Esas No: 2015/25939
Karar No: 2015/11060
Karar Tarihi: 15.12.2015
Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/25939 Esas 2015/11060 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında hırsızlık suçu nedeniyle verilen mahkumiyet hükmü, sanığın eski hale getirme talebinin reddedilmesinin ardından temyiz edilmiştir. Ancak temyiz süresinin geçirilmesinden sonra, sanık tarafından eski hale getirme başvurusu yapılmıştır. Mahkeme, sanığa yapılan tebligatın usulsüz olduğunu ve bu nedenle kararın eski hale getirilmesi gerektiğine karar vermiştir.
Kanun Maddeleri: Tebligat Kanunu'nun 35. maddesi, Tebligat Kanunu Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30/1. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet, temyiz isteminin reddi
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
Ceza Genel Kurulunun 2011/274-300 27/11/2010 tarih; 06/12/2008-144-234, 23/09/1974 gün 224-408 ve 16/04/1973 gün 213-345 sayılı kararlarında açıkca vurgulandığı üzere temyiz süresinin geçirilmesinden sonra eski hale getirme başvurularını değerlendirme yetkisinin Yargıtayda olduğu belirtilmiştir.
Somut olayımıza gelince, ... Asliye Ceza Mahkemesi"nin, 24.06.2010 gün ve 2006/296-2010/326 sayılı kararının sanığın yokluğunda verildiği, 22.12.2010 günü sanığa Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre tebliğ edildiği, sanığın 25.02.2014 günlü verdiği eski hale getirme talepli temyiz dilekçesinin ise mahkemenin 07.04.2014 günlü ek kararı ile reddedildiği, sanığın bu red kararını da süresinde temyiz ettiği, sanığa 35. maddeye göre yapılan tebligat cezaevinden çıkarken bildirdiği “...” adresine yapılmış ise de, Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre tebligat yapılması için daha önce o adrese geçerli bir tebligatın yapılmasının zorunlu olduğu, oysa belirtilen adrese 19.02.2008 günü yapılan ilk tebligata düşülen şerhin yetersiz olduğu, Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30/1. maddesine göre sanığın adreste muvakkaten mi yoksa sürekli olarak mı bulunmadığının, muvakketen bulunmama durumunda ise bulunmama sebebinin yakın komşu, yönetici, kapıcı vs. yollarla öğrenip bu hususun tebligat parçasına yazılması ve bilgi alınan kişinin imzasının alınması veya imzadan çekinme sebebinin yazılarak bu hususun imza edilmesi gerekirken komşusunun adının alınması ile yetinilmesi sebebi ile yapılan ilk tebligat sonuç doğurmayacağından, bu bağlamda 35. maddeye göre de tebligat usulsüz olduğundan; mahkemenin 24.06.2010 tarihli kararı eski hale getirme ve temyiz talebinin reddine dair kararı kaldırılarak sanığın eski hale getirme ve temyiz talebinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
İncelemeye konu olayın 23.12.2005 saat 00.30 civarında ... il merkezinde bulunan 1 nolu sağlık ocağının bahçesindeki ..."a ait ATM"nin üzerindeki kilitler sökülerek, iç kısmındaki paraların bulunduğu kasa kısımının da oksijen kaynağı ile kesilerek açılıp içindeki paranın alınması olduğu, soruşturma faili meçhul olarak yürütülürken kolluğa 23.12.2005 günü saat 14.35"te Atm cihazı tarif edilerek buradan hırsızlık yapılacağı, bu eylemi de ... ve oğulları ile ..."dan gelecek birkaç kişinin gerçekleştireceği yönünde ihbar geldiği, oysa ihbar tarihinde zaten hırsızlık eyleminin sona erdiği, ancak kolluk görevlilerinin araştırmalarını bu yönde sürdürdüğü, ihbarda adı geçen ..."