Esas No: 2021/10689
Karar No: 2022/5921
Karar Tarihi: 28.03.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/10689 Esas 2022/5921 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/10689 E. , 2022/5921 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 10/11/2018 tarih ve 2018/İHK-9782 sayılı kararın, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili; kaza tarihini kapsar geçerli bir trafik sigorta poliçesi bulunmayan traktörün, yaya konumundaki davacıların eşi ve babaları olan desteklerine çarpması neticesinde 30/05/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasında ... ’in vefat etmesi nedeniyle,davacıların destekten yoksun kaldığını,sigorta şirketine tazminat talebiyle yapmış oldukları başvurunun sonuçsuz kaldığını, beyanla, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik,davacılardan ... için 46.000,00 TL,diğer davacıların her biri için 1.000,00’er TL olmak üzere toplam 50.0000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş,30/10/2018 tarihli dilekçesiyle bilirkişi raporu doğrultusunda poliçe limitine göre talebini ... için 141.064,00 TL, ... için 21.011,00 TL, ... için 24.525,00 TL, ... için 26,675,00 TL ve ... için 26.575,00 TL olmak üzere toplam 250.000,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili;başvurunun reddini talep etmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince; olay yeri genel krokisi) çercevesinde, kazanın kara yoluyla hiçbir şekilde ilgisi olmayan tarla sınırları içerinde olmasından dolay ıdavacı yan ..., ...,...,... ve ...'in istemlerinin reddine, karar verilmiş, karara karşı davacılar vekili tarafından yapılan itiraz üzerine İtiraz Hakem Heyetince;davacılar vekilinin itirazının reddine karar verilmiş, İtiraz Hakem Heyeti kararı davacılar vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-5684 sayılı Sigortacılık Yasasının 30. maddesinin 12. fıkrası gereği, sigorta tahkim komisyonlarının 40.000,00 TL'yi geçmeyen kararları kesindir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtayca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir.
40.000,00 TL'lik kesinlik sınırı, davacı yönünden reddedilen miktara göre belirlenecektir.
Bilirkişi raporu ile davacı çocuklar ... için 26.289,00 TL, için 30.685,00 TL, için 33.250,00 TL ve için 33.250,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanmış olmasına,davacı vekili tarafından, poliçe limitine göre; davacı çocuklar ... için 21.011,00 TL, için 24.525,00 TL, için 26,675,00 TL ve için 26.575,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı talep edildiğine, Hakem Heyeti tarafından davanın reddine karar verildiğine ve İtiraz Hakem Heyetince davacılar vekilinin itirazının reddine karar verildiğine ve 40.000,00 TL'lik kesinlik sınırı davacı yönünden reddedilen miktara göre belirlendiğine göre, İtiraz Hakem Heyeti kararı ile davacılar ... ..., ..., ... ve ... aleyhine reddedilen kısım miktar itibariyle kesin niteliktedir.
Davacılar ihtiyari dava arkadaşı olup davacılar ... ..., ..., ... ve ... yönünden temyiz edilen karar, reddedilen miktar itibariyle kesin nitelikte olup bu nedenle davacı vekilinin bu davacı yönünden temyiz isteminin miktar yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin ... yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde;
2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre davacılar vekilinin yerinde görülmeyen ve aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3-Dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatına ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu (KTK)’nun 2. maddesinde bu Kanunun, karayollarında uygulanacağı belirtildikten sonra, bu kural biraz daha genişletilerek aynı maddenin (a) ve (b) fıkralarındaki durumlarda da uygulanabileceği öngörülmüş; karayolu tanımına girmediği halde genel trafiğin kullanımına açık olan yerler “karayolu gibi” kabul edilmiştir.
Bu bağlamda, karayolu dışındaki alanlardan kamuya açık olanlar ile park, bahçe, park yeri, garaj, yolcu ve eşya terminali, servis ve akaryakıt istasyonlarında karayolu taşıt trafiği için faydalanılan yerler ile, erişme kontrollü karayolunda ve para ödenerek yararlanılan karayollarının kamuya açık kesimlerinde ve belirli bir karayolunun bağlantısını sağlayan deniz, göl ve akarsular üzerinde kamu hizmeti gören araçların, karayolu araçlarına ayrılan kısımlarında da, bu Kanun hükümlerinin uygulanacağı; bu haliyle, toplu trafiğin bulunduğu yerler ile karayoluyla bağlantısı olan yerlerin de bu kapsama alındığı belirtilmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler gereği ve Daire uygulamasına göre karayolu zemininin asfalt, beton, taş veya toprak olması arasında herhangi bir fark bulunmamaktadır. Bu açıdan köy, orman, dağ, tarla ve yayla yolları da karayoludur.
Somut olayda; kaza tarihini kapsar geçerli bir sigorta poliçesi bulunmayan traktör tarla içerisinde iken geri manevra yaptığı sırada arkasında bulunan ...’e çarpmış ve ... vefat etmiştir. Davacılar, eşi ve babaları olan müteveffanın desteğinden yoksun kaldığı gerekçesiyle destekten yoksun kalma tazminatının tahsilini talep etmiştir.
Olay Yeri Tespit Tutanağı’nda, kaza yerinin Mehmet Ağırbaş isimli kişinin tarlasında,yola 2 metre mesafede olduğunun görüldüğü belirtilmiş, olay yeri krokisinde kaza mahallinin hemen yanında Kapı Köyü Yolu olduğu tesbit edilmiştir.
Yukarıda da açıklandığı üzere; Karayolları Trafik Kanunu’nun uygulanması için kazanın mutlaka karayolunda meydana gelmesi gerekmeyip karayolu ile bağlantısı olan bir alanda meydana gelmesi halinde de karayolunda meydana gelmiş gibi kabul edilmektedir. (HGK'nın 28/09/2011 tarihli 2011/17-499 Esas 2011/557 karar sayılı ilamı da bu yöndedir)
Davaya konu trafik kazasının meydana geldiği yerin (tarlanın) karayolu ile bağlantısı bulunmaktadır. 2918 sayılı KTK'nun 2. maddesi gereğince karayolu bağlantısı olduğundan meydana gelen zarar teminat kapsamındadır. Bu durumda İtiraz Hakem Heyetince, zararın teminat kapsamında olduğu kabul edilerek taraf delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin, davacılardan ... ... , ... , ... ve ... yönünden temyiz dilekçesinin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılardan ... yönünden davacılar vekilinin, diğer temyiz itirazlarının reddine, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılardan ... yönünden davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin 10/11/2018 tarih ve 2018/İHK-9782 sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 28/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.