Esas No: 2021/12405
Karar No: 2022/5899
Karar Tarihi: 25.03.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/12405 Esas 2022/5899 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/12405 E. , 2022/5899 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda; Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, davalı ... şirketinin kasko sigortacısı olduğu davacıya ait aracın karıştığı trafik kazasında davacının aracında oluşan hasar nedeniyle daha önce başvurulan tahkim yolu neticesinde taleple bağlı kalınarak 100,00 TL hasar bedeline hükmedildiğini belirterek kalan 70.000,00 TL hasar bedelinin (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere) temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; başvurunun kısme kabulü ile 69.900,00 TL tazminatının 09/07/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından itiraz yoluna başvurulması üzerine Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince, davalı vekilinin itirazının reddine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava trafik kazasından kaynaklı kasko sigorta poliçesi kapsamında maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mal sigortası türünden olan kasko sigorta sözleşmeleri gerek kuruluşlarında gerek devamı sırasında ve gerekse rizikonun gerçekleşmesi aşamasındaki ihbar yükümlülükleri bakımından iyi niyet esasına dayalı sözleşme türlerindendir.
Kasko Sigortası Genel Şartlarının A/1 maddesine göre gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketle bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, müsademesi, devrilmesi, düşmesi yuvarlanması gibi kazalar ile 3. kişilerin kötü niyet ve muziplikle yaptıkları hareketler aracın yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bu tür sigortanın teminatı kapsamında olduğu anlaşılmaktadır. Diğer taraftan TTK.nun 1409/1. maddesi uyarınca sigortacı geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi, aynı Yasanın 1409/2. maddesi hükmüne göre kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir.
Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de, sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise, bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5 maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir.
İlkeler yukarıda anlatılan şekilde olmakla birlikte, sigortalı, Kasko Sigortası Genel Şartları ve Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyi niyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan riziko teminat içinde kalmış gibi ihbar edildiği somut delillerle kanıtlanırsa, ispat külfeti yer değiştirip sigortalıya geçer. (HGK 10/12/1997 gün ve 1997/11-772-1043; HGK 16/12/1998 gün ve 1998/11-872-905; HGK 22/12/2010 gün ve 2010/17-655-688 sayılı ilamları) Uyuşmazlık, rizikonun belirtilen şekilde meydana gelip gelmediği, dolayısıyla rizikonun teminat dışı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Somut olayda kazanın davacının kendisine ait araçta sürücü konumunda iken karıştığı çift taraflı trafik kazası neticesinde, aracında oluşan hasar nedeniyle kasko sigortacısından hasar bedelini talep ettiği anlaşılmaktadır. Kaza tespit tutanağında kazanın 04:10 sıralarında gerçekleştiği, sürücü olan davacının olay yerinden firar ettiği belirtilmiştir. Dosyadaki davacıya ait ifade tutanağında; kaza esnasında davacının yanında arkadaşının olduğu, arkadaşını ambulansın gelip aldığını, kendisini de yardıma gelen birisinin arabasına alıp hastaneye götürdüğü belirtilmişir. Ancak tedavi belgelerinde davacının ; kazadan sonra saat: 05:18’de özel hastanenin acil servisine giriş yaparak ayakta tedavi olduğu ve tedavi evraklarında trafik kazasına ilişkin hiç bir açıklamanın, tespitin veya değerlendirmenin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda ispat külfeti yer değiştirmiş olup ispat külfeti sigortalı olan davacıya geçmiştir. İtiraz Hakem Heyetince; davaya konu trafik kazası nedeniyle davacıya ait tüm tedavi evrakları ile davacının kaza esnasında yanında olduğunu iddia ettiği arkadaşına ait tüm tedavi evraklarının getirtilmesi, kaza nedeniyle açılmış soruşturma dosyasının getirtilmesi ve kazadaki karşı araç sürücüsünün davacıya ait aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısına söz konusu kaza nedeniyle herhagi bir başvurusunun bulunup bulunmadığı, başvuruda bulunulmuş ise ödeme alıp almadığı hususlarının araştırılarak davaya konu trafik kazasının davacının iddia ettiği şekilde gerçekleşip gerçekleşmediği, talebin kasko sigortasi kapsamında kalıp kalmadığı yönünden yapılacak değerlendirme ile hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamayıp, bozmayı gerektirmiştir.
3-Bozma neden ve şekline göre davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA; dosyanın hakem kararının saklanması kararını veren İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 25/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.