Esas No: 2015/14196
Karar No: 2015/11304
Karar Tarihi: 17.12.2015
Hırsızlık - mala zarar verme - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/14196 Esas 2015/11304 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet, temyiz isteminin reddi
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
Mahkemenin asıl kararının 16.02.2011 tarihinde sanığa tebliğ edildiği kabul edilmiş ise de, sanığın söz konusu belgedeki imzanın kendisine ait olmadığı yönündeki iddiası ve suç duyurusu talebi sonrası tebliğ belgesi üzerinde yapılan inceleme neticesi tanzim edilen ekspertiz raporu ile belgedeki imzanın sanığın eli ürünü olmadığının tespit edilmesi ve tebliğ tarihinde cezaevinde hükümlü olarak bulunan sanığa 21.10.2010 tarihli gerekçeli kararın usulüne uygun şekilde yüzüne okunmadan tebliğ edildiğinin yazılı olması karşısında, mahkemenin 30.03.2011 tarih, 2011/19 değişik iş nolu temyiz talebinin reddine dair kararı kaldırılarak yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık hakkında müştekiler ... ve ..."a yönelik eylemleri nedeniyle kurulan hükümlerde, mahkemenin 10.11.2004 tarihli kararı ile sanık hakkında müşteki ..."a yönelik eylemi nedeniyle 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası ile, müşteki ..."a yönelik eylemi nedeniyle 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası ile, müşteki ..."ya yönelik eylemi nedeniyle 3 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, sanığın temyiz başvurusu üzerine kararı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 2005/3952 Esas 2007/10578 Karar ve 23.10.2007 tarihli ilamı ile lehe yasa değerlendirmesi yapılması için kararın bozularak 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkının korunmasına karar verildiği olayda, mahkemece ceza süresi yönünden kazanılmış hak ilkesine riayet edilmeden, adı geçen sanık hakkında netice olarak müşteki ..."a yönelik hırsızlık eylemi nedeniyle 1 yıl 11 ay 10 gün hapis cezası; mala zarar verme eylemi nedeniyle 2.000,00TL adli para cezası ile müşteki İdris Sır"a yönelik hırsızlık eylemi nedeniyle 1 yıl 11 ay 10 gün hapis cezası; mala zarar verme eylemi
nedeniyle 2.000,00TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi suretiyle, 5320 sayılı Yasa" nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesine aykırı davranılması,
Kabule göre de,
2-Sanık hakkında müştekiler ... ve ..."a yönelik eylemleri nedeniyle kurulan hükümlerde, 5252 sayılı Yasa" nın 9/3 maddesi uyarınca sanık yararına olan hükmün, önceki ve sonraki yasaların ilgili bütün hükümlerinin somut olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle bulunması gerektiği ve 5237 sayılı TCK’nın 141 ve 142. maddelerinde tanımlanan hırsızlık suçu ile 765 sayılı TCK"nın 493/1 maddesinde yer alan suçun öğelerinin farklı olduğu, somut olayda sanığın eyleminin, 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b, 143, 151/1 maddelerine uyan hırsızlık ve mala zarar verme suçlarının yanında aynı Yasa" nın 116/1-4, 119/1-c maddelerine uyan geceleyin işyeri dokunulmazlığını bozma suçunu da oluşturur ise de, sanık hakkında yalnızca hırsızlık ve mala zarar verme suçları nedeniyle 5237 sayılı TCK" nın 142/1-b, 143, 151/1 maddeleri ile değerlendirme yapılması ve geceleyin işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan verilecek ceza hükme dahil edildiğinde neticeten bulunacak hapis cezası ve 2.000,00TL adli para cezasının 765 sayılı TCK"ya göre belirlenen 2 yıl 2 ay 20 gün hapis cezasına göre sanığın aleyhine olduğunun gözetilmemesi,
3-Sanık hakkında müşteki ..."ya yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükümde, dosya kapsamına göre; müştekinin 2004 yılında bayrama iki gün kala saat 23.45 sıralarında iş yerini kapatarak gittiğini, arefe günü sabah saatlerinde tekrar işyerine geldiğinde iş yerinden hırsızlık yapıldığını fark ettiğini, işlerinin yoğunluğu nedeniyle müracaatta bulunamadığını beyan ettiği, sanığın aşamalarda suçlamaları kabul ettiği ancak herhangi bir zaman diliminden bahsetmediği, suç tarihinin dahi tam olarak belli olmaması nedeniyle suç tarihindeki güneşin doğuş ve batış saatlerinin tespit edilemediği, suçunu ikrar eden sanığa müştekinin iş yerine saat kaçta ve güneş doğmadan ne kadar süre önce girdiği hususlarının açıkça sorularak elde edilecek sonuca göre sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 143. maddesi ile uygulama yapılıp yapılmayacağına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
4-Sanık hakkında ..."a yönelik mala zarar verme suçundan kurulan hükümde, sanığın atılı suçu 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesine 5560 sayılı Yasa ile eklenen 3. fıkrasının yürürlüğe girdiği 19.12.2006 tarihinden önce işlediği ve bu nedenle suçun uzlaşma kapsamında kaldığı anlaşıldığından, uzlaşma işlemlerinin 5271 sayılı CMK " nın 253 ve 254. madde fıkralarında öngörülen yöntemin izlenmesi suretiyle yerine getirilmesi zorunlu olduğu halde, anılan Yasa maddelerine uygun biçimde uzlaştırma işlemlerine girişilmeden, eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, sanık hakkında ... ve ..."ya yönelik mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerde, sanığın atılı suçları 5237 sayılı TCK"nın 142. maddesine 5560 sayılı Yasa ile eklenen 4. fıkrasının yürürlüğe girdiği 19.12.2006 tarihinden önce işlediği ve bu nedenle suçun kovuşturmasının şikayete tabi olduğu, müşteki ..."ın 07.04.2004 tarihli oturumda; müşteki ..."nın ise 22.12.2008 tarihli oturumda şikayetinden vazgeçtiğini beyan ettiğinin anlaşılması karşısında; mala zarar verme suçlarından şikayet yokluğu nedeni ile 5237 sayılı TCK"nın 73. ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri gereğince davanın düşmesine karar verilmesi gerekirken mahkumiyet hükmü kurulması,
5-“Hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak” tek suç yönünden değil, tüm hükümlerden sonra her bir suç yönünden TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna
karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi ve T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."in temyiz sebepleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 17.12.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.