ın daha sonra yakalandığı ve kolluk beyanında bu olayı kabul ederek yanındaki kişilerin de ismini vererek eylemi ayrıntılı olarak anlattığı, ayrıca tanık ..."in 29.03.2006 tarihli tutanak başlıklı bir evrakta ..."deki ATM işine karışanların ..., ..., ... ve ... olduğunu bildiğini söylediği, adı geçenin aynı günlü ayrıntılı beyanlarının alındığı, sanık ..."in 18.10.2006 günü Bursa ilinde benzer bir ATM hırsızlığı sebebi ile alınan beyanlarında daha önce karıştığı ATM hırsızlığı olaylarını ayrıntılı olarak anlatarak bu eylemlerde kimlerin hangi rolü aldığını bildirdiği, aynı tarihte ..."nın da yine ATM hırsızlıkları ile ilgili ayrıntılı beyanlarının alındığı, ... hakkındaki bu eylem sebebi ile hakkına verilen mahkumiyet hükmü daha önce onanan sanığın, yargılamaya konu olaydan 3 hafta sonra Kayseri ilinde benzer bir ATM hırsızlığından dolayı silahlı çatışma sonucu yakalandığı ve üzerinden ... ve ... numaralı hatların çıktığı, bu kayıtlar incelendiğinde görüşme halinde bulunduğu numaralardan birinin de ... numaralı hat olduğunun tespit edildiği, sanık ..."in 18.10.2006 günü, ifadesi alınırken kullandığı hat numarası olarak .... numaralı telefonu bildirdiği, kolluk tarafından suç yerindeki aktif baz istasyonunun Türkcell"den öğrenildiği, suç ile ilgisi olduğu anlaşılan ve numaraları tespit edilen ... ve diğer sanıklardan ..."ın görüşme kayıtlarından olay gün ve saatinde olay yerinde kullanılan telefon numaraları ve bunların kime ait olduğunun belirlendiği, sanık ... hakkında düzenlenen iddianamede sanık aleyhine delil olarak ... ve ..."ın beyanlarının gösterildiği, ayrıca hükmün gerekçe kısmında ..."in kolluk anlatımlarının da sanıklar ile irtibatlı olduğu yönünde ikrar içerdiğinin kabul edildiği, oysa ... ve ..."ın beyanlarının duyum niteliğinde olduğu, kaldı ki ..."ın 27.03.2006 günlü ayrıntılı beyanları ile ..."nin 18.10.2006 günlü beyanlarında ... ilindeki hırsızlığa yönelik anlatımlarının olmadığı adı geçenlerin mahkemelerdeki beyanlarında da açık ve şüpheye yer bırakmayacak bir şekilde ..."in bu olaylara katıldığı yönünde anlatımda bulunmadıkları, bulunmuş olsalar bile bunların kendi görgülerine dayanmayan soyut suç atma kapsamında kaldığı, ..."in ayrıntılı beyanlarında ..."deki olay ile ilgisi olduğuna yönelik bir ikrarının olmadığı, aksine yargılama aşamasında ve daha sonraki dilekçelerinde ..."ye hiç gitmediğini savunduğu, suçu kolluk beyanlarında kabul eden ..."ın da ... ile beraber hareket ettiğine ve bu olayda yanında olduğuna dair ifadesinin olmadığı, bunun yanı sıra kolluk tarafından yapılan HTS kayıtlarında olay yerinde kullanıldığı belirtilen hatların sanık ile irtibatlı olduğuna dair bir saptamanın da bulunmadığının anlaşılması karşısında;
Hakkındaki hüküm kesinleşen sanık ..."nın olaydan üç hafta sonra yakalandığında üstünden ele geçen hatların sanık ..."in ifadesinde kendi belirttiği hat ile görüştüğünden, esasen sanığın diğerleri ile suçlara karışmış olduğunu ve bu sebeple adı geçenlerle görüştüğünü reddetmediğinden, ancak saptanması gereken hususun 23.12.2005 tarihindeki eyleme katılıp katılmadığı olduğundan, öncelikle ..."nın üzerinden çıkan ... ve ... numaralı hatların suç tarih ve saatinde sanığın kullandığını kabul ettiği ... numaralı hat ile görüşme yapıp yapmadığı ile sanığa ait ... numaralı hattın olay tarihindeki görüşme kayıtlarının baz istasyonlarını da gösterir dökümü alındıktan sonra sanığın hukuki durumunun tespiti gerekirken, duyumdan ibaret beyanlar ile sanığın başka eylemlerdeki ikrarına yanlış anlamlar yüklenerek eksik soruşturma ile yetinilip yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."ın temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, sanık ..."ın bu dava konusu hüküm ile ilgili olarak bozma ilamı ile birlikte hükümlülük durumu ortadan kalktığından, infazın ... Asliye Ceza Mahkemesinin 2006/396 Esas, 2010/326 Karar sayılı olan incelememize konu dosya yönünden durdurulmasına, ve yine yalnızca bu suç ile ilgili olarak tahliyesi için ... Cumhuriyet Başsavcılığı"na müzekkere yazılmasına, 15.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.