Hırsızlık - 6136 sayılı Yasaya muhalefet - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/6047 Esas 2015/11285 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/6047
Karar No: 2015/11285
Karar Tarihi: 17.12.2015

Hırsızlık - 6136 sayılı Yasaya muhalefet - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/6047 Esas 2015/11285 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir hırsızlık davasında, mahkeme sanıkları suçlu bulup mahkum etmiştir. Ancak temyiz edilen karar, sanıkların savunma haklarının kısıtlanması, suçun yanlış şekilde uygulanması, delil yetersizliği ve Anayasa Mahkemesi'nin yaptığı bir iptal kararının geçerliliği nedeniyle bozulmuştur. Temyiz edilen kararın mahkumiyeti reddetmesi, mükerrirlere özgü infaz sisteminin ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması gerektiği konusunda yanlıştı ve suç, 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b maddesiyle uyuşmaktaydı. Sanıkların tebliğat hakkının ihlal edilmiş olması da hataydı. Yasa maddeleri; 6136 sayılı Yasaya muhalefet, 5237 sayılı TCK'nın 58/6-7, 142/1-b, 142/2-d ve 53. maddeleridir.
17. Ceza Dairesi         2015/6047 E.  ,  2015/11285 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık, 6136 sayılı Yasaya muhalefet
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Sanıklardan ..."ın mahkemede bildirdiği ... ikamet adresi yerine başka adreslere tebligat yapıldığı, bu nedenle tebligatların geçersiz olduğunun ve 17.10.2011 tarihindeki temyizinin süresinde olduğunun anlaşılması karşısında; mahkemece verilen 25.10.2011 tarihli temyiz talebinin reddine dair kararın 03.11.2011 tarihinde tebliğinden sonra süresi içerisinde 10.11.2011 tarihinde temyiz edilmesi nedeniyle 25.10.2011 tarihli temyiz talebinin reddine dair karar kaldırılarak, yapılan incelemede;
    Tekerrüre esas hükümlülüğü bulunan sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58/6-7. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz sisteminin ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar ... ve ... tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Sanık ..."ın başka suçtan farklı yargı çevresindeki ... Ceza İnfaz Kurumu"nda bulunduğu sırada gönderdiği 05.05.2010 ve 21.06.2010 ile dilekçelerinde asıl mahkemesindeki duruşmalara katılmak istediğini belirttiğinin anlaşılması karşısında, duruşmalara getirtilmeden davaya devam edilerek hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 147, 191 ve 196. maddelerine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,
    2-Sanıkların bıçakla aracın kapısını zorlayıp açtıkları ve oto teybini çaldıklarının anlaşılması karşısında; eylemleri 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b maddesindeki suçu oluşturduğu halde aynı Yasa"nın 142/2-d maddesi ile uygulama yapılması,
    3-Dosya içinde bulunan ekspertiz raporuna göre sözkonusu bıçağın 6136 sayılı Kanun kapsamında olmadığının belirtildiği, sanık ..."ın üzerinde bulunan bıçağı araç kapısını açmakta kullandığı, sanığın kollukta bıçağı gezerken bulduğunu, savcılıkta da bıçağın kendisine ait olduğunu beyan ettiğinin anlaşılması karşısında; sanığın bıçağı sırf saldırı amacıyla taşıdığına dair deliller karar yerinde gösterilmeden yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
    4-T.C. Anayasa Mahkemesi"nin 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve ..."ın temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın korunmasına, 17.12.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara