılan ancak basit hesap ya da yazım hatası nedeniyle hükümde oluşan bir hatanın bulunması gereklidir. Tavzih için ise, açık olmayan ya da birbiriyle çelişkili olan hüküm kısımlarının bulunması gerekmektedir. Bu kanun, hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçların tavzih yoluyla sınırlandırılamayacağını, değiştirilemeyeceğini belirtmektedir. Bu nedenlerle, mahkeme kararındaki hükmün tavzihi yoluyla taraflara yeni bir yükümlülük yüklenmesi mümkün değildir.
4. Hukuk Dairesi         2021/21491 E.  ,  2022/5779 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili, 28/12/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasında plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen tırın müvekkiline çarptığını, çarpma ile birlikte tırın arka tekerleklerinin müvekkilinin üzerinden geçerek yaralanmasına neden olduğunu belirterek işgörememezlik zararının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı vekili, bahsedilen biçimde bir kazanın olmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak; Davanın kabulü ile; 1.921,56 TL geçici iş göremezlik zararı, 43.038,21 TL kalıcı iş göremezlik zararı olmak üzere toplam 44.959,77 TL'nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
    Hükmün tavzihi ile tashihi şartları, 6100 sayılı HMK'nun 304. ve 305. maddelerinde düzenlenmiş olup; tashih için karar içeriğinden anlaşılan ancak basit hesap ya da yazım hatası nedeniyle hükümde oluşan bir hatanın bulunması; tavzih için ise, açık olmayan ya da birbiriyle çelişkili olan hüküm kısımlarının bulunması gerekmektedir. Bu itibarla, ne tavzih ne de tashih yoluyla, mahkeme kararında yer almayan yeni bir yükümlülüğün taraflara yüklenmesi ya da bir hakkın taraflara sağlanması mümkün değildir. Anılan Kanun'un 305/2. maddesinde de "Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez" denilmek suretiyle bu husus açıkça ifade edilmiştir.
    Somut olayda; mahkemece, 18/06/2021 tarihli hüküm verilip dosyadan el çekildikten sonra, 16/08/2021 tarihinde davacı vekilinin tavzih talebi ile dosya yeniden ele alınmış ve hükmedilen tazminatlara dava tarihinden itibaren yasal faiz işketilmesine karar verilmiştir.
    İfade olunan bu nedenlerle, davacı taraf lehine hükmedilen tazminatlar için hükmedilmeyen faizin, hükme sonradan ilave edilmesine ilişkin olarak yapılacak bir usul işlemine cevaz veren yasal düzenlemenin bulunmadığı, davacının talebine uygun olarak yapılacak tavzih işleminin, hükmün değiştirilmesi mahiyetinde olduğu ve davalıların yükümlülüğünü genişlettiği, hakimin dosyadan el çekmesinden sonra, hükümde anılan tarzda bir değişiklik yapma yetkisinin bulunmadığı da dikkate alındığında; kısa kararda hüküm altına alınmayan temerrüt faizinin, kararın tavzihi yoluyla hüküm altına alınması mümkün değildir. Yukarıda açıklanan yasa hükmü karşısında; tavzih yoluyla hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar genişletilip, değiştirilemesi mümkün olmadığından usul ve yasaya aykırı kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 24/03/2022 gününde Başkan ...'nın karşı oyu ve oyçokluğuyyla karar verildi.
    KARŞI OY
    H.M.K. 305 ve davanın maddeleri hükümlerine göre mahkemenin tevzih kararı usul ve yasaya uygundur. Mahkeme gerekçesinde somut olayda "avans faizinin uygulanamayacağını belirtmiş ancak hükümde göstermemişse davacının talebi ile bu eksikliği gidermesinde karşı tarafa yeni bir yükümlülük yüklediğinden söz edilemez, kaldı ki gerekçede "avans faizinin" işletileceği yazılmışken tavzihte davalı tarafın lehine olarak "yasal faiz olarak açıklanmış olmakla sayın çoğunluğun yazılı gerekçe ile mahkeme kararının bozulması görüşüne katılmıyorum.

    Hemen Ara