Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/9330 Esas 2020/2024 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9330
Karar No: 2020/2024
Karar Tarihi: 11.06.2020

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/9330 Esas 2020/2024 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2016/9330 E.  ,  2020/2024 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili görevsiz Ankara 5. İş Mahkemesine ibraz ettiği dava dilekçesinde, dava dışı borçlu hakkında mahkeme kararı ile hüküm altına alınan işçilik alacakları için icra takibi yaptığını ve borçlu şirket adına kayıtlı 06 SL 900 plakalı araç üzerine haciz koydurduğunu, ancak davalı kurumun alacaklarından dolayı aynı araç üzerine haciz koydurup sattığını, hâlbuki işçilik alacaklarının imtiyazlı alacaklardan olduğunu, davalının işçi alacaklarından dolayı hacizli olan aracı satması nedeniyle zarara uğradığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL tazminatın satış tarihi olan 22.05.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı kurumdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Görevsiz Ankara 5. İş Mahkemesince, iş hukukundan kaynaklanan ihtilafın bulunmadığı, davalı kurumun işlemlerinden kaynaklanan zararların giderilmesi için açılacak tazminat davalarına bakma görevinin idari yargıya ait olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin temyizi üzerine, Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 02.12.2014 tarihli ve 2014/2925 E, 2014/25886 K. sayılı ilamıyla, davacı ile davalı kurum arasında sigortalılık ilişkisinin mevcut olmadığı, sigortalılıktan doğan bir borç da olmadığı, tazminat talebinin sigortalılık ilişkisinden kaynaklanmadığı, bu ihtilafın dava değerine göre genel mahkemelerde çözülmesi gerektiği belirtilerek bozulması üzerine, bozmaya uyularak, görevsizlik kararı verilmek suretiyle görevli mahkemece yapılan yargılamada iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı idarenin haciz tarihinin 24.07.2008 olduğu, davacının alacaklı olduğu icra dosyasında haciz tarihinin ise 04.08.2011 olduğu, davalı idarenin takibinin iflas hükümlerine göre yapılmadığı, davacının kendisinden önce koyulan hacze dayalı satıştan elde edilen ve artmayan paradan pay almasının söz konusu olmadığı, sıra cetveli yapılsaydı bile İİK’nın 140/3. maddesi uyarınca kendisinden önce haciz koyan idarenin tahsil ettiği paradan garameten dahi pay almasının mümkün olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 11.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara