Esas No: 2021/10694
Karar No: 2022/5922
Karar Tarihi: 28.03.2022
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/10694 Esas 2022/5922 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2021/10694 E. , 2022/5922 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim davası hakkında İtiraz Hakem Heyetince verilen 05/11/2018 tarih, 2018/İHK-9559 sayılı kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili;davalı ... nezdinde ... poliçesi ile sigortalı bulunan aracın, davacının yolcu olarak bulunduğu araçla çarpışması neticesinde 21/08/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını, sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin gerçek zararı karşılamaktan uzak olduğunu,bakiye tazminat talebiyle sigorta şirketine yapmış oldukları başvurunun sonuçsuz kaldığını, beyanla fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 20.000,00 TL bakiye sürekli iş göremezlik tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 02/02/2018 tarihli dilekçesi ile talebini 64.435,11 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince;başvurunun kabulü ile 64.435,11 TL’nin 25/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte Mapfre Sigorta AŞ tarafından başvuru sahibine ödenmesine karar verilmiş; karara karşı davalı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine İtiraz Hakem Heyetince; davalı ... vekilinin itirazlarının reddine karar verilmiş, İtiraz Hakem Heyeti kararı davalı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Maluliyete ilişkin alınacak raporlar 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında sonrada Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonrada Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.
Somut olayda davacı vekili davacının yolcu olarak bulunduğu araca davalıya sigortalı aracın çarpması sonucu davacının yaralandığı ve sürekli çalışma gücü kaybına uğradığını iddia etmiş, yapılan yargılamada; Tokat Erbaa Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen 24/11/2011 tarihli Adli Muayene Raporuna ve kazadan yaklaşık 1 yıl sonra Özel Dünyam Hastanesi tarafından düzenlenen 22/10/2012 tarihli Torakal BT Raporunda yer alan belirlemelere göre; Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 16/02/2018 tarihli raporda Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre düzenlenen raporu hükme esas alınarak davacının %4 oranında sürekli çalışma gücü kaybının bulunduğu ve buna göre çalışma gücü kaybı zararının belirlendiği anlaşılmaktadır.
Davalı vekilince meydana gelen kaza sonucu davacıda oluşan yaralanma ile hükme esas alınan Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 16/02/2018 tarihli raporunda belirlenen maluliyetin illiyet bağının bulunmadığı ileri sürülmüş ise de, Hakem Heyetince bu yönde araştırma yapılmadığı gibi hükme esas alınan maluliyet raporunda da davaya konu kaza ile illiyet bağı kurulmadığı,09/02/2018 tarihinde meydana gelen yaralanmadan bahsedildiği görülmektedir.
Tokat Erbaa Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen 24/11/2011 tarihli Adli Muayene Raporunda;davacının,kaza nedeniyle yaralanmasının;sağ el kesi ve tendon kesisi ile sağ dizde hassasiyet olduğu belirtilmiş; Özel Dünyam Hastanesi tarafından düzenlenen 22/10/2012 tarihli Torakal BT Raporunda;davacıda T8 vertebra korpusunda antreiorda kompresyon fraktürü ile uyumlu yükseklik kaybı bulunduğu belirtilmiştir.
Kaza sonrası düzenlenen Tokat Erbaa Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen 24/11/2011 tarihli Adli Muayene Raporunda;kaza sonucu davacıda vertebra fraktürü meydana geldiğine dair herhangi bir bilgiye yer verilmemiştir.
Bu durumda, İtiraz Hakem Heyetince, öncelikle dava konusu tazminatın nedenini oluşturan 24/11/2011 tarihinde meydana gelen haksız fiil ile davacıdaki sürekli çalışma gücü kaybı arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerekmekte olup bunun için davacının meydana gelen kaza sonucu gördüğü tedavilere ilişkin tüm belgelerin ve ceza yargılamasına ilişkin dosyanın celbi sağlanarak, akabinde davacıda kaza nedeni ile oluşan yaralanmalar sonucu maluliyetin oluşup oluşmadığı ve Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 16/02/2018 tarihli raporda belirlenen maluliyet ile haksız fiil arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığının değerlendirildiği, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli bir raporla belirlenmesi gerekmekte olduğundan bu yönde Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulun'dan ya da üniversitelerin adli tıp anabilim dalı başkanlıklarından, davacının bizzat muayenesi sağlanmak suretiyle, kaza tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, hükümlerine uygun rapor alınması ve temyiz edenin sıfatına göre, davacı tarafından kararın temyiz edilmediği de dikkate alınarak, usuli kazanılmış haklar gözetilerek karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
2-Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince; 57.767,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline ve kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına tam ve nispi olarak 6.594,37 TL vekalet ücretine hükmedilmiş, İtiraz Hakem Heyeti tarafından davalı vekilinin,davacı yararına 1/5 oranında vekalet ücreti hükmedilmesine yönelik itirazlarının reddine karar verilmiştir.
5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu 30/17 md. ve 19/01/2016 tarihli ve 29598 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'in 6. maddesi ile Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16. maddesinin 13. fıkrasına "(13) (Ek:RG-19/01/2016-29598) tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü eklenmiştir.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik'in 16/13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 17. maddesi gereğince hesaplanan vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi, hesaplanan miktarın maktu ücretin altında kalması halinde maktu ücrete hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 28/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.